14 Aralık 2009 Pazartesi

Filozof Diyojen ( Diogenes ) Kimdir hayatı

Filozof Diyojen ( Diogenes )


M.Ö. 412 - M.Ö. 323 yılları arasında yaşamış olan ve kendine yetme ile sadelik ilkelerine dayanan yaşam biçiminin öncülerinden Sinop’lu düşünür...



Ünlü filozofun, asıl mesleği kuyumculuk olan babasının sahte para basması nedeniyle Sinop’tan sürüldüğü, babasıyla Atina’ya bu yüzden yerleştikleri söylenir.

Atina’daki öğretmeni Sinizm öğretisinin kurucusu Antisthenes’di. Sokrates’den ders alan Antisthenes, Sokrates’in ölümünden sonra kendi okulunun başına geçip gerçek erdemin kişinin kendine egemen olmasına, tutkularından ve öbür insanlara bağımlılıktan kurtulmasına dayanan kinik felsefenin kurucusu olmuştu. Diyojen Atisthenes’in doğaya uygun yaşam çağrısına uydu. Diyojen çok iyi konuşuyordu, üstün bir zekaya sahipti. Antisthenes öğrencisine kendi felsefe ve öğretisini gösterdi. Hayatını son derece fakir olarak geçiren Diyojen geceleri heykel diplerinde ve sokak köşelerinde yatıyordu. İçinde yaşadığı bir fıçısı ve bir çanağı vardı. Anlatıya göre bir gün bir çeşme başında avucu ile su içen bir çocuğu görünce, elindeki çanağı da attı ve “Bu çocuk bana fazladan eşyam olduğunu öğretti” dedi.

Diyojen yoksulluk içinde yaşadığı, halka açık yerlerde yatıp kalktığı ve yiyeceğini dilenerek topladığı halde, herkesin aynı şekilde yaşaması gerektiğini savunmadı. Kişinin en kısıtlı yaşam koşullarında bile, mutlu ve bağımsız olabileceğini göstermeyi amaçladı. Diyojen insanı erdemli yapmaya yaradığı için yalnızca bilgeliğe değer verdi, diğer uygarlık değerlerini ise saçma, gereksiz ve anlamsız bularak reddetti.



Yine onunla ilgili anlatılara göre Corinth’e gelen Büyük İskender, Diyojen’i ziyaret etti ve bir isteği olup olmadığını sordu. O ise bu soruya “Gölge etme başka ihsan istemem” yanıtını verdi.

Diyojen, MÖ. 320 yılında Korint’te öldü. Diyojen’le ilgili ünlü tarihi anlatılardan bazıları şöyle:

Diyojen, yıkanmak için bir hamama gider. Görür ki hamam pislik içerisinde. Hamamcıya, “Yanılıp da bu hamama yıkanmaya gelenler, daha sonra temizlenmek için nereye giderler?” diye sorar.

Kendisini iyi döşenmiş bir eve götüren bir adam “Bir daha yerlere tükürmemesini” tembihlemeye kalkınca Diyojen derhal adamın yüzüne tükürür ve “Buradan daha kirli bir yer bulamadım” der.

Büyük İskender Diyojen’i, birbiri üstüne yığılmış insan kemikleri içinden bir şey ararken görür ve ne yaptığını sorar. Diyojen, “Babanızın kemiklerini arıyorum, ama hangisinin kölelere, hangisinin babanıza ait olduğunu kestiremiyorum” der.

Bir gün sokak ortasında, “Adamlar! Adamlar! ” diye bağırmaya başlar. Halk etrafına toplanır. Diyojen, “Ben adamları çağırıyorum!” diye sopası ile onları kovar.

Bir eşkıya, fakir olduğu için ona hakaret eder. Diyojen eşkıyaya sadece, “Bir adama, fakir olduğu için hakaret edildiğini hayatımda hiç görmedim ama pek çok insanın hırsızlıklarından ötürü asıldıklarını gördüm” der.

Bir gün çok dar bir sokakta zengin ve kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Zengin adam hor gördüğü Diyojen’e, “Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem” der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin şu karşılığı verir: “Ben çekilirim

Hiç yorum yok: