14 Ocak 2010 Perşembe

türkçe test

TÜRKÇE

1. I. Konuklar birdenbire gelince elim ayağım dolaştı.
II. Ani bir kararla istifa etmesine şaşırmıştık.
III. Onu ansızın karşımda görünce ne yapacağımı bilemedim.
IV. Sorularımı hemencecik yanıtlamasına hayret etmiştim.

Bu cümlelerin hangilerinden altı çizili sözler anlamca birbirine en yakındır?
A)I. ve II. B)I. ve III. C)II. Ve III.
D)II. ve IV. E)III. ve IV.

2. “Sözüm ona, bu olaydan haberi yokmuş.”
Altı çizili sözün bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır?
A) Ne olurdu sanki, benimle gelsen?
B) Sözüm ona değil, o hiç alınmasın.
C) Bilmiyor göründüğüne bakma, numara yapıyor.
D) Güya ondan borç almışım da geri vermemişim.
E) Sanki bu ondan daha mı güzel.
3. I. Geçmişi hatırlamayanların yazgılarında geçmişi yeniden yaşamak vardır.
II. Geçmişte yapılan hatalar fazla önemsenmemelidir.
III. Yaşadıklarından ders almayı bilmeyenler, hatalarını yinelerler.
IV. Yanlış yapmamak, bir şey yapmamak demektir.
Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır?
A) I. ve II. B)I. ve III. C)I. ve IV.
D) II. ve III. E)II. ve IV.

4. I. Bir insanın karakterini anlamak istiyorsanız, okuduğu ya da gördüğü şeylere dikkat edin.
II. İnsanın, kimliğini bulmasındaki yardımcılardan biri de sanat eserleridir.
III. Güler yüzlü insan, mutlaka sanatla haşır neşir olmuş demektir.
IV. İnsanın okumadaki seçiciliği veya espri anlayışı onun kişiliğini yansıtır.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine yakındır?
A)I. ve II. B)I. ve III. C)I. ve IV.
D)II. ve III. E)III. ve IV.


5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem “olasılık” hem de “isteğe bağlılık” anlamı vardır?
A) Ne kadar ısrar etse de ona söylemem.
B) Anlattıklarınızı ona söyleyemem.
C) Duyduğum her şeyi size söylemeyebilirim.
D) Belki her şeyi bana söyleyememiştir.
E) Bana güvenme, bunları ona söyleyemeyebilirim.

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “şikayet, yakınma” söz konusudur?
A) Ne elbise istiyorum ne de gömlek.
B) Ne sen ne de ben bu konuya karışmayalım.
C) Ne beni ne de annesini dinliyor.
D) Ne içkiyle ne sigarayla başım hoş değil.
E) Ne sen ne o, ikiniz de suçlusunuz.


7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde söz konusu olan işin en az iki kez yapılmış olduğu kesindir?
A) Yine “İşim çoktu, o nedenle gelemedim” mi diyeceksin?
B) Kendisiyle az sonra yine görüşeceğim.
C) O konu bu toplantıda da gündeme gelecek.
D) Bugünkü konuşman daha etkileyiciydi.
E) Son şiirlerinde ölçü ve uyak yok.

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “beğenme,takdir etme” söz konusudur?
A) Öğrenci dediğin çalışkan olur.
B) Arkadaş dediğin böyle olur.
C) Yönetici dediğin çalışkan olur.
D) Sanatçı dediğin yetenekli olur.
E) Tatil dediğin dinlendirici olur.

9. Nurullah Ataç’ın yazılarında, bir düşünce başka bir düşünceyi açar. Bu başka düşünce yeni bir düşünceyi getirir. Bir meselenin, aynı yazıda, birbirine zıt bütün unsurları toplanır. Ama hiçbir şey ispat edilemez, hiçbir hüküm verilemez. Çünkü yeni eleştirmen, yeni sanatçı, aklını işletmeyi bilmeyen değil, ne kadar işlerse işlesin, …
Bu parça, düşüncenin akışına uygun olarak aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanır?
A) Yargılarının doğruluğundan kuşku duyulmayan insandır.
B) Duygularını gözardı etmeyen kişidir.

C) Aklının yetersizliğini kabul etmiş adamdır.

D) Yargılarında genellemeden kaçınan eleştirmendir.

E) Kafasını kullanmayı bilen insandır.


10. Bu yapıtımda toplumsal birimlerin çeşitli alanlarındaki birikimlerimi, kolay okunabilir ve anlaşılabilir bir üslupla kaleme aldım. Dünyayı toz pembe gözlükler ardından seyretmiyorum.Ama yine de yüreğim umut dolu… Bir şeyler hızla kirlenirken bir şeyler hâlâ tertemiz.
Düşüncesini bu sözlerle dile getiren biri için aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Bilginin paylaşılması gerektiğine inanın
B) Geleceğe umutla bakan bir insandır
C) Gerçekçi bir yazardır D) Yanlış anlaşılmak kaygısı güder

E) Açık ve akıcı bir anlatıma sahiptir


11)Yazınımızın en usta kalemi kim, diye sorsalardı hiç düşünmeden Gorcia Marquez derdim. Nesire verdiği bir tat, bir büyü var ki kimse ona ulaşamıyor. Tılsımlı bir yazar Marquez. Bir gün-gayet iyi anımsıyorum-bana şöyle demişti: “Kızgınım; çünkü o gün Milano’da hava çok sıcaktı.” diye yazıyorum;fakat kağıdımın üzerinde sıcak hissedilmiyor, kağıdım sıcak değil. Ne oluyor bana, neden anlatamıyorum o sıcağı.
Bu parçada sözü edilen kişinin kızgın almasının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir an için, yeteneksiz bir sanatçı olduğunu düşünmesi

B) Duyarak yazmadığını, yazdıklarının inandırıcı olmadığını fark etmesi.
C) Hissettiklerini tam olarak dile dökme konusunda yeteneksiz olduğunu sezmesi
D) Yazılarında ayrıntılara çokça yer verdiğini anlaması
E) Yazdıklarının niteliksiz olduğunu sezmesi

12) Bırakalım romanlarını, her biri bir roman boyutuna yakın öyküleri, kuruluşları, yapıları, şiirli ve yoğun etki güçleriyle birer ustalık örneğidir. Nerde, neyi, ne kadar söyleyeceğini bilmesi, bunu yazdığı her satıra sindirmesi, titiz çalışması, onu Türk edebiyatında başköşeye oturtmuştur.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Eserlerinin teknik yönden kusursuz olduğuna
B) Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olduğuna

C) Nitelikli ve kalıcı şiirler ürettiğine
D) Farklı türlerden eserler verdiğine
E) Özgün bir üsluba sahip olduğuna

13) “….Onları atınız, insan da kalmaz. Hatıralar zihnimizden geçtikleri, bizden birer parça oldukları, bir daha yaşanmayacak olan duyguları taşıdıkları için, değerde ölçüsüzdürler. Hatıralar, zaman içinde uzaklaşarak koyulaşan sislere büründükçe güzelleşirler.”
Bu parçanın başına getirilebilecek en uygun cümle, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hatıralarımızda hem üzüntüler hem sevinçler saklıdır.

B) Hatıralar, yaşantımızı süsler, zenginleştirir.

C) Yaşlıları ayakta tutan güç hatıralarıdır.
D) Hatıralar, sadece insanlara özgüdür.
E) Hatıralar insan hayatının dokusu, insan hayatının kendisidir.


14) Toplumun meseleleri ile ilgilenmeyen edebiyat, bence eksik, gedik sayılır. Bugün Batı’da yazar, çerçevesinde aynı zamanda en ileri bir düşünür olarak kabul edilir. Elini eteğini toplumdan çekip fildişi kulesinde kozasını ören sanatçı tipi, komşu kızı için sararıp solan platonik âşık tipi kadar modası geçmiş bir yaratıktır.
Bu parçada anlatılanları özetleyen yargı aşağıdakilerin hangisindedir?
A) Sanatçının, bireysel konuları işlemesi onun gelişmemişliğini gösterir.
B) Edebiyat da, sanatçı da toplumsallıktan ayrı düşmemelidir. C) Edebiyatımızın gelişebilmesi için Batılılaşma çabalarını hızlandırmalıyız.
D) İyi bir yazar, her şeyden önce bir bilge olmalıdır.
E) Türk sanatçısı her zaman Batı sanatçısını örnek almalıdır.


15) Türk edebiyatı, yüzyıllar boyu kaynaklarını salt duygulanımlarda aradı durdu. Duygulanmanın bir edebiyatın doğması için tek başına yeterli olduğu sanıldı. Sanatçılar düşünce edinmekten, düşünce taşımaktan çekindiler. Böylece ne kalıcı, ne de etkileyici bir edebiyat konabildi ortaya.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerin hangisidir?
A) Sanat yapıtları, duyguların anlatımına elverişli bir araç değildir.
B) Çağdaş düşünmeyen bir sanatçı, nitelikli yapıtlar veremez.

C) Düşünceden yoksun, sadece duygulara dayanan sanat yapıtı uzun ömürlü olamaz.
D) Özgür düşünce ortamının olmaması, Türk edebiyatının gelişimini kösteklemiştir.

E) Etkileyici ve kalıcı bir yapıtta duygulara yer yoktur.



16) Abdülhak Hamit, kendinden önceki Tanzimatçıların getirdiği görüşleri çok daha ileriye götürür. Doğanın güzellikleri karşısında hayranlık duyar. İnsan iradesini ön plana alır. Divan şiirinin son kalıntılarını yıkar. Tanzimat şiirlerinde yeni bir hava yaratır. Ölüm, aşk, vatan, millet doğa konularını kâh epik kâh lirik bir dille işleyen bir şairdir. Ancak bu yoğun duyguları dile dökerken dil kurallarını zevksizliğe düşecek kadar zorlar.
Aşağıdakilerin hangisi, bu parçada tanıtılan sanatçının özelliklerinden değildir?
A) Dile yeni kurallar getirerek dili geliştirmesi

B) Şiirlerinde çok değişik temalar işlemesi

C) Divan şiirinin son izlerini silmesi D) Tanzimat şiirine bir renk katması
E) Anlatımında kimi zaman pürüzler görülmesi

17) Bir şiir, diyelim beş on mısra, şöyle sözcükler ya da sözler olsun içinde: “ Kırık, sönerken,ağır, kan ter içinde, siyah, dar, uzakta, halsiz…” Bunların arasında, anlayamadığımız, anlamlarını birden anlayamadığımız imajlar da bulunsun. Biz bu körkayaların, altta koca bir karaya bağlı olduğunu, yani bu şiirin bir yaşama bezginliği şiiri olduğunu kolaylıkla kestirebiliriz.
Bu parçadan aşağıdaki sonuçların hangisine ulaşılabilir?
A) Bir şiirin tadına varabilmek için o şiirin tümünü okumaya gerek yoktur.
B) Şiirde kullanılan her sözcüğün bir işlevi olmalıdır
C) Şiirin etkileme gücü, o şiirde kullanılan sözcüklerin etkileme gücüne bağlıdır

D) Bir şiirde kullanılan sözcükler, o şiirin içeriğiyle ilgili ipuçları verebilir

E) Bir şiirin uzunluğu o şiirin niteliğiyle doğru orantılıdır



18) Evet, şöyle söyleyebilirim: dağcılık gibi. Dağcılık da çok güç bir uğraş; ama bu sporu severek yapan birçok insan var. Yazmak da güç ben yazmayı seviyor, yazarken çok mutlu oluyorum. Yazmaktan aldığım tat da yazmanın getirdiği sıkıntılara severek katlanmama neden oluyor.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur?
A) Sizce, yazma eylemi güç bir uğraş mı?
B) Sıkıntılı bir uğraş olan yazmaya nasıl katlanıyorsunuz?
C) Yazı yazarken neler hissediyorsunuz?
D) Yazılarınızı genellikle ne zaman yazıyorsunuz?

E) Yazı yazmaktan hoşlanıyormusunuz


19) (I) Dünya yuvarlağı üstünde, sınırlarla sınırlarla ayrılmış bölgelerde konuşulan diller birbirini etkilemiştir. (II) Diller arası etkileşim son derece kaçınılmaz ve doğaldır. (III) Bu etkileşim – bir çeşit kaçakçılık yoluyla- bir sınırdan öbür sınıra geçmiştir. (IV) Bu durum, her ulusun deyimlerindeki ufak tefek benzerliklerden sezilebilir. (V) Atasözlerindeki benzerlikler de bu durumun somut örnekleridir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi parçanın ana düşüncesidir?
A) I B) II C) III D) IV E) V






20 Türkler Orta Asya’dan batıya gelip İslam dünyasında yer aldıktan sonra yeni yerleştikleri yerlerden sentez yoluyla aldıkları yenilikleri eski gelenekleriyle kaynaştırarak kendilerine has bir giyim kuşam oluşturmuşlardır. Bugün Anadolu’nun bazı
yörelerinde de aynı giyim şeklinin devamı izlenmektedir.
Bu parçada Türklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Gidip yerleştikleri yörelerde önceden yaşayanların kültürlerinden etkilendiklerine
B) Kendilerine özgü bir giyim kuşam tarzına sahip olduklarına
C) Orta Asya’dan Anadolu’ya çok eski çağlarda göç ettiklerine
D) Günümüzde de eski giyim geleneklerini sürdürdüklerine

E) İslamiyet etkisiyle kültür yaşamlarında değişiklikler olduğuna


21) Anlamak, bir bakıma alışmak demektir. Okurların çoğu, bizim yazılarımızda kendisine “güzce” diye belletilmiş biçimleri bulamayınca yazılarımızdan bir tat alamıyor, duygulanamıyor. Bunun için de “anlamıyorum” diyor. Okurların çoğunluğunca anlaşılmak, onlara yaranmak için bırakalım mı dil davamızı tuttuğumuz yolu !
Böyle düşünen birinin en belirgin özelliği aşağıdakilerin hangisidir?
A) Geniş bir okur kitlesine seslenebilmeyi amaçlaması
B) Eserlerinde biçime özden çok önem vermesi
C) Dil konusundaki görüşlerinde kararlı olması
D) Okurun anlayabileceği yapıtlar vermeyi önemsemesi

E) Sanat eserlerinde “güzel”i “yararlı” dan üstün tutması


22) Kurum, kuruluş adlarının her sözcüğü büyük harfle başlar.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala uymaktan kaynaklanan bir yazım yanlışı vardır?
A) Boğaziçi Üniversitesi’nin puanları oldukça yüksek.
B) Artı Dershanesi her yıl yeni başarılara imza atıyor.
C) İzmir Devlet konservatuarı bu yıl öğrenci almayacakmış.
D) Babam parasını yalnız Ziraat Bankası’na yatırır.

E) Kardeşim bu yıl Türk Koleji’nden mezun oldu.

23) Arasözlerin başında ve sonunda virgül kullanılır.
Aşağıdakilerin hangisinde bu bilgiye örnek olabilecek bir kullanım vardır?
A) Peki, sana haklı olduğumu kanıtlayacağım.

B) Ilık, tatlı, güzel bir bahar sabahıydı.
C) Bu akşam, neden bilmem, canım çalışmak istemiyor.
D) Bak, senin kırılmanı, üzülmeni hiç ister miyim?

E) Sofralar kurulmuş, yemekler yenmiş, kahveler içilmişti.

24) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?
A) Bu kitap 1925’te İstanbul’da basılmış.
B) Vatandaşlar arasında her hangi bir ayrım yapılmamalı.
C) Bu akşam Oyalar bize gelecek.
D) Ay’ın yörüngesine NASA’nın yeni uydu göndereceği söyleniyor.
E) Onunla tanıştığımda yirmi beş yaşındaydım.


25) (I) Şimdiki gençler Türkiye’nin yaklaşık otuz yıl önceki durumunu pek bilmezler. (II) 1970 yıllarında ülkede adeta bir savaş vardı. (III) Gün geçmiyordu ki bir sanatçı ya da aydın katledilmesin. (IV) Şehirler, ilçeler, hatta köyler görüş ayrılığı yüzünden bölünmüştü. (V) Kimse farklı görüşteki insanların bulunduğu bir mahalle ya da kahvehaneye gidemezdi.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A)I. B)II. C)III. D)IV. E)V.

26) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz sözcük kullanılmıştır?
A) Bu beldede sonbahar mevsimi çok sakin geçer.
B) Onu karşımda görünce sinirleniyorum.
C) Sen d gelseydin daha çok eğlenirdik.
D) Böyle davranman sadece bizi değil arkadaşlarını da üzdü.
E) Canlandırdığı tiplemeler ölümsüzlük kazandı.

27) Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Deyimi oluşturan sözcüklerin yerleri değiştirilemez., bu sözcüklerin yerine başka sözcükler getirilemez.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu bilgiye uymamaktan kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Bu kadar çok çalışma, canını sokakta mı buldun.

B) Çok arsızmış, yüz verince astar istiyor.
C) Babanın yüzü suyu hürmetine seni affediyorum.

D) Allem kulem ederek beni kandırdı.
E) Onun bu yaptığına yangına körükle gitmek denir.

28) Kardeşim eğer kazağını üzerine giymiş olsaydı maçta
I II III IV
bu kadar üşümezdi.
V
Bu cümlede, numaralanmış sözlerden hangileri çıkarılırsa cümlenin anlamında bir daralma olmaz?
A) I. ve II. B) I. ve III. C)II. ve III.
D)II. ve V. E) IV.ve V.

29) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır.
A) Pazardan sadece yeşil biber ve domates aldım.
B) Yaklaşık dört yıldır bu kurumda çalışıyorum.
C) Maçın başlama saati akşam 20’de başlıyor.
D) Bazen, sözü gereksiz yere uzatıyorsunuz.
E) Yargıcın vereceği kararı hepimiz merakla bekliyorduk.

30) H. Heine Alman edebiyatında romantizmden realizme geçişin en önemli şairidir. Romantik bir genç ruhunu yansıtan bu şiirler gönüllere seslenir, okuyucularda yaşantı birlikleri yaratır. Yalnız bir millete özgü karakter ve kültürü değil…
Bu parçanın aşağıdakilerin hangisiyle tamamlanması en uygundur?
A) o milletin bakış açısını da yansıtır.

B) tüm Alman ulusunun ruhuna ayna tutar.
C) Alman tarihine de ışık tutar.
D) evrensel bir ruh yapısını vurgular.
E) Alman edebiyatına özgü romantizmin ilkelerini saptar.









1
-
B

2
-
D

3
-
B

4
-
C

5
-
C

6
-
C

7
-
D

8
-
B

9
-
C

10
-
D

11
-
B

12
-
C

13
-
E

14
-
B

15
-
C

16
-
A

17
-
D

18
-
D

19
-
B

20
-
C

21
-
C

22
-
C

23
-
C

24
-
B

25
-
B

26
-
A

27
-
E

28
-
C

29
-
D

30
-
D

Hiç yorum yok: