14 Ocak 2010 Perşembe

A-Harfi İle Başlayan Erkek İsimleri ve Anlamları-2

A-Harfi İle Başlayan Erkek İsimleri ve Anlamları-2

İSİMLER SÖZLÜĞÜ - ERKEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI (A) (2)



ANIL: Ölçülü davranan, hoşa giden kimse

ARAF: (AR) Cennet ile cehennem arasındaki yer. Sert, tepe. Adetler, usuller.

ARAL: (TR) Birbirine yakın adalar topluluğu. Orta Asya'da bir göl.

ARAS:(TR) Kalın Yün, At kılı anlamında . Doğu Anadoluda bir nehir.

ARDA: (TR) Eskiden bazı çavuşların elde tuttukları uzun değnek. İşaret için dikilen değnek. Çıkrıkçı kalemi. Sonra gelen.

AREF: (AR) Pek maruf, çok bilinen. Arif, anlayışlı ve bilgili.

AREL: (TR) Temiz, dürüst kimse.

ARGU: (TR) İki dağ arası, uçurum.

ARGUN: (TR) Zayıf, güçsüz, düşkün, dermansız, zebun.

ARGÜN: (TR) Temiz, aydınlık gün.

ARHAN: (TR) Üstün nitelikli, gururlu bakan.

ARICAN: (TR) Temiz, doğru kimse.

ARIÇ: (TR) Barış, asayiş.

ARİF: (AR) Meşhur, çok tanınmış. Bilgi sahibi. Bilen, bilgili, irfan sahibi.

ARIHAN: (TR) (bkz. Arhan).

ARIKAL: (TR) Temiz, doğru, dürüst kal.

ARIKAN: (TR) Temiz soy.

ARIKHAN: (TR) (bkz. Arhan)

ARIN: (TR) Temiz, arı, saf. Alın. Yüz, cephe. Dağların, tepelerin yüzü.

ARINÇ: (TR) Temiz, saf, arı.Barış.

ARISAL: (TR) Arı gibi çalışkan kimse.

ARISAN: (TR) Temiz, doğru tanınmış kimse.

ARISOY: (TR) (bkz. Arısan).

ARITAN: (TR) Temizleyen, arı duruma getiren.

ARKAN: (AR) Temiz, ari kandan gelen.Üstün galip.

ARKIN: (TR) Yavaş, ağır, sakin, gelecek yıl.

ARKUT: (TR) Temiz, uğurlu, kutlu.

ARMAN: (FAR) Hasret, özleme. Zahmet, sıkıntı. Teessüf. Pişmanlık.

ARSAL: (TR) Temiz huylu, namuslu.

ARSEBÜK: Temiz ruhlu ve çabuk. Toy. Namus konusunda titiz.

ARSLAN: (TR) Kuvvet ve saldırganlığıyla tanınan hayvan. Cesur adam, bahadır.

ARSLANGİRAY: (TR) Cesur, korkusuz han.

ARSLANŞAH: (TR) Arslan gibi cesur ve yiğit şah, kral.

ARTAN: (TR) Yarar, fayda. Üstünlük, meziyet, nitelik.

ARTUÇ: (TR) Ucu sivri demirle donanmış mızrak.

ARZIK: (TR) Dindar, sofu.

AS: (AR) Mersin ağacı. (FAR) Değirmen.

ASAF: (AR) Vezir. Erdem, ileri görüşlülük, yönetimde başarı.

ASAL: (TR) Başlıca, esaslı, temel.

ASALET: (AR) Soy temizliği, soyluluk.

ASIF: (AR) Pek sert, pek şiddetli, şiddetle esen.

ASİL: (AR) Sağlam. İyice kökleşmiş, yüksek duygularla hareket eden.

ASIM: (AR) Yasak, yanına yaklaşılamayan. Günahtan, haramdan çekinen.

ASKER: (AR) Ordu, ordu örgülüyle ilgili. Vazife yapan. Rütbesiz asker, er.

ASRİ: (AR) Zamana uygun, çağdaş.

ASUTAY: (TR) Hırçın tay.

AŞIK: (TR) Bir başkasını aşkla seven. Dalgın, unutkan.

AŞİR: (AR) Ondabir, onuncu. Samimi dost ve arkadaş. Koca.

AŞKIN: (TR) Geçkin, aşmış olan. Coşkun. Fazla. Sonra. Benzerlerinden daha üstün.

AŞKINER: (TR) (bkz. Aşkın).

ATA: (TR) Baba. Soyun geçmişte yaşamış ferdi. Vermiş, veriş. Bağışlama, ihsan

ATABEK: (TR) Selçuklu devletinde şehzadelerin terbiyesiyle vazifeli şahıs. Lala.

ATABEY: (TR) Devlet yönetiminde bir san. Lala.

ATACAN: (TR) (bkz. Ata).

ATAÇ: (TR) Atalardan gelen, atalarla ilgili olan.

ATAERGİN: (TR) (bkz. Ata).

ATAHAN: (TR) (bkz. Ata).

ATAKAN: (TR) Düşünmeksizin her işe sokulan adam. İleri atılan.

ATALAY: (TR) Ünlü, namlı, şöhretli.

ATAMAN: (TR) Ata kişi, başkan, önder.

ATANER: (TR) (bkz. Ata).

ATASAGUN: (TR) Eski Türklerde hekimlere verilen isim.

ATASAN: (TR) (bkz. Ata).

ATASEVEN: (TR) (bkz. Ata).

ATASOY: (TR) (bkz. Ata).

ATATUĞ: (TR) (bkz. Ata).

ATAULLAH: (AR) Allah'ın bağışladığı, hediye ettiği, ihsanı, lütfü.

ATAY: (TR) Bilinen, tanınmış.

ATIF: (AR) Çevirme, meylet­tirme, imale.Merhamet sahibi, şefkatli, acıyan.

ATİK: (AR) Sırtın üst kısmı. Berrak, saf, karışmamış, kıymetli.

ATILAY: (TR) Ünlü, namlı, şöhretli. Atilla'dan sonra tahta geçen ünlü hükümdar.

ATILGAN: (TR) Karşısına çıkabilecek tehlikelerden korkmadan ileriye atılan.

ATİLLA: (TR) Büyük, ünlü. Babacık. Savaşçı, fatih. Hun Türklerinin büyük imparatoru

ATKIN: (TR) Atılmış. Kumaş dokumada kullanılan tabir.

ATLAN: (TR) Ata bin.

ATLAS: (TR) Üstü ipek, altı pamuk kumaş, diba. Düz, havasız, tüysüz.

ATLIHAN: (TR) Ata binmiş süvari.

ATTAR: (AR) Güzel kokulu bitki özleri vb. satan, güzel koku ticareti yapan kimse.

ATUF: (AR) Birine sevgisi olan, sevgi duyan. Allah'a karşı sevgi duyan.

AVCI: (TR) Avlanan, av sporu yapan kişi. Bir şeyi elde etmeye uğraşan.

AVNİ: (AR) Yardımla ilgili, yardıma ait.

AVNULLAH: (AR) Allah'ın yardımı.

AYALP: (TR) Ay kadar parlak ve güzel, yiğit.

AYANA: (TR) Saygı.

AYAYDIN: (TR) Ay ışığı, aydınlığı.

AYAZ: (TR) Soğuk ve Durgun hava. Dondurucu soğuk.

AYBAR: (TR) Gösterişli, heybetli, görkemli. Korku veren.

AYBEG: (TR) Ay gibi temiz ve aydın yönetici, ileri gelen, bey.

AYBERK: (TR) Sağlam ay, sağlam kişilik. Şimşek, ay'ın şimşek gibi parlaklığı.

AYÇETİN: (TR) Zor, güç ay.

AYDEMİR: (TR) Marangozların kullandığı kavisli bir keser çeşidi.

AYDIN: (TR) Aylı gece. Aydınlık, ışıklı, parlak. Okumuş, kültürlü ileri fikirli, münevver.

AYDINALP: (TR) Münevver, bilgili, yiğit, kahraman kişi.

AYDİNÇ: (TR) Cesur, aydın.

AYDINTAN: (TR) Şafak vakti.

AYDOLUN: (TR) Dolunay, mehtap.

AYGUT: (TR) Karşılık, ödül.

AYHAN: (TR) Ay sahibi, ay hakimi. Oğuz Kağan Destanı'na göre, Oğuz'un altı oğlundan biri. Efsanede bahsedilen, Oğuz'un ışıktan doğan karısından olan 3 oğlundan biri. Ayhan'ın 4 oğlu 24 Oğuz boyunun 4'ünü oluşturur. Bunlar Bozoklu soyudur.

AYKAÇ: (TR) Söyleyen, konuşan.Akıl veren. Ozan, şair.

AYKAN: (TR) Soylu, asil, temiz kişi.

AYKUT: (TR) Kutlu, uğurlu ay. Karşılık, mükafat.

AYKUTALP: (TR) Mükafat veren kahraman, iyi karşılık veren bahadır.

AYMAN: (TR) Ay gibi güzel, ışıklı kimse.

AYRAL: (TR) Benzerlerinden farklı olan, kendine özgü, değişik.

AYSAL: (TR) Ay gibi, ay'a ben­zeyen.

AYSAN: (TR) Ay gibi, ay yüzlü.

AYTAÇ: (TR) Başa takılan ay şeklinde taç.

AYTEK: (TR) Ay gibi (Eski Türkçede tek/teg olarak kullanılmıştır).

AYTEKİN: (TR) Ay şehzadesi, ay prensi.

AYTOLUN: (TR) Dolunay. Ay'ın ondördü gibi güzel.

AYTUĞ: (TR) Mızrağın ucuna yapılmış ayın üstüne yapılan tüy.

AYTÜN: (TR) Ay ve gece.

AYVAZ: (AR) Arapça ivaz sözcüğünün bozulmuş şekli. Karagöz perdesinin belli başlı tiplerinden biri. Köroğlu destanında bir kahraman.

AYZER: (TR-AR) Altın renginde ay. Ay'ın altın rengini aldığı an.

AZAD/AZAT: (FAR) Hür, serbest. Kimseye bağımlı olmayan. Kurtulmuş.

AZAMET: (AR) Büyüklük, ululuk.

AZER: (FAR- İBR) Ateş. İbrahim'in babası olduğu söylenir.

AZİM: (AR) Büyük, ulu, cesim, iri, muhteşem. Kuvvetli, şiddetli, derecesi yüksek.

AZİZ: (AR) Sayın. Sevgili. Veli, evliya, ermiş. Az bulunur.

AZMİ: (AR) Kasıt, niyetlilik karar. Kemikli. Güçlü, kuvvetli.

Hiç yorum yok: