Okuma Bayramında çocukların canlandırabileceği çeşitli etkinlikler
NASREDDİN HOCA
AKİF: Arkadaşlar Nasreddin hoca nerede acaba?
MAHMUT: Yine göle yoğurt çalmaya gitmiştir.
METE: Yok canım, bir yerde bindiği dalı kesiyordur.
MAHMUT: Belki de davete gitmiştir “ye kürküm ye” diyordur.
ALPEREN: Durun bi dakika, şu gelen bizim hoca değil mi?
ERDOĞAN: He ya ta kendisi, hoş geldiniz hocam.
HOCA: Hoş bulduk cemaat. Hepiniz toplanmışsınız yine. Karılarınız evden mi kovdu?
BATUHAN: Yok be hocam, şöyle oturun da biraz sohbet edelim.
HOCA: Makaraya sarmak yok ha…
AHMET: Hocam bugün ayın kaçı?
HOCA: Ne bileyim ben, bu günlerde ay alıp sattığım yok ki.
ALİ: Hocam, az önce bir tepsi baklava gidiyordu.
HOCA: Bana ne?
ALİ: Ama hocam sizin eve gidiyordu.
HOCA: Öyleyse sana ne?
EMRE: Hocam kaç yaşındasınız?
HOCA:40 yaşındayım.
EMRE: Ama hocam dört yıl önce sorduğumda da kırk yaşında olduğunuzu söylemiştiniz
HOCA: Doğrudur erkek adam sözünden dönmez.
MEVLÜT: Hocam insanlar sürekli ölüyor bu ölümler ne zamana kadar sürecek
HOCA: Cennet ve cehennem doluncaya kadar.
İREM: Hocam kıyamet ne zaman kopacak?
HOCA: Büyük kıyamet mi küçük kıyamet mi?
İREM: İlahi hocam kıyametin büyüğü küçüğü olur mu?
HOCA: Olur tabi, ben ölürsem büyük kıyamet karım ölürse küçük kıyamet.
ŞAFAK: Hocam gökyüzünde kaç yıldız var
HOCA: Şu benim eşeğin kıl sayısı kadar
ŞAFAK: Hadi canım sende
HOCA: İnanmıyorsan say.
ZEYNEP: Hocam dün gece sizin evden büyük bir gürültü geldi neydi o?
HOCA: cübbem merdivenden yuvarlandı.
ZEYNEP: Hocam bir cübbe bu kadar ses çıkarır mı?
HOCA: içinde ben de vardım.
BETÜL: Hocam sizin şu ipi bir günlüğüne bana verir misin?
HOCA: veremem çünkü ipe un serdim.
BETÜL: İlahi hocam hiç ipe un serilir mi?
HOCA: insanın gönlü vermek istemeyince tabi ki serilir.
İLAYDA: Hocam gençlik ve ihtiyarlık arasındaki fark nedir?
HOCA: fark yoktur ki
İLAYDA: Olur mu hocam?
HOCA: olur tabi ben gençken evimin önündeki taşı kaldıramıyordum. Şimdi ihtiyarladım ve yine o taşı kaldıramıyorum
KEVSER: Hocam gecen gece sokakta dolaşıyordunuz, ne arıyordunuz öyle
HOCA: hiiç uykum kaçmıştı da onu arıyordum.
KÜBRA: Hocam bu sabah benim inek senin bostana girmiş. Karın bir taş vurmuş ineği öldürmüş cezası nedir?
HOCA: cezası yoktur ki
KÜBRA: Özür dilerim hocam yanlış anlattım ölen inek seninkiymiş benim bostana girmiş.
HOCA: aaa o zaman iş değişti kara kaplı kitaba bakmak lazım.
BİLGE: Hocam bana olan borcunuzu ne zaman ödeyeceksin?
HOCA: şu dikenleri görüyor musun onları ben koydum koyunlar yanından geçerken tüyleri takılacak ben de o tüyleri toplayıp pazarda satacağım sonrada kazandığım parayla sana olan borcumu ödeyeceğim.
BİLGE: Ha hah ha
HOCA: seni köftehor seni peşin paranın kokusunu aldın gülersin tabi.
DİLEFRUZ: Hocam eşeğini bir günlüğüne ödünç verir misin?
HOCA: eşek evde değil
Aai aai
DİLEFRUZ: Hocam hani eşek evde değildi bak ahırdan ses geliyor
HOCA: insafsız adam ağarmış sakalıma rağmen bana değil de uyuz bir eşeğe mi inanıyorsun?
METE: Hocam cenaze götürülürken tabutun neresinde durmak gerek.
HOCA: içinde durma da neresinde durursan dur.
AKİFR: Hocam duyduğumuza göre karınız cok geziyormuş
HOCA: yalan söylüyorlar çok geziyor olsaydı biraz da kendi evine uğrardı.
BATUHAN: aaa şu duman da ne? Koşun hocam sizin ev yanıyor.
HOCA: boş ver ev işleri ile karım ilgileniyor
KÖYLÜ VE ŞEHİTLİ SKECİ
Sunucu: Evet sayın seyirciler bugünkü halktan anketler adlı programımıza hoş geldiniz.Bugün yaşantımızda büyük önemi olan kadınlarımızı kıyaslayacağız. Bir tarafımda köylü bir tarafımda şehirli var.Şimdi onlara birkaç soru sorup onları tanıyalım.Hangisi gerçek karar verelim.
SUNUCU:Adınız nedir?
Şehirli: Canan
Köylü: Höriye
Sunucu: Nerede yaşıyorsunuz?
Şehirli: 11 Katlı bir binada.
Köylü: Eee köyde
Sunucu: Yaşınız kaç?
Şehirli: 23
Köylü:Ben yaşımın kaç olduğunu bilmiyom ama ;ben ayvaların çiçek açımı zamanı doğmişım.
Sunucu:Evet eşinizin adı nedir?
Şehirli: Canberk
Köylü:Şeravettin
Sunucu: Kaç tane çocuğunuz var? İsimleri nelerdir?
Şehirli:İki çocuğum var Cem ve Ceren
Köylü: (Parmaklarıyla sayar) 8 Ali,Veli,Nuriye,Duriye bu gadarını biliyom.
(Sunucu ,köylü sekiz dedikten sonra
şaşırarak “uhh” der.
Sunucu :En sevdiğiniz şarkıcı kimdir?
Şehirli: Tarkan
Köylü: Ben şarkıcıyı bilmiyom ama şarkısını biliyom.(Der ve oynayarak söyler. )Aslan yarim kız senin adın Höriye
Köylü: Sıpa mı getti? Anaa öldürecek herif beni.
Not: Sunucu her iki kadına dönerek aynı soruları sorar.
Sunucu:Kullandığınız parfüm
Şehirli: 8*4
Köylü:Tezek kokisiiiiiii,at kokisiiiii,inek kokisiii işte öyle mis gibi kokarum.
SUNUCU:Hangi tür arabalara binersiniz
Şehirli:son model jip,
Köylü:At arabasi,eşek arabasi,birde ayak arabasına binerim.
Sunucu:Hangi tür ayakkabılar giyersiniz?
Şehirli:Genellikle ince topuklu ayakkabı giymeyi severim.
Köylü:Gara lastik giyerim, naylon pabuç giyerim .
Sunucu:Eşinizi yemeğe nasıl çağırırsınız?
Şehirli: Canberk hadi gel hayatım sofra hazır.
Köylü: Şeravettin gel kov şunları, aç kalıyoz her aşşam, yine yidile bütün yimeee .
Sunucu: Saçınızı neyle yıkarsınız?
Şehirli :Şampuanla
Köylü: Killen yıkıyom.
Sunucu:Çamaşırlarınızı nerede,nasıl ve neyle yıkarsınız?
Şehirli: Çamaşır makinesinde
Köylü: Derenin kenarına gidiyom. Alıyom arap sabununu , çitiliyom çitiliyom vuruyom köteğin üzerine.
(Şehirlinin üzerindekini çitilemeye başlıyor.)Aha da böyle
Şehirli: Bıraksana kardeşim yakamı
Köylü:İyilikte yaramıyor bacı öğretiyrız işte.
Sunucu:En sevdiğiniz yemek?
Şehirli: Spagetti
MEVSİMLER
İLKBAHAR(yeşil renk kıyafet)
Ben ilkbahar kızıyım
Mevsimler yıldızıyım
Çiçekler bende açar
Ayazlar benden kaçar
Havam güzel ufukta
Vücutlara sağlıktır
Aylarım mart ve nisan
Mayıs gelir sonradan
Ben ilkbahar kızıyım
Mevsimler yıldızıyım
YAZ(mavi veya kırmızı desenli kıyafet)
Beni adım güzel yaz
Bensiz mevsimler olmaz
Denizi ısıtırım
Güzeldir suyum kırım
Pamuk gibi göklerim
Zümrüt gibidir yerim
Harmanlar altın gibi
Üzümler baygın gibi
Hazirandır ilk ayım
Sonrasını sayayım
Temmuz ağustos güzel
Harmanıma sende gel
SONBAHAR(sarı kıyafet)
Bana sonbahar derler
Üzümü bende yerler
Ayva elma cevizi
Asarlar dizi dizi
Portakal mandalina
Bir tat vermez mi sana
Eylül ekim bir gelin
Ayları iyi bilin
Kasımın yağmuru çok
Başka marifeti yok
KIŞ(beyaz kıyafet)
Ben beyazlar kızıyım
Kar kışın yıldızıyım
Dağlar bembeyaz olur
Bazende ayaz olur
Gecem gündüzüm benim
Yine sevinçli benim
Aralık ocak şubat
Haydi sende karlar at
Yap karlardan bir adam
Misafir gel bir akşam
ĞRETMEN
Bu yılda başarıyla,
İşte bitiyor öğrenim.
Ama neden içimde,
Bir sıkıntı var benim?
Çünkü çocuklarımın
Yarını benim için
Gönlüme bir ızdırap
Veriyor için, için…
Her biri yarınların,
En büyük ümitleri.
Çağırıp bir sorayım,
Nelerdir niyetleri?
Avukat mı, doktor mu,
Savcı mı olacaklar?
Bakalım, anlatsınlar,
Gelip de yumurcaklar.
DOKTOR
İşte geldim karşınıza,
Günaydın öğretmenim!
Gelecekte bir doktor,
Olmak benim niyetim.
İnsanları hayata,
Sağlıkla bağlayacak.
Varsa eğer birisi,
O da doktordur ancak.
Ben de doktor olacağım
Hastalara bakacağım.
Acıları dindirecek,
Bundan sevinç duyacağım.
ECZACI
Daha yıllar var bizim,
Hayata girmemize.
Ama söz veriyoruz,
Bundan sonra da size…
Çalışarak, yılları,
Böylece aşacağız.
Hepimiz birer meslek,
Sahibi olacağız.
Eczacılar olmazsa,
Doktorlar kalır yaya.
Verdiği ilaçları,
Kim yapacak hastaya.
Bir eczacı olarak,
Mesleğe gireceğim.
Hastalara böylece,
Ben hayat vereceğim.
YAZAR
Kararım kesin benim,
Bir yazar olacağım.
Yazdığım eserlerle,
Ölümsüz olacağım.
Bir yazarın kıymeti,
Yılları açar gider.
Yıllar sonra bir kitap,
Herkese hizmet eder.
Ölsem bile yıllara,
Taşır benim adımı.
Anlatır satır satır,
Güttüğüm maksadımı.
ÖĞRETMEN
Ben öğretmen olacağım,
Geriliği kovacağım.
Çocukları okutacak,
Yurda ışık saçacağım.
Çocukları sevecek,
Onlara bilgi vereceğim.
Böylece ben sonunda,
Mutluluğa ereceğim.
Ben öğretmen olarak,
Çalışmak istiyorum.
Bence en güzel meslek,
İşte budur diyorum.
AVUKAT
Hak hukuk diyorlar,
Adaletin temeli.
Bir avukat olamaktır,
Gönlümün tek emeli.
Haksızlıklara karşı,
Göğsümü germeliyim.
Haksızdan alıp hakkı,
Haklıya vermeliyim.
İşte bundan dolayı,
Ben de hukuku seçtim.
Şatafatlı işlerden,
Bu sebeple vazgeçtim.
TÜCCAR
Ticaret yapacağım,
Para kazanacağım.
Onunla vatanıma,
Yararlı olacağım.
Her mesleğin elbette,
Güzel bir yönü vardır.
Ama para olmazsa,
Yaşamak yolu dardır.
Ticaret de önemli,
Bir meslektir elbette.
İşte ben onu seçtim,
Düşündüm nihayetle.
İŞ ADAMI
Ben derim ki her meslek,
Değerlidir, kutsaldır.
Her birinin ayrı bir,
Kıymeti, yeri vardır.
Bir fabrika düşünün,
Yüzlerce işçisi var.
Buralarda barınır,
Yiyip, içip insanlar.
Bir iş adamı olup,
Topluma gireceğim.
İşte düşüncem budur,
Sevgili öğretmenim.
POLİS
Polis olup yurduma,
Yararlı olacağım.
Polislik mesleğiyle,
Ben ünlü olacağım.
Polisler tanır tek tek,
Uğursuzu hırsızı,
Onların şerlerinden,
Koruyan odur bizi.
Polislik mesleği de,
Bir askerlik demektir.
Onların görevi de,
Bence büyük emektir.
SUBAY
Düşünüyorum ki ben…
Vatanı koruyacak,
En kutsal meslek,
Subay olmaktır ancak.
Elbette çok lazımdır,
Okuyup ilerlemek.
Başarılı olmaya,
Vermeli çok ca emek.
Subay olup yurdumu,
Koruyacağım her an.
İçimde tek arzu bu,
Ve kalbimde bu iman.
ÇOCUKLAR( KORO)
Yıllarımız geçecek,
El ele ve kol kola.
Sonunda dağılacağız,
Her birimiz bir yana.
İlköğretim, ortaöğretim,
Üniversite yılları.
Asıl sonra başlayacak,
Hayatın zorlukları.
Söz veriyoruz sizlere,
Çalışıp, okuyacağız.
Seçtiğimiz mesleklere,
O zaman kavuşacağız.
ÖĞRETMEN
Ben kutsal görevimi,
Sürdürürken burada.
Gözlerim ve yüreğim,
Sizinledir orada.
Sizden sonra gelenler,
Sınıfı dolduracak.
Onlar da benim için,
Bir teselli olacak.
Onlara öğreterek,
Yaşamanın dersini.
Sizin gibi hayata,
Salacağım hepsini.
Meyve vermiş görünce,
Diktiğim o ağaçlar.
Ağarsa da gam yemem,
Artık şu siyah saçlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder