5 Ekim 2009 Pazartesi

Hayvanları Koruma Günü (04 Ekim )

* HayvanlaHayvanları Koruma Günü (04 Ekim )

Yeryüzünde pek çok hayvan yaşar. Bunların bir kısmı evcilleştirilmiştir. Hayvanları insanlarla birlikte yaşarlar. Evcil olmayanlar; başı kontrolsüz dağ bayır gezer dururlar. Hayvanlar duyu ve hareket yetenekleri olan canlılardır. İlk çağlarda insanlar hayvanlardan korkuyorlardı. Hayvanlardan korunmak için evlerini dağları yamaçlarına, kayalıklara kuruyorlardı. Zamanla insanlar, hayvanlara yaklaştılar. İnsanlar daha ilk çağda kedi, köpek, at, koyun, sığır, keçi gibi hayvanları evcilleştirdiler. Evcilleşen hayvanlar, insanların yardımcısı oldu. Başlıca besinlerimiz olan et, süt, yumurta, yağ ve bal hayvanlardan sağlanır.

Giyeceklerimizin bir bölümü de hayvanların derisinden yün ve tüylerinden yapılır. insan sağlığı için gerekli olan aşı ve serumun yapılmasında da hayvanlardan yararlanılır. Kafesteki muhabbet kusunun ötüşünü dinlemek, akvaryumdaki balıkları seyretmek bizi dinlendirir. Çiçekten çiçeğe, ağaçtan ağaca dolaşan böcekler, bitkilerin çoğalma olayına yardımcı olur. Çevremizdeki hayvanlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak yararlanıyoruz. Kuşkusuz akrep, yılan gibi zararlı hayvanlar da vardır. Bu zehirli hayvanlardan kendimizi korumalıyız.

Hayvan dostları ilk kez İngiltere'de 1822 yılında bir araya geldiler. Hayvanları korumak, insanların hayvanlara iyi davranmalarını ve hayvanların daha iyi koşullarda beslenme ve korunmalarını sağlamak amacıyla Hayvanları Koruma Birliğini kurdular. Yurdumuzda Hayvanları Koruma Derneği 1908 yılında kuruldu. Aynı amaçlı dernekler birleşerek Hollanda'nın başkenti Lahey'de Dünya Hayvanları Koruma Federasyon'unu oluşturdular. 1931 yılında toplanan bu kuruluş 4 Ekim'i "Hayvanları Koruma Günü" ilan etti. Her yıl Ekim ayının 4.günü Hayvanları Korumal Günü olarak kabul edilmiştir. O gün gelince okullarda, radyo ve Televizyonlarda hayvanların faydaları üzerinde konuşmalar yapılır. Hayvanlara karşı nasıl davranılması gerektiği anlatılır.
rın Korunması için Neler Yapalım?
- Zor durumda kalmış hayvanları koruyalım. Onların bakımına yardımcı olalım.
- Bakımını üstlendiğimiz hayvanların yiyeceklerini içeceklerini düzenli verelim. Aşılarını zamanında yaptıralım.
- Hayvanlara eziyet edilmesi insanlıkla bağdaşmaz. Öte yandan bu davranış yasalarımıza göre suçtur. Bu suçu işleyenleri uyaralım.
- Kuşların, karıncaların yuvalarını bozmayalım. Yumurtalarını almayalım. Avlanma mevsimi dışında kesinlikle av hayvanlarını avlamayalım.
- Hayvanları korkutmayalımı ürkütmeyelim. Onlara şakadan da olsa ziyet etmeyelim.
- Bakamayacağımız hayvanları eve almayalım. Biz almazsak belki bakabilecek biri alır.
- Yiyecek artıklarımızıı özellikle ekmeğiı çöplüğe atacağımıza yakınımızda bulunan hayvan besleyicilerine verelim.
- Sapanla kuş avlamayalım. Avlamak isteyenlere engelolalım. Avlanmak isteyenlere engel olalım.


* ÖZLÜ SÖZLER:
- Hayvana binecekseniz, tatlılıkla bininiz.
- Yük vuracaksanız, takatinin üzerinde yüklemeyiniz.
- Kesecekseniz, en az ıstırap verecek şekilde kesiniz. (Hz. Muhammed s.a.v. )
- Kuşlar, doğa adlı annenin en güzel çalgıcılarıdır. (Gavin DOUGLAS )
- En iyi arkadaşınız hayvanlardır. Ne soru sorarlar, ne de kusur bulurlar. (George ELlIOT)
- Hayvanı seversen, o da sevildiğini bilir.


ARI

Arının balı tatlı,
Bizlere kuvvet verir,
Çalışıp üretmeye,
Arı iyi örnektir.


KEDiM

Güzel kedim evde,
Her zaman arkadaş bana.
Uyur soba başında.
Oynar iplik yumağıyla.

Bugün hala kulağımda,
Miyav miyav sesi.
Güzel kedim evde,
Evin büyük neşesi.

Betül DOGAN


KARINCALARIN TÜRKÜSÜ

Haydi koş, sakın durma.
Çalışmaktan hiç korkma.
Tembelleri kimse sevmez.
Haydi koş, Çalışkan Karınca.

Sepetlerimiz dolu dolu
Mutlu Karınca yorulur mu ?
Tembelleri kimse sevmez.
Tembelliğin yoktur sonu.

Ahmet ALAY


HAYVANLAR

Sırtımdaki kazağım,
Halis koyun yününden.
Hem yavrusunu alı,
Hem içeriz sütünden

Arının balı tatlı,
Bizlere kuvvet verir,
Çalışıp üretmeye,
Arı iyi örnektir.

Tavuğun yumurtası,
Soframdaki yemektir.
Gıt gıt gıdaklaması,
Yumurtaya müjdedir.

Aman vermez düşmandır,
Sarman tüm farelere.
Bizim Çomar yamandır,
Hırsız giremez eve.

Kelebek mutlu hayvan,
Renk renk uçar baharda.
Hayvansız dünya yalan,
Korunmalı onlar da.


HAYVANAT BAHÇESİ

Babam bana ne zaman sorsa:
-Seni nereye götüreyim? diye
Ben hemen yanıtlarım:
-Hayvanat bahçesine,
Orada tüm hayvanlar
Sanki benle arkadaş
Hepsi barış içinde
Düşünmüyorlar savaş.
Ne ceylanın otunda
Zürafanın gözü var.
Hepsi saati gelince
Tıpkı insanlar gibi
Yemeklerini yiyor
Sonra kaplan sırtüstü
Bir güzel geriniyar
Fil hortumuyla su çekip
Serinleniveriyor
iki ayı tutuşmuş
Boyna güreş ediyor.
Tüm hayvanlar neşeli
Tüm hayvanlar burada dost
" Bir de özgür olsalar " diyeceğim geliyor.

Müjdat GEZEN,


KEDİM

Kedim henüz bir yaşında,
Uyuyor soba başında.
Hem cesurdur, hem de kurnaz,
Bir tıkırtı duyar duymaz,
Uyanır aslan kesilir,
Gözleri volkan kesilir.
O geldiği günden beri,
Bizim evin fareleri,
Damdan, tavandan indiler,
Birer deliğe sindiler.
Koşup yakalıyor hemen,
Yuvasından, deliğinden.
Çıkanları diri diri,
Artık bunlardan hiç biri.
Dolaplarıma girmiyor,
Kitaplarımı kemirmiyor.

Orhan Seyfi ORHON


KUŞLARLA

Kuşlar uçar,
Ben koşarım;
Onların kanatları var,
Benim kanadım kollarım.
Kuşlar kanadını çırpar,
Ben de kolumu sallarım
Uçun kuşlar, uçun kuşlar;
Hepinizle yarışım var!

Uçtu kuşlar,
Bende koştum;
Koştum yarı yola kadar;
Ta önüme bir uçurum
Çıktı, orda kaldım naçar.
Yoo, çekemem öyle kurum!
İsterseniz, haydi tekrar
Yarışırız Uçun kuşlar!

Tevfik FİKRET


GÖÇMEN KUŞLAR

Gittiniz hep dizi dizi,
Bıraktınız ülkemizi,
İlkbaharda gene gelin,
Unutmayın sakın bizi.

Gelmeden kış, yağmadan kar,
Gidin, gidin güzel kuşlar,
Uzak güney illerinde,
Bol yiyecek, bol güneş var.

Türkülerle gidersiniz,
Kim gösterir size yol, iz ?
Ürkütmez mi kalbinizi,
Yüce dağlar, coşkun deniz ?

Gökte olup sıra sıra,
Kayboldunuz ufuklarda,
Göçmen kuşlar, güzel kuşlar,
Yine gelin ilkbaharda!

Zeki TUNABOYLU


KUZUM

Mini mini bir kuzum var,
Çayırlarda gezer oynar.
Hep arkamdan koşar, gelir,
Yaramaz pek neşelidir.
Yanından ayrılsam biraz,

Hemen yanık yanık meler.
Kırdaki otlara doymaz,
Daha ister neler neler.
Şeker, arpa, fıstık, üzüm,
Çok bilmiştir iki gözüm.

Dr. Ali Rıdvan UNAR


SERÇELER

Bir gün gelir, geçer bu geceler
Tırtıllar tırmanır yapraklara

Damla damla sızmaz dudaklara
Kalbin kaynağından bu heceler

Alnı işleyerek düşünceler
Gözyaşı döker zambaklara

Ve üşüşür olgun başaklara
Akşamın dallarından serçeler.

Ahmet Muhip DIRANAS


NE GÜZELDİR HAYVANLAR

Evimizde yaşarlar,
Elimize bakarlar,
Türlü işe yararlar,
Evcilleşmiş hayvanlar.

Ne güzeldir tavuklar,
Folluk dolu yumurtalar,
Hep bal yapar arılar,
Ne güzel şu hayvanlar.

Sütlerini içeriz,
Kimisine bineriz,
Öküzle çift süreriz,
Yararlıdır hayvanlar.

Kılları var, yünü var,
Süzgün bakar mandalar,
Kedi, eşek ve atlar,
Ne güzel şu hayvanlar.

Arabaya koşarız,
Uzun yollar aşarız,
Güçlerine şaşarız,
Ne güzel şu hayvanlar.

Ormanları süslerler,
Gece, gündüz öterler,
Bize, dostluk ederler,
Çok tatlıdır, hayvanlar.

Hasan ŞEN


RENGİN

Beyaz kedim,
Siyah kedim,
Sarı kedim,
Adı "Rengin" olsun dedim.

Rengin ablamın adıdır;
O şimdi kızacak bana,
Fakat öğretmenim söyledi ya?
Rengin demek renkli demek,

Bunda ne var gücenecek ?
Lâkin ablam,
Rengin ablam.
Hain ablam.

Sofra başında dün akşam,
Astı bana çehresini.
Belki biraz hakkı vardı,
Çünkü Rengin onun adı,

Fakat ne var gücenecek;
Rengin demek, renkli demek;
Benim kedim de üç renkli,
Hem de benekli.

Beyaz kedim,
Siyah kedim,
Sarı kedim,
Adı "Rengin" olsun dedim.

Tevfik FİKRET


ARILAR

Emdiniz arılarım elma çiçeklerini,
Doldurdunuz bahçenin bütün peteklerini,
Şimdi tutun baharın, tutun eteklerini,
Gökte vızıldayarak uçun, uçun arılar.

Beyaz beyaz dallara, çiçeklere kondunuz,
Tepelere çıktınız, ovalara indiniz,
Bir bu çiçekten emip, bir bu ota döndünüz,
Haydi tepemden, halka halka geçin arılar.

Böğürtlenler içinde altın bir eviniz var,
Odalarınız sarı sarı balla doldular,
Beni de evinize davet edin bu bahar,
Sofranızda bana da bir yer açın arılar.

Ceyhun Atuf KANSU


PAMUK KEDİM

Bir kedim var, yumuk yumuk,
Adı pamuk, kendi pamuk.

O, cin gibi gözleriyle,
Mırnav mırnav sözleriyle.

Güzel kedim cana yakın,
Fakat kızdırmayın sakın.

Öfkelenir birdenbire,
Kendisini atar yere.

Bir köşeye şöyle siner,
Biraz sonra öfke diner.

Yaklaşır da yavaş yavaş,
Sevgi ister, o yumuk baş.

Dostuna dost, aslan kedim,
Gel, mindere yaslan kedim.

Rıfat Necdet EVRİMER


MEHVEŞİN ADALETİ

Ahmet gördü bir koru,
Düştü gönlü hevese,
Tuttu bir dişi kumru,
Koydu onu kafese.

Küçücük kız kardeşi,
Dedi; ver onu bana!
Severdi o Mehveşi,
Dedi; Al olsun sana!

Kumrunun eşi akşam,
Boş bulunca yuvayı,
Ah çekti buram buram,
Aradı hep ovayı.

Sonra buldu dostunu,
Mehveşin duvarında,
Geldi serdi postunu,
Kafesin kenarında.

İki eş, gündüz, gece,
Konuşur, sevişirdi,
Mehveş dedi; iyice
Bir zalimim ben, şimdi:

Eşini ettim esir,
Yoldaşı gelmiş ağlar,
Yarab bu insan nedir ?
Niçin kuşları bağlar ?

Bu sözleri söylerken,
Açtı küçük zindanı,
İki kuş uçup birden,
Boyladılar ormanı.

Ziya GÖKALP

Hiç yorum yok: