20 Mart 2013 Çarşamba

YAŞLILARA SAYGI HAFTASI İLE İLGİLİ ŞİİRLER




YAŞLILARA SAYGI HAFTASI İLE İLGİLİ ŞİİRLER




BEBEK



Bir zamanlar o da bir bebekti

Hokka burunlu, al yanaklı,

Bir ömre bedel.

Şu gördüğün kavrulmuş el,

Pamuk gibiydi.

Eskiler içindeki bu kambur vücut,

Mis gibi kokan zıbınlar, fırfırlı elbiseler giydi.



Annesi ona “Gül kızım” derdi,

Sevip okşamak için sıraya girerlerdi.

Ya babası?

Getirdiği çikolatayı muzipçe cebinde saklardı

Onu ağlatmayı herkese yasaklardı.

Kızı incisi, emeliydi

Çok mutlu olmalı, hayatı sevmeliydi.



Ah! Hızla geçti yıllar işte

Seksen beş yıllık koca bir ömrü

İçiverdi bir dikişte.



Annesinin kiraz dudaklı, kalem kaşlısı

Şimdi huzurevinin en yaşlısı.

Gençler ondan kaçıyor. Neden?

Ruh aynı ruh, beden aynı beden.



Soruyor, gözleri nemli:

Görüntü bu kadar mı önemli?

Oysa şimdi anlatacak ne öyküleri var

Bir yıkılsa aradaki şu duvar!



Çare yok. Böyle gelmiş bu, böyle gidecek.

Şimdi bir zamanki tatlı bebek,

Saatler boyu pencerenin önünde

Birbirinin aynı günleri tüketmekte,

Bir an önce yanına alması için Tanrı’ya

Dualar etmekte.



Ümit Kilislioğlu Özger





YAŞAMDAKİ BASAMAKLAR



Bebek:

Daha çok küçüğüm sütümü verin,

Oynamak isterim, bebek getirin.

Hastayım, derdimi diyemem öyle,

Doktorlara hemen beni götürün.



Çocuk:

Ben bebek değilim yalnız oynarım,

Bardağı, çatalı kendim tutarım.

Beni küçük sanma yaşım yedidir.

Hele çantam gelsin derse koşarım.



Genç:

Yerde savururum gökte yerim ben,

Bu konuda yoktur hiçbir kederim.

Baba kesesinden hepten giderim,

Olsaydı yanımda bir de sevgilim...

Yaşlıya saygı mı, duymadım onu,

Ben kendim bulurum kendi yolumu.

Kim bana verdi ki, ben de vereyim,

Uzatmam elimi, vermem kolunu.



İhtiyar:

Ben de gençliğimde böyle diyordum,

Yerde kazanarak, gökte yiyordum.

Vücudum yaşlandı, olmuyor artık,

Genç kuşaktan, anlayış bekliyorum.

Ben geldim sonuma, onlar da yolda,

Her şey boşa imiş, yalan dünyada.

Sen de hesap eyle yanlışlar yapma!

Bir gün yaşlanırsın, dönersin bana.



İbrahim ŞİMŞEK





YAŞLILARI SEVERİM



Sımsıcak gülüşlerle kucak açar herkese,

Yüzleri buruş buruş yaşlıları severim.

Nasıl özlem duyarlar yumuşacık bir sese,

Elleri kırış kırış yaşlıları severim.



Bin bir sevinç sığdırır meraklı bakışına,

Her zaman ilgi duyar hayatın akışına,

Sırt çevirmez yaşamın düzüne yokuşuna,

Dosta ömür adamış yaşlıları severim.



Yılları nasıl geçmiş, yaşamış mı doyunca

Nice fidan büyütmüş hepsi kendi boyunca.

Nasıl da mutlu olur bir 'teşekkür' duyunca,

Sevgilere susamış yaşlıları severim.



Hep dünleri anlatır, geçmişi çok özlemiş.

Yüreğinde kim bilir ne sevdalar gizlemiş.

Bilinmez ki kimlerin yollarını gözlemiş.

Anılarla yaşamış yaşlıları severim.



Koşup sarmak isterim bükülmüş bellerini,

Tutup öpesim gelir üşümüş ellerini.

Usanmadan dinlesem o tatlı dillerini,.

Yüzleri buruş buruş yaşlıları severim.

Elleri kırış kırış yaşlıları severim........



Yaşlılar haftası, tüm dünyada kutlu ve umutlu olsun..



Sevinç Atan







YAŞLILARIZ BİZ



Bizde sizler gibi doğduk büyüdük

Önce emekledik sonra yürüdük

Yıllar gençliğimizi götürdü şimdi çürüdük

Acıma değil, sevgi bekliyoruz...



Kimimiz hakimdik, kimimiz savcı

Dostlarımız vardı, hepsi kardeş bacı

Şimdi unutulmuş olmak çok acı

Bizi untmayın diyenlerdeniz biz...



Dostlarımız bizi aramaz oldu

Tükendi bir ömür, rengimiz soldu

Hava karardı, vakit akşam oldu

Bir tatlı söze hasretiz biz...



Gün oldu cephelerde savaştık

Allah Allah diyerek dağları aştık

Şimdi unutulduğumuza şaştık

Masallardaki, bir varmış bir yokmuşuz biz...



Bir çoğumuzun oğlu, kızı var

Yaşladık şimdi kim arar kim sorar

Nafile üzülmek, ağlamak sabaha kadar

Gözlerimiz yollarda bekliyoruz biz...



Çocuktuk, gençtik yaşlandık

Bizi arayıp sorarsınız sandık

Terk edilmişliğin ateşine yandık

Bizi unutmayın diyenlerdeniz biz...



Ahmet Mansuroğlu



YAŞLILIĞA DAİR



Doğan herkes

Çocuk,genç,orta yaşlı

Daha sonra da

Yaşlı olmak zorundadır.

Çocukluğumuzu anlamadan,

Gençliğimizi bilmeden,

Yaşlılığımızı yapamadan yaşarız.

Hepsinin eksiği varmış gibi gelse de

Ayrı olmalı hepsinin,

Çocukluğun,gençliğin,

Hatta yaşlılığın.

Yaşlanmamak elimizde değil,

Geriye dönmek imkansız.

O halde? ? ?

Her yaşın hakkını vermeli

Gerektiği gibi yaşamalıyız.

Yaşlanman yaşlı olmaktansa,

Yaşlanınca bile genç kalmasını bilmeliyiz!



Nuray ZARALI





YAŞLILIK



Günler günleri kovalarken, zamanda ilerliyor

Dün daha çocuk iken, bu gün baba oluyor

Dertler kederler sırtına bindikçe de biniyor

Akrep yelkovan dönerken, insanda yaşlanıyor



Eski gülücükler nerde, suratlar somurtuyor

Yüze çizgiler girince, saçlarda ağarıyor

Aynalar düşman artık, bizi genç göstermiyor

Yaşlandık mı gerçekten yoksa, aynalar mı yalan söylüyor



Yılları horca harcarken, günler değerleniyor

Günleri bir yana bırak, saniye önemseniyor

Torunu kucağa alınca, bir de dede oluyor

Bunca tedirginlik neden, Ölüm mü yaklaşıyor…



Şeyhmus Sevilmez





 

Hiç yorum yok: