Devlet Yönetimi
İslamiyet’ten önceki Türk tarihinde devlet 3 kola ayrılarak yönetilmiştir. Merkezde hükümdar varken sağ ve sol taraflarında hükümdar ailesinden seçilmiş olan Yabgular görev yapmışlardır. Hükümdarın elinde bulundurduğu yetkiler, töre kuralları ve Kurultay isminde oluşturulmuş bir kurul aracılığıyla sınırlandırılmıştır. Kadınlar da yönetim de söz sahibidir.
Türklerde halka özel olarak tanımlanan mülkiyet hakkı olmadığından sınıf farkı yoktur. Aile toplumun temeli varsayılmış vede yönetim içerisinde bütük fertler kendilerini hükümdarın yardımcısı olarak benimsemişlerdir.
Ordu
Türk devletlerinde her zaman olduğu gibi askerliği çok fazla önem verilmiştir. Ordu-Millet düşüncesinin egemenliğini sürdürdüğü her Türk vatandaşı asker olarak kabul edilmiştir. Türkler askerde canlarını kaybedenleri değerli kılmış ve onların mezarları başına kahramanlığın sembolü olan “Balbal Taşları” dikmişlerdir. Devlet, Mete Han döneminde “Onluk Sistem”’i kabul etmiş, atlı birlikler toplamış ve çeşitli taktikler oluşturmuşlardır. Bunların en çok bilineni Hilal Taktiği, Pusu Taktiği’dir. En çok yararlanılan silahlar ise ok, kılıç, mızrak, topuz vs.
Din ve İnanış
Türkler, Mecusiliğin dışındaki bütün dinlere inanmışlardır fakat en yaygın olanı Göktanrı dinidir. Bu dinde tektanrı ve ahiret inancı herşeyden daha önemlidir. Tanrı ve ölüler için kurban vaad edilir, ağır suçlar kısa süren hapis cezaları Ya da kırbaçlama şeklinde cezalandırılırdı.
Türkler ölülerinin arkasından “Yuğ” denilen cenaze törenleri düzenlemişlerdir. Bu törende ölen kişi günahlarını affettirebilmesi için bir süre bekletildikten sonra kurgan ismi verilen mezarlara koyulurdu. Bu gömme törenlerine Saflaşma adı verilirdi.
Hukuk
Eski Türklerde genel yazılı kanunlardan çok töre kuralları geçerli olmuştur. Bu kurallar Kağanı’da yargılardı. Kimse bu törelerin dışına çıkamazdı. Göçebe hayatın bir neticesi olarak uzun süreli hapis cezaları verilememiş, adam öldürme, ihanet gibi suçlar idamla noktalandırılıştır.