23 Şubat 2013 Cumartesi

Frig vadisi Performans Ödevi


Frig vadisi Performans Ödevi



Eskişehir'in sunumları bitmiyor. İlçelerinde devam ediyor. FRİG VADİSİ'ne gitmek üzere yola çıkıyoruz. Eskişehir, Afyon ve Kütahya arasındaki vadi arkeolojik ve doğal SİT alanı ilan edilmiş. Eskişehir'den 40 km. gidince Seyitgazi, 40 km. daha gidince Yazılıkaya köyünde MİDAS'IN ŞEHRİ ve YAZILIKAYA ANITI.

Antik mitolojiden Midas söylentilerini hep biliriz, hani Midas'ın kulakları eşek kulakları diye. Apollon'un lirinden çıkan müziğin yerine, Pan'ın flütünü beğenince, Apollon, Midas'ın kulaklarını eşek kulakları yapmış. Bu bir ders. Güçlünün yanında olacaksın, yoksa kulakların eşek kulakları olur! Saçlarını keserken kralın kulaklarını gören berberi de, bunu hiç kimseye söyleyemeyince gitmiş bir çukur kazmış, oraya söylemiş. Ama sonra rüzgar estikçe sazlıklar bu sırrı etrafa uğuldayarak yaymış. İşte ikinci ders! ''Yerin kulağı var''. Midas'ın başına gelenler bunlarla da bitmemiş. Tanrı Dyonisos'a bir yardımda bulununca, tuttuğunun altın olmasını dilemiş ondan. Ama yedikleri de altın kesilip, aç kalınca anlamış dileğinin yanlışlığını, değiştirmiş isteğini. Bu da üçüncü ders!

Seyitgazi'de, Selçuklulardan kalma, daha sonraları Osmanlılardan da katkılar olan ve hatta yapılarından biri bir Bizans kilisesi olan Seyitgazi Külliyesini geziyoruz. Daha çok Cüneyt Arkın'ın filmlerinden tanıdığımız halk kahramanı Seyit Battal Gazi'nin üç dört metrelik sandukası ile Bizanslı bir bey kızı olan sevgilisi Elenora'nın mezarı buradaki türbede. Avluda medreselerin olduğu taraftaki duvarda bulunan, kök boyayla yazılmış arapça yazının, bendeki çağrışımı Ara Güler'in, Selimiye Camisinde çektiği ünlü fotoğrafı oldu.

Seyitgazi'den hareket ettikten sonra karşımıza çıkan ilk köy Şükranlı köyü ve KAYA MEZARLARI tabelası. Bildiğimiz kayalara oyulan mezarlardan farklı, toprak seviyesinin altında çukurlarda kaya mezarları var. Çukurca köyüne doğru devam ediyoruz. Karşımıza DOĞANLI KALE tabelası çıkıyor. Büyük bir kaya kitlesinin içi, Frigler zamanında oyulmuş. Roma ve Bizans dönemlerinde ilavelerle kullanılmış. Çok sayıda oyma mezar ve geçit var. Seyyar bir merdivenle çıkılan bu göz göz kayadan bakınca, Kapadokya'daki gibi tüf kayalardan oluşan binbir görünümlü vadi manzarası görülmeye değer.

Yolumuzun üstüne iki tabela daha çıkıyor, GERDEKKAYA ve HAMAMKAYA. Frig vadisini Avrupalılar 200 yıl önce keşfetmiş, Frigler ve vadi ile ilgili ciltlerle kitaplar yazılmış. Benim de yine bir yabancı tarafından yazılmış ama, güncel ve detaylı bir rehber kitabım var. John Freely'nin ''Türkiye Uygarlıklar Rehberi'' 5.cilt. Kitapta Gerdekkaya'nın ön cephesindeki iki sütunun, köylüler tarafından sökülüp alındığını, yakın zamanda yerine beton sütunlar konulduğu yazıyor. Okuyunca, sütunların niye kireçle boyandığı bir anlam kazanıyor! Roma İmparatorluğu dönemi Gerdekkaya etrafındaki kayalıklarda bir nekropol oluşturulmuş.

Karşımıza çıkan AREZASTİS ANITI tabelasının gösterdiği yöne gitmediğimize ve kızıl bir kayaya oyulmuş bu cephe anıtını da görmediğimize pişman olarak, Yazılıkaya'ya doğru yolumuza devam ediyoruz. MİDAS ŞEHRİ, Yazılıkaya köyünün ve etrafını çevreleyen vadinin, üstünde yükselen kayalıkların üzerindeki, akropol alanını kaplıyor.. Şehir oldukça büyük, görevliyle dolaşmakta veya ondan detaylı bilgi almakta fayda var. Üzerinde Midas adı geçtiğinden önceleri Midas'ın mezarı sanılan, 30 metre kadar yükseklikteki YAZILIKAYA ANITI'nın, daha sonra, bir anatanrıça Kibele tapınağı olduğu anlaşılıyor. Alt tarafındaki nişte metal bir Kibele heykeli varmış. Doğuya bakan cephesi üzerindeki, ahşap mimariyi takliden yapılmış geometrik desenleri tüm güzelliği ile görebilmek ve en güzel fotoğraflarını çekebilmek için, öğleden önce, hatta sabah erken gitmekte fayda var.

Gordiyos ve Midas, Frig kralları. Tarihçiler, Frig tarihinde sadece bu iki ada rastlıyormuş, herhalde I.si, II.si, III.sü vardır. Hititler zayıflayınca Avrupa'dan gelmişler Anadolu'ya. Ankara Polatlı'daki Gordion (Yassıhöyük) başşehirleri ve aynı isimli müzede, Gordiyon'da bulunan Midas'ın mezarından çıkanlar sergileniyor.

Yazılıkaya Anıtının sağından ilerlemeye başlayınca, biraz ileride bitmemiş bir başka anıt, ki bu anıt sayesinde Frigyalıların anıtlarını yapmaya yukarıdan aşağı başladıkları anlaşılmış, sonra sarnıçlar geliyor. Bir iki tanesine inilebilen bu sarnıçlara, yerin derinliklerine doğru taş basamaklarla iniliyor. Sarnıçların üst tarafına doğru küçük bir patikadan çıkıldığında, sunakların bulunduğu alana geliniyor. Şehri adım adım anlatan rehber kitabıma göre, bu basamaklı sunaklardan birinin üzerinde,zamanında bir Kibele heykeli varmış. Biraz daha ilerleyince, sfenksi andıran bir kaya kitlesi çıkıyor karşımıza. Onu geçip ilerleyince Yazılıkaya Anının sol tarafındaki, iki Frig mezarının yanından aşağı iniyoruz.

Yazılıkaya Anıtının hemen yanında tek başına duran bir kaya var. KIRKGÖZ kayası denilen bu kayanın üst bölümü Bizans döneminden kalma odalarla delik deşik, altta helenistik dönemden bir mezar odası var. Zamanında cephe bir tapınak şeklinde imiş. Etrafta birkaç tane Bizans mezar taşı var. Bu yıl elma çok bol olsa gerek, bu gezide köylüler bol bol elma ikram ediyor bize. Geçmekte olan bir köylü elindeki elmaları bize veriyor.

Bu civarlarda, Seyitgazi hariç yemek yiyecek bir yer yok. Giderken sandviçleri ve içecekleri hazır bulundurmak önemli. Biz KÜMBET köyünde ekmek pişirme saatine, yani akşamüstüne denk geldiğimiz için köy ekmeğiyle sandviçlerimizi hazırladık. Hamuruna patates de kattıkları, kalın kabuklu bu nefis ekmeğin tadını kolay unutabileceğimi sanmıyorum. Akşam güneşinin pembemsi ışığında çamurdan yapılmış ve Friglerden kalmış gibi görünen YAPILDAK köyünden geçerek geldiğimiz Kümbet köyünün tepesinde, bir Selçuklu kümbeti var. Etrafında da Ahlat'takiler kadar görkemli olmasa da Selçuklu mezarları . Kümbetin üzerinde motif ve yazılarıyla, bir Bizans kilisesinden devşirme olduğu anlaşılan taş parçalar göze çarpıyor. Biraz ileride de cephesinde iki aslan motifiyle Kibele'ye adanmış bir anıt olan, ASLANLI MABET çıkıyor karşımıza.

FRİG VADİSİ'nde daha gezecek çok yer var.Gökbahçe köyünde BAHSEYİŞ ANITI, Afyon'a doğru AYAZİN, Ballıhisar'da önemli Frig şehri PESSİMUS bunlardan bazıları. Ama akşam olmak üzere, biz KIRKA yolu üzerinden Eskişehir'e doğru yola çıkıyoruz

NOT:ALINTIDIR.

Hiç yorum yok: