15 Şubat 2010 Pazartesi

Modern Pentatlonun Tarihçesi

Modern Pentatlonun Tarihçesi


Modern Pentatlonun geçmişi Antik Olimpiyat Oyunlarına kadar gitmektedir. Antik Yunan'da spor müsabakaları en fazla heyecan ve ilgi uyandıran gösterilerin başında geliyordu. Antik Yunan oyunlarında, pentatlon en iyi ve en donanımlı sporcuları ortaya çıkaran yarışmaydı. Ancak pek az sayıda sporcu şiddetli bir rekabetin hüküm sürdüğü yarış arenasında ayakta kalma yeterliliği gösterebiliyordu. Yunan filozofu Aristotle bunu; "Onlar en mükemmel sporculardır, çünkü onların bedenlerinde güç ve hız güzel bir uyumla bütünleşmiştir." diyerek ortaya koymuştur. Antik Pentatlon stadyum etrafinda; Koşu, Atlama, Disk atma, Gülle atma ve Güreş olarak yapılmış ve ilk defa Ispartalılar tarafından askerlerini eğitmek amacı ile MÖ 708 yıllarındaki olimpiyatlarda tanıtılmıştır. Her dört yılda bir yaz mevsimi boyunca binlerce Antik Yunanlı, Akdenizin dört bir yanından gelerek Olimpiya stadyumuna akın ederlerdi. Milattan yüzlerce yıl evvelinin bu yıldız sporcuları, sıradışı zaferlerinin büyüsüne kapılan binlerce seyirciyi arenaya çekmeyi başarırdı. Antik kalıntılar Rodos’lu Leonidas gibi peşpeşe dört defa tüm olimpik atletizm müsabakalarını kazanmış olmakla ünlü efsanevi şampiyonların hikayelerine tanıklık ediyor. Yine antik kaynaklardan öğrendiğimize göre antik pentatlon dalında ilk rekortmen Ispartali Limpis'tir.


Modern Pentatlonun Olimpiyatlara ilk girişi Baron Pierre Coubert'in sayesindedir. Kendisi aynı zamanda Modern Olimpiyatların kurucularından olduğundan hemen hemen bütün sporların içine alındığı ve en sağlam sporcunun tespit edileceği bir spor dalının da olimpiyatlarda yer almasını arzulamıştır. Temel olarak da; Hedef vurma, İkili çarpışma, Binicilik ve Atletizm ( Kros ) dallarını düşünmüştür. Bu amaçla , bunların hepsini bir arada kaynaştırmak için de “Napolyon'un özel habercisi olan bir teğmenin, mesajını ulaştırmak için düşman hatlarından geçişini” anlatan avrupa kökenli destansı bir hikayeden hareket etmiştir. Romantik bir hikaye olarak da sunulan bu destan da haberci teğmen, düşman hatlarından geçerken bindiği atının devrilmesi üzerine önce tabancası, sonra da kılıcı ile kendisini savunur ve düşmandan kurtulur. Ardından yüzerek nehri geçer ve verilmesi gereken mesajı yaya olarak ( koşarak ) yerine ulaştırır. Özellikle askeri kuruluşların bu yeni spora cesaret, koordinasyon, fiziki güç , disiplin ve degişen şartlara çabuk uyum sağlama gerektirmesinden dolayı sempatiyle yaklaşmalarına yola açmıştır.

Antik şeklinden farklı olan “Modern Pentatlon” adıyla , 1912'de Stockholm'de yapılan olimpiyatlarda Tabanca Atışı, Eskrim, Yüzme, Binicilik ve Koşu olarak ilk kez uygulanmıştır.

Daha önceleri bu beş sporu içeren pentatlon yarışmaları toplam beş gün içerisinde organize edilirken zamanla daha kolay izlenebilir hale getirmek için 3 güne ve son zamanlarda da 1 güne indirilmiştir.
www.mpf.org.tr

Hiç yorum yok: