25 Ocak 2010 Pazartesi

ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ (ÖÖG) OLAN ÇOCUKLAR DAÖĞRETMEN REHBERLİĞİ

ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ (ÖÖG) OLAN ÇOCUKLARDA
ÖĞRETMEN REHBERLİĞİ


Değerli Öğretmenler:

Eğitim öğretim çalışmalarınız esnasında her öğrencinizin benzer özelliklerinin yanı sıra oldukça farklı ve değişik özelliklerinin de olduğunu gözlemlemektesiniz.Ortalama öğrenciye göre düzenlenmiş müfredat programlarını uygulamak durumunda olduğunuzu biliyoruz.Ancak bazı öğrencilerinizin diğerlerinden farklı özellikler gösterdiğini,zeka yetersizlikleri olmamasına rağmen;okuma-yazmayı öğrenmede,matematiksel işlemlerde güçlük çektiklerini,ama zihinsel kapasitelerinin okuma-yazma olgunluğuna erişmiş olduklarını da gözlemliyorsunuz.Bakıyorsunuz ki çocuk harf atlıyor,harfleri karıştırıyor,ses veya heceleri birleştiremiyor,toplama yapacakken çıkarma yapıyor,bazen rakamların yerlerini karıştırıyor.Günleri,ayları,alfabedeki harfleri sıralayamıyor,saati,çarpım tablosunu vb öğrenmede oldukça zorlanıyor,derste kıpır kıpır ise,derslerle ilgilenmiyor ,okula gelmek istemiyor,baş veya karının ağrıdığını söyleyerek sınıftan çıkmak istiyorsa,bütün bunlarla beraber öğrencinin kapasitesinin altın da başarı gösterdiğini gözlemliyor ve acaba sorun nerde diye düşünüyorsanız lütfen okumaya devam edin.
Bu sorunların öğrencinizin derslerine çalışmamasından,ilgisizliğinden veya aklını oyuna takmasından değil Özgül Öğrenme Güçlüğünden kaynaklanabileceğini düşünebilirsiniz.ÖÖG’ olan çocukların her biri benzer yada farklı güçlükler gösterebilmektedirler.Dolayısı ile de problemin tür ve yoğunluğuna göre de tedavileri farklılıklar gösterecektir.Ortalama okul çağı çocuklarının yaklaşık %10’ unda özel öğrenme güçlüğü görülebilmektedir.ÖÖG’ ile beraber %20 civarındada DEHB (dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu) da aynı anda birlikte görülebilmektedir.İki ayrı güçlük olmalarına rağmen birlikte de görülebilmeleri nedeniyle her iki bozukluğun bezeyen ve farklı yönlerinin iyi bilinmesinde yarar vardır. ÖÖG görülen çocukların yaşadıkları başarısızlık ve hayal kırıklıkları sonucunda sık olarak duygusal-sosyal ve ailevi problemler de gözlenmektedir.
ÖÖG’ ün de görülen; dinleme, okuma, yazma, konuşma, matematiksel beceriler ve akıl yürütme gibi konularda görülen yetersizliklerle kendini gösteren, merkezi sinir sisteminin işleyiş bozukluğundan kaynaklanan çok boyutlu yapısal bir bozukluk olduğu düşünülmektedir. Öğrencinizi yakından tanıyıp anlayabilmeniz için onun güçlüğüne ve bu güçlüğün onun okul ve aile yaşantısını nasıl etkilediğini anlamanız için çok yönlü bakmanız gerekmektedir. Bu güçlük çocuğun tüm hayatını(sosyal ve sportif etkinliklere katılımlarını,aile ve arkadaşlık ilişkilerini,ileriki okul yaşantılarını sağlıklı yürütebilmelerini) bütünüyle etkilemektedir.

Özgül Öğrenme Güçlüğü Nedir ?
Sizlerde biliyorsunuz ki ÖĞRENME ETKİNLİĞİ öncelikle uyaranları algılama, organze etme, depolama ve gerektiğinde de bilgiyi uygun şekilde göstermeyi ve bilginin kazanılmasını içeren komple işlemler sürecidir.Bu tanımlamaya göre öncelikle bilgi beyne ulaşmalı (GİRDİ), sonra organize edilerek anlaşılmalı (BÜTÜNLEME), ardından da depolanmalıdır (BELLEK-HAFIZA), ve sonrada gerekli durumlarda dışarı yansıtılarak kullanılabilmelidir (ÇIKTI). İşte bu çocuklarda öğrenme sürecindeki bu basamaklardan bir veya bir kaçında süreğen bir güçlük görüldüğünde ÖÖG’ü olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu basamaklarda görülen güçlükleri şu şekilde açıklayabiliriz;
Girdi Sorunları:Bilindiği gibi girdiler beyine beş duyu aracılığı ile ulaşarak işlenir ve algılanırlar.Özellikle çocuk şekil ve pozisyona dayalı karıştırmalar yapıyorsa, örneğin b’ yerine p’ yada d’, koç yerine çok yazıyorsa veya okuyorsa, harf, kelime veya satır atlıyorsa, uzaklık, derinlik ve boyut algılama da güçlük yaşıyorsa GÖRSEL ALGI sorunları yaşıyordur. Çeşitli sesleri yanlış algılıyor, ayırt etmekte zorlanıyor yada gerekli olan sese odaklanamıyorsa, cümleleri eksik yada yanlış algılıyorsa İŞİTSEL ALGI sorunları yaşıyor demektir. Dokunduğu nesneleri tanımakta veya ayırt etmekte (avucuna-sırtına yaz yazılan rakam veya harfleri) zorlanıyorsa DOKUNSAL ALGI sorunu var demektir.
Bütün bu güçlükler; okuma-yazma, merdiven inme, yön bulma, basket atma, çukur atlama, karışık bir çekmeceden aradığı nesneyi bulmada ,çok sesli bir ortamda söyleneni duyma ve anlamada (evde tv izlerken kapı zilini duymamak gibi), hızlı bir konuşmayı izleyerek bütünüyle algılama vb durumlarda zorlanmalarına yol açmaktadır.
Bütünleme Sorunları: Bu basamakta algılanan bilgi sınırlanarak kullanıldığı ortama göre yorumlanır (soyutlama) ve önceki bilgilerle bağlantı kurularak anlam kazanır. Eğer bu aşamada çocuğun bir güçlüğü varsa okuduğu veya duyduğu hikayeyi doğru sırada aktaramaz. Bazen harflerin dizisini , ayları-günleri sırasıyla sayamaz, öncesini sonrasını karıştırır. Kelimelerin kullanılış yer ve amaçlarına göre aldıkları farklı anlamları ayırt edemez. Örneğin şaka, deyim ve ata sözlerini anlamakta zorlanır. Okuduğu veya duyduğu konunun ana fikrini bulmakta aşırı zorlanır. İş ve görevlerini, çevresini düzenleyip programlayamaz.
Bellek Sorunları:Buraya kadarki aşamalardan sonra algılanıp kaydedilen bilgi ilerde hatırlanıp kullanılmak üzere hafızada saklanır. Kimi zaman da kısa sürede (dikkatimizi sürdürdüğümüz süre içinde) bilgiyi kullanmamız gerekebilir.Örneğin 5-7 kelimelik bir cümleyi akılda tutarak yazabilmek, günlük ödevleri akılda tutmak, çarpım tablosunu, bir şiiri ezberlemek gibi konularda oldukça zorlanırlar. Normalde öğrenilmesi gereken çeşitli tür bilgiler birkaç tekrardan sonra öğrenilerek, daha sonra kullanılmak üzere uzun süreli belleğe aktarılarak kaydedilir. Öğrenciniz akşam öğrendiği şiiri sabah tam olarak okuyamayabilir. Sınıftan çıkıp eve giderken aklında tuttuğu ödevi yolda unutabilir, buna karşın bir yıl önceki bir olayı veya bir bilgiyi daha rahat hatırlayarak aktarabilir. Çünkü o bilgi veya olayı kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe aktarmıştır da ondan. Bu çocukların ana sorunu bir bilgiyi kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe aktarmada gözlenmektedir. Sınıf arkadaşlarının az tekrarla öğrenebildikleri (uzun süreli belleğe aktarabildikleri) bilgileri öğrenebilmek için çok daha fazla tekrara ihtiyaç duyarlar. Kısaca kısa süreli hafıza ile uzun süreli hafıza arasındaki bağlantı köprüsü pekte sağlam çalışamamaktadır.
Çıktı Sorunları:Biliyorsunuz ki önceden kazanılmış bilgi ve yaşantılar anlatma, yazıp-çizmeyle, çeşitli hareketlerle dışarı aktarılmaktadır.Bu alanda güçlüğü olan öğrenci kendiliğinde konuştuğunda gayet akıcı anlatırken ,ilgili soruya cevap verirken aynı rahatlıkla anlatamaz ve tutuklaşarak geçiştirmeye çalışırlar,bu durumda çevresindekileri şaşırtır.Bazen yürürken, koşarken yalpa yapar bir yerlere takılabilir.Yazmada, okumada, matematiksel işlemlerde güçlükler yaşayabilir, özelliklede hatalı ve ağır yazarak çabuk yorulurlar.
Duygusal,Sosyal Ailevi Sorunlar Görülür:
Bu çocuklar uzun zaman evde, okulda tam fark edilemeyebilirler. Zamanla okuldaki başarısızlıklar, okula veya derslere ilgisizlik, kendini derse verememe ve arkadaşlık ilişkilerindeki sorunlar fark edilerek duygusal sorunları dikkati çeker.Bu aşamada bazen öğretmen ve aile birbirlerini ilgisizlikle suçlama eğilimi gösterebilirler. Çocuğun güçlüğü ne kadar geç fark edilir ve geç tedavi ve eğitime başlanırsa, çocukta da o oranda olumsuzluklar gözlenebilir.Örneğiz, bezginlik, kendini yeterince zeki bulmama, kendine güvensizlik, kendini değersiz ve kötü hissetme, aşırı alınganlık, kavgacılık vb olumsuz duygusal tepkiler gelişir.Bazen fiziksel yakınmalar (baş ve karın ağrısı-bulantı vb) görülebilir . Kimi zamanda dikkati çekmek için olmadık komiklik ve yaramazlıklar yapabilirler. Yaşadıkları sosyal problemler sadece okulla sınırlı kalmaz ilişkileri bozulduğu için çocuğun tüm yaşantısı olumsuz etkilenir. Çünkü duyguları anlayıp ayırt etmede, sınırlarını kavramada, kendilerini kontrol etmede zorlanırlar, kendilerine yapılan uyarı ve ikazları doğru ve zamanında algılamada yetersiz kaldıkları için çevresel etkileşimleri kötüye gider işler karışır.Bazen de çevrelerini baskı ve dayatmalarla istekleri doğrultusunda yönlendirmeye çalışırlar, sınır konulmasına tahammül edemezler ve aşırı tepki gösterirler.
Bu çocukları teşhis sürecin de çocuk psikiyatrisi, RAM (Rehberlik ve araştırma merkezi-Özel eğitim hizmetleri bölümü) ilgili uzmanları aile ve öğretmenlerle bilgi alışverişi ve değerlendirmeler sonucunda yapılmaktadır. Bu süreçte çocuğun işitme, görme duyuları ile ilgili bir sorunu olup olmadığı belirlenerek, zeka durumu ölçülerek değerlendirilir.Çünkü çocuğun yaşadığı güçlüklerin kaynağı duyusal ve zihinsel yetersizliklerden kaynaklanıyorsa o çocukta ÖÖG yoktur demektir. Çünkü ÖÖG olan çocuklarda duyusal ve zihinsel gerilik –yetersizlik bulunmaz,duyuları ve zeka düzeyleri normaldir.Bazen de üstün zeka ve yeteneğe sahip olabilmektedirler.
.

DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) ile ÖÖG (Özel Öğrenme Güçlüğü) nün Benzeyen Ve Farklı Yönleri:
Bunlar iki tür farklı güçlüğü ifade eden, bazen de ikisi aynı anda görülebilen bozukluk türleridir. DEHB olan çocuklardaki bir çok özellik ÖÖG olan çocuklarda da görülmesine rağmen DEHB bir ÖÖG değildir.DEHB olan çocuklar da her alanlardaki fonksiyonlar etkilenirken, ÖÖG olan çocukların ise güçlükleri tek bir alanla veya birkaç alan da sınırlı kalabilmektedir. Örneğin, ÖÖG olan çocuklarda sadece matematikte, sadece okumada sadece yazma becerilerinde işlev bozuklukları görülebilmektedir. DEHB olan çocuklar da aşırı hareketlilik ön planda ise, daha küçük yaşlarda problem olarak fark edilirler, ÖÖG olan çocuklar ise çoğunluk okula başlayana kadar pek fark edilmezler, ancak okula başlayıp zihinsel kapasitelerinden beklenenin altında başarı göstermeleri ,çeşitli uyum ve davranış güçlükleri yaşamaları nedeniyle fark edilmeye başlarlar.
ÖÖG daha çok okul çağı çocuklarında görülen bir bozukluk olmasına rağmen genellikle hayat boyu sürmektedir. DEHB un da ise aşırı hareketlik yaş ilerledikçe azalmasına rağmen dikkat eksikliği hayat boyu belli oranlarda devam etmektedir.

ÖÖG’ de Sık Gözlenen Belirtiler:
Temel güçlükleri şu şekilde sıralayabiliriz ; Okuma ve yazılı anlatım yetersizlikleri dikkat dağınıklığı, ifade edici dil ve anlatım güçlükler, dikkat dağınıklığı, motor-hareket beceri sorunları, matematiksel becerilerdeki güçlüklerle sosyal uyum problemleri süreğenlik gösterir.
DEHB olan çocuklar daha çok dikkatlerini yoğunlaştırıp sürdürmede güçlük çekerlerken,ÖÖG olan çocuklar ise dikkatlerini yoğunlaştıracakları konuları seçerek (seçici dikkat) yoğunlaşmada zorlanırlar, yoğunlaştıkları konularda uzun süre dikkatlerini sürdürebilirler.Örneğin, ders çalışırlarken konuyla ilgili gerekli noktalara yoğunlaşarak ayrımlaştıramazlar, karışık bir çekmeceden aradıkları nesneleri bulmada zorlanırlar.
ÖÖG’ de yapısal ve sinir sistemindeki işlev bozukluğuna bağlı olarak işitsel, görsel, dokunsal ayrımlaştırma ve bellek alanlarında güçlükler ortaya çıkmaktadır.Bu güçlüğü yaşayan çocuklar, kelimelerdeki harf ve heceleri tanıma ve ayırmada zorluk çekerler. Örneğin, daha’ kelimesini baha’ olarak okuyup yazabilirler, ev’ kelimesini ve’ olarak okuyup yazabilirler.

ÖÖG Görülen Öğrencinize Nasıl Yardımcı Olabilirsiniz:
Sınıfınızda böyle bir çocukla karşılaştığınız da ailesi ile işbirliği yaparak çocuğun yaşadığı güçlükten haberdar ediniz,RAM ne incelenmek amacıyla çocuktaki belirtilere yönelik tespitlerinizi de yazıp bir zarfa koyarak randevu ile göndermeniz de yarar vardır. Tespitten sonra çocuğun özel eğitsel tedavi alması gerekir.Tedavide çocuğa yönelik verilecek psikolojik yardım ve eğitimle beraber, evde alenin ilgi ve desteği, okulda siz öğretmenlerin bilinçli ve sabırlı yardımcı tutumunuzla beraber koordineli olarak yürütülmesinde gereklilik vardır.Böylece çocuğun güçlü yönleri kuvvetlendirilerek, zayıf alanlardaki güçlükleri aşmasına yardımcı olmak hedeflenmelidir. Bu amaçla yapabileceklerinizi özetlersek;
1-ÖÖG’nün her çocukta farklı alanlarda görülebileceğini göz önünde tutarak, güçlük çektiği alanları belirlemeniz ve eğitim çalışmalarınızı güçlü olduğu alanlara ağırlık vererek yürütmeniz yararlı olacaktır.
2-Eğitim ve öğretim çalışmalarınızda ders anlatımı ve sınavlarda, kısa kelimelerden oluşan detaysız ve kesin yönergelere ihtiyaç duyarlar.Kolay seçim yapamadıkları için sizin yönlendirme ve desteğinize sık sık ihtiyaç duyacaklardır.
3-Öğrenmede en önemli faktörün istek ve motivasyon olduğunu unutmayın , öğrencinizin güçlü yönlerini sınıfta vurgulayın, başarabileceği ödev ve görevler vererek onun kendine güvenini arttırmaya çalışarak öğrenme istek ve hevesini arttırmaya çalışın.
4-Sınıfta ön sıralarda oturtarak sizi ve dersi kolay takip etmesine yardımcı olun . Derslerde aktif olması için onu destekleyin.
5-Bu çocukların bir kısmı işiterek, diğer bir kısmı da görerek daha kolay öğrenirler.Örneğin, çalışmayı ,ödevleri ve sınavı yavaş yazdığı için yetiştiremiyorsa sözel çalışma ve sınavlara ağırlık verebilirsiniz.Tam tersine görerek kolay öğreniyorsa görsel öğelere ağırlık vererek öğretim ve sınav değerlendirmesine yoğunlaşabilirsiniz.Güçlü oldukları alanlara ağırlık verilirken, zayıf oldukları yönleri de desteklemeyi unutmayınız.
6-Grup çalışması ve oyunlara uyum sağlamada zorlanırlar, onları yönlendirerek başarabilecekleri görevlerle gruba uyumunu destekleyiniz.
7-Her türlü çalışmanız da zaman kısıtlamasından kaçınınız çünkü zaman kısıtlaması altıda kalırlarsa kilitlenebilirler. Sınıfta yetiştiremediği yazı ve sınavlarda ek zaman ve tekrarlarla destekleyiniz. Çoktan seçmeli testlerde daha başarılıdırlar, sözlü sınavlarda daha iyi olabilirler .Çalışmalarınızda güçlü alanlarına dikkat ederek o alanda yoğunlaşabilirsiniz.
8-En önemlisi de her türlü eğitim öğretim faaliyetleriniz de onu anladığınızı, güçlüğüyle beraber kabul ettiğinizi, ona değer verdiğinizi hissettirin.Gösterdiği her türlü çaba ve başarıyı sevgi ve saygınızla ödüllendiriniz. Sevginizi hissederse çaba ve gayreti artarak devam edecektir.Sizde bir eğitimci olarak sabır ve çabanızın meyvesini alma fırsatı bulacaksınız.
9-Öğrendiği konuların devamlılığı ve sürekliliği korunmalıdır.Bir konudan başka bir konuya geçerken,bir önceki konuyu tam öğrenip öğrenmediklerine dikkat ederek,eksiklerini tamamlamaları için zaman ve fırsat vererek ailesi tarafından da okul çalışmalarının ufak tekrarlarla desteklemelerini sağlamaya çalışın.
10-Sınıf içi ve sınıf dışı her türlü çalışmanızda kısa süre içinde başarı beklemeyin,sabırlı olun,en basit kolay görevlerden zora doğru adım adım,başardıkça onu destekleyerek özgüveninin artmasına yardımcı olun.Böylece çocukta derslere ve size karşı bir soğukluk ve isteksizlik,korku ve aşırı kaygı duymasını engelleyerek,onun başarması için çaba göstermesine ortam hazırlamış olursunuz.
11-Çocuğun yaşadığı güçlük ve yetersizlikleri konusunda daha toleranslı olun ki onun kendisini beceriksiz.işe yaramaz ,başarısız hissetmesini engelleyin.Her türlü çalışmanızda en önemli silahınız sabır,sevgi ve bilgiyle kucaklamanız olacaktır.
Başarı ve esenlikler dileğimizle…


Çorum Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü.
Özel Eğitim Hizmetleri Bölüm Başkanlığı

Hiç yorum yok: