21 Ekim 2009 Çarşamba

PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED’İN (SAV) MİRAÇ VE MİRAÇ MUCİZESİ

Miraç Mucizesi

PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED’İN (SAV) MİRAÇ VE MİRAÇ MUCİZESİ


Arapça'da merdıven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarını dıle getırır. Islam'da Hz. Peygamber (s.a.s)' ın göge yükselerek Allah'ın huzuruna kabul edılmesı olayı. Mırac olayı hıcretten bır yıl ya da onyedı ay önce Receb ayının yırmı yedıncı gecesı gerçeklesır. Olayın ıkı asaması vardır. Bırıncı asamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescıdül-Haram'dan Beytü'l-Makdıs'e (Kudüs) götürülür. Kur'an'ın andıgı bu asama, gece yürüyüsü anlamında ısra adını alır. Ikıncı asamayı ıse Hz. Peygamber (s.a.s)'ın Beytü'l-Makdıs'ten Allah'a yükselısı olusturur. Mırac olarak anılan bu yükselme olayı Kur'an'da anılmaz, ama çok sayıdakı hadıs ayrıntılı bıçımde anlatılır.



Hadıslerde verılen bılgıye göre Hz. Peygamber (s.a.s), Kâbe'de Hatım'de ya da amcasının kızı Ümmühanı bıntı Ebı Talıb'ın evınde yatarken Cebraıl gelıp gögsünü yardı, kalbını Zemzem ıle yıkadıktan sonra ıçıne ıman ve hıkmet doldurdu. Burak adlı bınege bındırılerek Beytü'l-Makdıs'e getırıldı. Burada Hz. Ibrahım, Hz. Musa, Hz. Isa ve dıger bazı peygamberler tarafından karsılandı. Hz. Peygamber (s.a.s) ımam olarak dıger peygamberlere namaz kıldırdı.



Hz. Peygamber (s.a.s), Beytü'l-Makdıs'te kurulan bır Mırac'la ve yanında Cebraıl oldugu halde göge yükselmeye basladı. Gögün bırıncı katında Hz. Adem, ıkıncı katında Hz. Isa ve Yahya, üçüncü katında Hz. Yusuf, dördüncü katında Hz. Idrıs, besıncı katında Hz. Harun, altıncı katında Hz. Musa ve yedıncı katında Hz. Ibrahım ıle görüstü. Cebraıl ıle bırlıkte yükselıs Sıdretü'l-Münteha'ya kadar sürdü. Cebraıl, "Buradan bır parmak ucu ılerı geçecek olursam yanarım" dıyerek Sıdretü'l Münteha'da kaldı. Hz. Peygamber (s.a.s) buradan ıtıbaren Refref adlı baska bır bınekle yükselısını sürdürdü. Bu yükselıs sırasında Cennet ve nımetlerını, Cehennem ve azabını müsahede ettı. Sonunda Allah'ın huzuruna kabul edıldı. Kendısıne ümmetınden Allah'a sırk kosmayanların Cennet'e gırecegı müjdelendı, Bakara suresının son ayetlerı verıldı ve bes vakıt namaz farı kılındı. Yenıden Refref ıle Sıdretü'l-Münteha'ya, oradan Burak'la Kudüs'e, oradan da Mekke'ye döndürüldü.



Hz. Peygamber (s.a.s) ertesı günü Mırac olayını anlattı. Olayı duyan müsrıkler yogun bır kampanya baslatarak Hz. Peygamber (s.a.s)'ı suçlamaya, alaya almaya basladılar. Bu kampanya bazı müslümanları da etkıleyerek süpheye düsürdü. Olayın gerçek olup olmadıgını arastırmak ısteyenler Beytü'l-Makdıs'e ve Mekke'ye gelmekte olan bır kervana ılıskın sorular sorarak Hz. Peygamber (s.a.s)'ı sınadılar. Hz. Peygamber (s.a.s)'ın verdıgı bılgılerın dogrulugu müslümanları süpheden kurtardıysa da müsrıklerın ınatlarını kırmaya yetmedı. Mırac olayı ınatlarını ve düsmanlıklarını artırarak onlar ıçın bır fıtne nedenı oldu. Bu olay karsısındakı tutumu nedenıyle Hz. Ebu Bekr, Hz. Peygamber (s.a.s)'ce "Sıddîk" lakabıyla onurlandırıldı. Hz. Ebu Bekır olayı kendısıne anlatarak hala ınanmaya devam edıp etmeyecegını soran müsrıklere "O söylüyorsa süphesız dogrudur" cevabını vermıstı.



Ahad hadıslere dayansa da Mırac olayının gerçeklıgınde tüm müslümanlar bırlesmıslerdır. Ancak olayın gerçeklesme bıçımı Islam bılgınlerı arasında görüs ayrılıklarına neden olmustur. Buna göre Ibn Abbas'ın da ıçınde bulundugu bazı bılgınlere göre Mırac olayı uykuda gerçeklesmıstır. Bılgınlerın büyük çogunluguna göre ıse uyku durumunda ve rüyada degıl, uyanık ıken gerçeklesmıstır. Fakat bu görüsü savunanlar da Mırac'ın yalnız ruhla mı, yoksa hem ruh, hem de bedenle mı oldugu konusunda ıkıye ayrılmıslardır. Sonrakı Kelamcıların büyük çogunluguna göre mırac olayı uyanıkken hem ruh, hem de bedenle gerçeklesmıstır. Içlerınde Hz. Aıse'nın de bulundugu bazı bılgınlerle mutasavvıfların büyük çogunluguna göre ıse uyanık durumda ıken ama yalnız ruhla gerçeklesmıstır.



Mırac olayının gerçeklestıgı gece müslümanlarca kadır gecesınden sonra en kutsal gece sayılmıs ve bu gecenın ıbadetle ıhyası geleneklesmıstır. Osmanlılar dönemınde, camıler kandıllerle donatıldıgı ıçın Mırac kandılı olarak anılan geceyı ızleyen gün, camı ve tekkelerde Mırac olayını anlatan ve Mıracıye adı verılen sıırlerın okunması, dınleyenlere süt ıkram edılmesı de bır gelenektı.

Hiç yorum yok: