25 Şubat 2009 Çarşamba

Atatürk'ün çocuk haklarına verdiği önem

Atatürk'ün çocuk haklarına verdiği önemAtatürk, yaşamı boyunca tüm sevdiklerine hangi yaşta olursa olsun "çocuk" diye seslenirdi. Onun sözlüğünde çocuk sevgi demekti. O'nun çocuğu yoktu ama içinde bitip tükenmeyen bir çocuk sevgisi vardı. Bundan dolayı yüreği arada burkulmuş mudur bilmiyorum ama galiba bu ihtimal çok düşük; bütün Türk çocukları onun öz yavruları gibiydi. Atatürk, çocukların riyakârlık bilmeden bütün istek ve arzularını içlerinden geldiği gibi açıklamalarından çok hoşlanırdı. Son yıllarını da çok sevdiği bir çocukla geçirdi. Ülkü, Atatürk'ün çocuk sevgisinin bir simgesi oldu.


O'nun açık mavi gözleri her yerde çocukları arardı. Çağdaş ve mutlu Türkiye'yi çocuklarda görür ve çocuklarda bulurdu. Tüm yurt gezilerinde çocuklara sevgi ile yaklaşır, onlarla uzun uzun konuşurdu. Vedat Demirci'nin anılarından öğrenildiğine göre; Atatürk bir gün çocuk balosuna gider. Ortalıkta bir şaşkınlık havası doğar. Küçük bir oğlan salonun orta yerinde kalır. Bu yavru hayranlıkla bir süre Atatürk'e baktıktan sonra: "Atatürk’üm, seni öpmek istiyorum" der. Ortalığa bir sessizlik dalgası yayılır. Bu derin sessizliği Atatürk'ün sesi bozar "Öyleyse, gel öp" der. Çocuk koşarak Atatürk'ün boynuna sarılır. O sırada diğer çocuklar da: "Biz de.. Biz de.." diye bağırırlar. Böylece tüm çocuklar Ata'yı doya doya öperler. Bu görüntü çoğu kişiyi ağlatır. Büyük Atatürk de ağlar. Evet, Türk çocuklarının bu engin sevgisi için ağlar. Hem de sevinç gözyaşlarını dökerek. O gün çevresindekilere övünçle: İşte benim kuşaklarım" der.


Atatürk çocuk davasının önemini her ortamda vurgulayarak çocuklara yönelik hizmetlerde rehberlik yapmayı sürdürmüştür. 17 Ekim 1922 yılında Bursa’da kendini karşılayan çocuklara aşağıdaki şekilde seslenerek nasıl bir gençlik istediğini belirtmiştir:


‘Küçük hanımlar, küçük beyler
Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız.
Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz.
Kendinizin Ne Kadar Önemli, Değerli Olduğunuzu Düşünerek Ona Göre Çalışınız. Sizlerden Çok Şey Bekliyoruz.’ (Atatürk Albümü–1992)

Atatürk ile çocuk
Atatürk bir okula gitmişti.her zaman olduğu gibi
bütün çocuklar etrafını sardı.
hepsi sevinç içinde onu alkışlıyordu.
Yalnız küçük bir çocuk;bir kenara çekilmiş,ilgisiz gibi duruyordu
bu durum Atatürk'ün gözünden kaçmadı. Onu yanına çağırdı:

-Çocuğum,neden durgunsun? Bir derdin mi var?
Hasta mısın? dedi.

Çocuk:

-Bir şeyim yok efendim,dedi.Arkasını döndü,
gözlerinden akan yaşları gizlice sildi.

Atatürk:

-Niçin ağlıyorsun yavrum?
Sen ağlayınca ben çok üzülüyorum,dedi.

Küçük çocuk,o vakit yaşlı gözlerini Atatürk'e çevirdi:

-Atam,seni böyle yakından görmek isterdik. Geldin,gördük,sevindik.
Ama artık sıramızı savdık.Bir daha seni ne zaman göreceğiz?
Ona ağlıyorum.

Atatürk oradaki çocuklara baktı:

-Beni ne zaman görmek isterseniz,aynaya bakın.Siz Türk çocukları
benim birer parçamsınız.Bende sizin,dedi.
diğer insanların hizmetine sunulması gerektiği bilinciyle yetiştirilmelidir.

23 Nisan 1920’de kurulup açılan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhuriyetimizin temeli olduğu gibi, ilk ulusal bayramımızın da temelidir. 23 Nisan’ın Ulusal Egemenlik Bayramı’nın yanı sıra “Çocuk Bayramı” olarak da kutlanması Atatürk’ün çocuklara verdiği değerden kaynaklanır. Bu bayram Dünyada ilk çocuk bayramı olma özelliği taşır. 1921 yılından bu yana Hakimiyet-i Milliye ve Çocuk Bayramı yasal bir düzenleme olmadan kutlanır.

Hiç yorum yok: