VURMALI MÜZİK ALETLERİNDE NASIL YÜKSEK SES ELDE EDİLİYOR?
Avrupa ülkelerindeki çalgı yapımcılığı, hemen hemen bütün diğer alanlarda olduğu gibi, başka kültürlerden aldığı çalgılara kendi üslubunu vermiş olsa da, vurmalı çalgılar alanında bu konuda pek büyük bir başarı gösterememiştir.Dünyanın dört bir köşesindeki bazı kültürler, vurmalı çalgılardan ritim,melodi ve tını bakımlarından geniş ölçüde yararlanmıştır.Afrika Kıtası’nda ve Endonezya adalarında (özellikle gamelan diye adlandırılan çalgı topluluğunda) davulların ve idyofonlaın binbir çeşidinin bulunması buna iyi bir kanıtır.
Orkestrada yer alan vurmalı çalgılar, yükseklikte sesler verip vermemesine göre iki gruba ayrılarak ele alınır.Birinci gruptaki çalgılar, rezonans boruları üzerine yerleştirilmiş tahta (ksilofon, marimba gibi) veya metal (glockenspielgibi) lamlardan veya boru biçimli çanlardan oluşur; bunlara doğrudan vurulmasına karşılık, çelestanın lamlarına bir klavye aracılığıyla vurulur.Vibrafon ‘da, elektrikle hareket ettirilen paletler, hızı bir pedalla ayarlanabilen bir tür vibrato oluşturmak üzere, rezonans boruları içinde, kendi eksenleri etrafında döner.Timpani de, burgularla veya daha modern pedal yöntemleriyle akort edilebildiğinden söz konusu bu gruba girer.Timpaninin pedalları, etkisi elde etmeyi de sağlar.
Belirsiz yükseklikte ses veren vurmalı çalgılar az veya çok yüksek ses bölgelerinde çalınabilir: en kalın sesli vurmalı çalgı olan büyük davul, orkestraya ancak XVIII. yüzyılda, bölümlerde, simbal ve üçgen ile birlikte girebilmiştir.Bazı vurmalı çalgılarda, kasnağa takılmış, şıngırdayan metal diskler (tef gibi) veya, ayrıca titreşerek bir vızıltı çıkarsın diye derinin altına gerilmiş bir tel bulunabilir.Eskiden hemen hiç kullanılmayan modern orkestrada geniş ölçüde kullanılmaktadır.Bunlar çoğunlukla farklı geleneksel müziklerden kalmış idyofonik çalgılardır (çıngıraklar, şakşaklar gibi....)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder