ARA(SÖMESTR) TATİLDE ÖĞRENCİLER VE VELİLER NE YAPMALI
TATİLİ NASIL DEĞERLENDİRELİM
Tatili Nasıl Değerlendirelim? Okulların yarıyıl tatiline girmesi; bir dönem boyunca yeni bilgi ve beceriler kazanmış ve bir çok alanda belirli bir performans sergilemiş olan öğrenciler için bir soluk alma, dinlenme fırsatıdır. Birçok öğrenci bu fırsatı, tatil boyunca kitap ve defterlerini bir köşeye atarak ve okulların açılış gününe kadar bütün gün televizyon seyredip geceleri geç saatlerde yatarak ya da odasına kapanıp bilgisayar başında saatlerini harcayarak değerlendirme eğilimindedir. Anne-babalar, ""Televizyon seyretmiyor, bilgisayarla oynaması daha iyi"" diye düşünebilir. Bazı ebeveynler de ""Oğlum tatil zaten, geç yatabilirsin"" toleransını çoktan vermiştir. Peki yarıyıl tatili, her şeyin bir köşeye itildiği, bütün gün televizyon seyredip bilgisayarla oynadığı, dışarı çıkıp gezip tozduğu bir dönem mi olmalıdır? Böyle bir tatil anlayışı öğrenciyi dinlenmekten çok yorar. Bu düzene alışık olmayan fizyolojik yapı önceleri zorlanır, daha sonrasında ise yavaş yavaş fizyolojik bir tembellik ortaya çıkar. Tatil bitiminde de olanlar olur, tatil boyunca tembelliğe alışan bünye okul açıldığında eski düzenine dönebilmek için zorlanacağı gibi uzun bir süre kendini toparlayamaz. Tatilini bu şekilde bir tembellikle geçiren öğrencilerin birçoğu ilk günlerde derslerde ve okul düzenine adapte olmakta zorlandığı gibi yavaş yavaş derslerden ve okuldan uzaklaşır. Bunun sonucunda ikinci döneme iyi bir başlangıç yapmak amacıyla verilen tatil tam tersi bir durumla sonuçlanır. Peki nasıl bir tatil yapmalı, tatilde nelere dikkat edilmeli, iyi bir tatil nasıl gerçekleşir? Yarıyıl tatilini verimli ve güzel geçirmek için öğrencilerin kendilerine mutlaka bir tatil programı hazırlaması gerekir. Bu programda dinlenmeye, eğlenmeye ağırlık verildiği gibi zayıf derslerin telafisi ya da kendini eksik bulduğu konuların tekrarı için de zaman olmalıdır. Özellikle okuldaki akademik başarısı düşük ve eksikleri fazla olan öğrencilerin diğer arkadaşlarına yetişmesi için tatil bulunmaz bir fırsattır. Konu yetiştirmede problemi olmayan, akademik başarısı iyi öğrenciler için ise tatilde öğrendikleri konuların tekrarını yapmaları yerinde olacaktır. Tatilde Ders Çalışma Her öğrenci kendi durumuna göre bir çalışma stratejisi belirlemelidir. Günün, haftanın ve yarıyıl tatilinin sonunda ulaşılması düşünülen yeni hedefler belirlenmelidir. Bu hedefler öğrencinin çalışma isteğini kamçılayacak nitelikte olmalıdır. Hayali ve gerçekleşmesi imkansız hedefler, belli bir süre sonra öğrencinin ümidinin kırılmasına ve çalışma isteğinin azalmasına neden olabilir. Bu dönem içinde uygulanabilecek 4 temel strateji vardır. Her öğrenci kendi durumunu gözden geçirip buna göre bu uygulamalardan birini yapmalıdır. 1. Konu tekrarı yapmak: İnsan öğrendiklerinin % 75’ini bir hafta içerisinde, % 66’sını bir gün içerisinde, % 54’ünü de bir saat içerisinde unutur. Unutmayı önlemenin en iyi yolu yapılan tekrarlardır. Özellikle geçmiş konulardan çok fazla hatası çıkan öğrenciler genel tekrara ağırlık vermelidir. 2. Eksik kalan konuları tamamlamak: Konu eksiği fazla olan, konuları sınava kadar yetiştirememe korkusu yaşayan öğrenciler, bu tatilde önceliği eksik konularını tamamlamaya ayırmalıdır. Çünkü ikinci dönem hem zamanın daha kısa olması hem de bahar mevsiminin gelmesi ve sıcakların başlamasıyla birlikte ev dışının daha cazip olması nedeniyle öğrenci için güçlük yaratabilecektir. 3. Çalışılmış olunmasına rağmen zayıf hissedilen derslere ya da konulara yoğunlaşmak: Örneğin öğrencinin matematikten çok fazla eksiği varsa, öğrenci tatil döneminde bu derslere daha fazla vakit ayırarak bu zayıflığını gidermelidir. 4. Yeni konular çalışmak: Konu eksikleri olmayan ve çalıştığı konulardan çok az soru kaçıran öğrenciler bu stratejiyi kullanabilirler. Kitap Okuma Öğrenciler için tatil, kendilerini geliştirmek için de çok iyi fırsattır. Bireyin kendini geliştirmesini sağlayacak en önemli etkinlik kitap okumaktır. Öğrenciler tatil boyunca bol bol kitap okuyacak vakte sahip olurlar. Kitap okumaya karşı ilgisi olmayan öğrencilerin kalıcı başarıları yakalaması çok zordur. Ayrıca tatilde kitap okumaya başlamak böyle bir alışkanlığa sahip olmayan öğrenciler için bu alışkanlığı kazanmaları, kitap okumanın keyfini yaşamaları açısından bulunmaz bir fırsattır. Bundan dolayı kitap okumak, iyi bir tatil programının olmazsa olmazlarındandır. Peki tatil demek yoğunluklu olarak ders çalışmak, tekrar yapmak ve kitap okumak mı demek? Tabii ki hayır. İlk dönemin yorgunluğunun atılması, bedenin ve zihnin bir nebze olsun dinlenmesi ve rahatlaması da gerekir. Zaten okul olmadığından bunlara ayıracak bol bol vakit olacaktır. Bundan dolayı hazırlanılacak tatil programına zevk alınacak bir takım aktiviteleri de eklemek önemlidir. Bu aktiviteler sevilen ve zararsız televizyon programlarının izlenmesi, arkadaşlarla bir araya gelip ortak bir takım aktiviteler yapılması, yakınların ziyareti, hobilere daha çok zaman ayrılması şeklinde olabilir. Ancak, tüm bunları yaparken ölçülü olmak, ipin ucunu kaçırmamak da önemlidir. Tatilde öğrencinin sağlığına da dikkat etmesi oldukça önemlidir. Tatil boyunca alınan besinlere dikkat etmek, özellikle kış aylarına denk gelen yarıyıl tatilinde mevsim şartlarına göre giyinmek, öğünleri düzenli ve zamanında yemek, kalkış ve yatış saatlerinin düzenli olmasına çalışmak ve riskli aktivitelerden sakınmak sağlık için oldukça önemlidir. Anne Babalara Öneriler * Öncelikle çocuğun düşük not almasının nedenlerini birlikte tartışarak çözümler üzerinde odaklaşılmalıdır. Aile içerisinde yapılabilecek toplantılarda çocukların da bu karar içerisinde yer almasını sağlayarak sorumluluk bilincinin gelişmesine katkıda bulunulabilir. * Okul zamanında belli rutinlere (kalkış saati, çalışma saati vb.) alışmış çocuklar için, tatil zamanları kimi zaman yapacak bir şeyin bulunamadığı, sıkıcı geçen ""boş zamanlar"" halini alabilir. Tatilin başlangıcında görülen heyecan, heves geçmeye başlayınca, yeni uğraş ve aktivitelerle vakitlerini eğlendirici ve eğitici geçirmelerine yardımcı olunmalıdır. * Ara dönem, ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte vakit geçirmeleri için çok iyi bir fırsattır. Bu zaman diliminde mümkün olduğu kadar birlikte zaman geçirilmeli, tatil birbirlerini daha iyi tanımak, anlamak ve birbirlerinin arkadaşlığından zevk almak için değerlendirilmelidir. * Çocuğun dönem boyunca sergilediği performans diğer çocuklarla karşılaştırılıp kıyaslanmamalıdır. Yetenek,ilgi ve beceri olarak bakıldığında her çocuğun kendine özgü özellikleri olduğu unutulmamalıdır. * Çocukları ikinci döneme motive etmek için kaygı ve tehdit yolu kullanılmamalıdır. ""Sen bu gidişle 2. dönem de sınıfı geçemezsin, bu kadar çalışmayla başarılı olamazsın"" türündeki ifadeler kaygıyı arttırır, çocuğun özgüvenini azaltır. * Karnesinde beklenilen performansı gösteremeyen çocuk, bunun ""ara karne"" olduğu ve ""telafi şansı""nın bulunduğu yönünde desteklenmelidir. Aksi bir tutum, çocuğun içe kapanmasına, agrasif davranışlar sergilemesine, kendisine zarar verebilecek davranışlar göstermesine neden olabilir. * Çocuk, her şeye rağmen koşulsuz sevildiğini ve ona güvenildiğini hissetmelidir
Sömestr Tatili ( Çocuk ve Aile Dergisi, Şubat 2003 )
Okul dönemi boyunca belli bir düzende yaşayan, erken yatıp erken kalkan, her gün düzenli ders çalışan, sınav, ödev gibi zorunluluklarla uğraşan öğrenciler için sömestr tatili heyecanla beklenen bir dönemdir. Öğrenciler daimi ve düzenli sorumluluklara bir ara vermek ve kelimenin tam anlamıyla bir “tatil” yapmak ihtiyacında olurlar. Sömestr tatili aileler tarafından iyi planlandığında çocuklar için gerçekten dinlendirici ve yeni dönem için motivasyon sağlayıcı olmaktadır.
Sömestr tatili nasıl geçirilmeli?
Okul dönemi boyunca derslerinde başarılı olsa da olmasa da her çocuk yoğun bir sorumluluk taşımaktadır. Sürekli kendisinden bazı görevleri yerine getirmesi beklenmekte ve bu sorumluluklarla ilgili sürekli uyarı almaktadır. Okulda geçirdiği tüm zamanlarda bir şeyler öğrenmesi beklenmekte ve öğrenip öğrenilmediği de test edilmektedir. Ayrıca evde de ailenin kontrolü ve uyarısı söz konusu olmaktadır. Doğal olarak her çocuk böyle bir yoğunluğun ardından tatile ihtiyaç duyar. Tatil sürecinde ailelerin dikkatli olmaları gerekmektedir. Özellikle ders başarısızlığı olan ya da ödev yapmakta, ders çalışmakta zorlanan çocuklar aileleri tarafından tatil boyunca daha fazla baskı altında tutulabilmektedirler. Oysa bu çocukların da tatile ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Tatil boyunca çocuklara keyif alacakları, ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda aktiviteler sağlanmalıdır. Özellikle okul döneminde yeterince çocuklarıyla ilgilenemeyen, onlarla oyun oynayamayan, birlikte keyifli vakit geçiremeyen anne babalar için tatil dönemi bir fırsattır. Bu dönemde mümkün olduğunca çocukla bir arada olmak, birlikte oyunlar oynamak, onu dinlemek, duygu ve düşüncelerini öğrenmeye çalışmak ve kendi duygu-düşüncelerinizi onunla paylaşmak yararlı olacaktır. Eğer çocuğun derslerle ilgili sorunları varsa bunu vurgulamak ve eleştirmek yerine bir süre için onun bu sıkıntıdan uzaklaşmasını sağlayacak şekilde ve anne-baba çocuk ilişkisinin kalitesini artırmaya dönük olarak birlikte zaman geçirmeye çalışmak gerekmektedir.
Tatil bazı çocuklar için öğrenilmemiş ve anlaşılamamış konuların pekiştirilmesi için de bir fırsat olabilir. Ama bu sağlanırken de tüm günü dersle doldurmak yerine günün belli saatlerini çocuğa destek vererek, sıkmadan ve hırpalamadan eksiklerini tamamlamaya yönelik olarak kullanmak gerekmektedir. Özellikle okuma-yazmayı yeni öğrenmiş ya da henüz tam çözememiş olan birinci sınıf çocukların için günün bir kısmında düzenli okuma ve yazma yaptırmak önemlidir. Bu hem arkadaşlarıyla aralarındaki açığı kapamak konusunda yardımcı olacaktır hem de yeni döneme hazırlıklı başlamasını sağlayacaktır. Yine buradaki temel prensip çocuğu sıkmadan, keyifli ve eğlenceli bir şekilde çalıştırmaktır. Birlikte kitap alışverişi yapmak, çocuk dergileri almak ve böylece okumaya heveslendirmek etkili olabilir. Çocuğa tatil programı hazırlarken onun da desteğini ve onayını almak önemlidir. Örneğin günde bir saat çalışmasını hedefliyorsak bu bir saatin günün hangi saatinde olacağı konusunda çocuğun da fikrini almak uygun olacaktır. Ve program yapılırken sadece çalışma zamanının vurgulanması değil, bunun yanı sıra onun oyun ve eğlenceli aktiviteler içinde de olmasına önem vermek ve onunla birlikte geçireceğiniz zamanların da bu program içinde bulunmasına dikkat edilmelidir.
Tatil için yeni ödev verilmeli mi?
Tatil için ödev vermek bu zamanın da yeni bir öğrenme zamanı olarak kullanılması anlamına gelecektir ki bu tatilin amacına ters düşmektedir. Bazı durumlarda ise çocukların bazı konuları tekrar etmeleri gerekli olmaktadır. Bu çocuklar için pekiştirme mahiyetinde günün bir saatini geçmeyecek şekilde tekrar yaptırılabilir. Sınıf öğretmeniyle bilgi alışverişinde bulunarak çocuğun eksiklerini ve yetersiz olduğu konuları saptamak ve bu konuları çocuk için eğlenceli hale getirerek, görsel malzemelerle zenginleştirerek bu açığını kapamasına yardımcı olacak bir çalışma programı hazırlanabilir. Burada da çocukla ilişkisi daha iyi olan birinin ona destek vermesi önemlidir. Kızgın bir şekilde çalıştırılan ve sürekli yapamadıkları, öğrenemedikleri konular hatırlatılan çocuklar böyle bir çalışma zamanından hiçbir verim alamadıkları gibi kendilerini çalıştıran kişiye de öfkelenmektedirler. Bu da o kişiyle ilişkilerinin bozulması anlamına gelecektir. Oysa tatilin bir amacı da anne-baba ile ilişkilerin yeniden düzenlenmesi, anne-baba-çocuk iletişiminin kalitesinin artırılmasıdır.
Tamamen serbest bırakmak…
Bazı aileler çocukların okul döneminde çok sıkıldığını ve yorulduğunu düşünerek tatil zamanlarında çocukları tamamen serbest bırakmaktadırlar. Bu da hiç müdahale etmeden çocuğun tüm tatil boyunca istediği gibi davranmasına izin vermek anlamına gelmektedir. Bazı çocuklar günlerini kendi başlarına planlayabilmekte, okumaya, eğlenceye, oyuna, arkadaşlarıyla olmaya zaman ayırabilmektedirler. Ama genellikle çocuklar kendi başlarına tüm günü kendileri için hem keyifli hem de verimli geçirebilecekleri şekilde planlamada yetersiz kalabilmektedirler. Örneğin bazı çocuklar tüm gün televizyon seyretmeyi veya kendi başlarına bilgisayar oyunu oynamayı tercih edebilmektedirler. Arkadaş ilişkilerinde problem yaşayıp ya da içedönük olan çocuklar daha çok evde zaman geçirmeyi tercih edebilmektedirler. Oysa böyle bir çocuğun tatilde daha fazla sosyal aktivite içinde olması gerekmektedir ve televizyon-bilgisayar gibi bireysel aktivitelere yönelmesi onun içekapanıklığını artıran bir faktör olabilmektedir. Böyle çocukların anne-babalarıyla ya da diğer aile bireyleriyle interaktif, duygularını ve düşüncelerini ifade etmeye yönelik oyunlar oynaması daha faydalı olacaktır.
Okul döneminde düzenli uyumaya ve uyanmaya alıştırılan çocukların tatil döneminde çok geç saatlere kadar oturmaları da sakıncalı olabilmektedir. Okul zamanına göre biraz daha fazla oturmasına izin verilebilir ancak uyku düzeni tamamen bozulursa –örneğin gece 12 ya da 1’e kadar uyumamasına izin verilirse- okul açıldığında yeni uyku düzenine uyum sağlamakta ciddi sorunlar yaşanabilmektedir. Vücudun yeni uyku düzenine uyum sağlaması biraz zaman alacağından, özellikle ilk haftalarda çocukların derse katılımını, dikkatlerini ve motivasyonlarını olumsuz etkileyebilmektedir.
Öğretmenler çocuğu ve aileyi nasıl yönlendirmeli?
Aslında çocukların akademik ve psikolojik gelişimlerini en yakından takip edebilecek kişiler öğretmenlerdir. Bu nedenle hangi çocuğun nasıl bir desteğe ve programa ihtiyaç duyduğunu da bilirler. Burada öğretmenin dikkat etmesi gereken konu çocukların var olan eksikliklerinin nasıl tamamlanacağını kestirmektir.
Bazı durumlarda çocuğun eksiğini aileye bildirmek çocuk üzerindeki baskıyı çok artırmakta ve çocuğun tatilden yararlanamamasına neden olmaktadır. Bu nedenle ailenin yapısı ve çocuğun özellikleri göz önünde bulundurularak her çocuk için tatilde bireyselleştirilmiş bir program önerilmesi gerekmektedir.
Verilecek ödevler çocukların yeni bilgi öğrenmesini hedeflememeli, bunun yerine öğrendiği bilgiyi pekiştirici nitelikte olmalıdır. Ödev miktarı çocuğun gün içinde başka aktivitelere katılmasını engelleyecek yoğunlukta olmamalıdır.
Ailelerin çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmelerinin önemini vurgulamaları, ders başarısını etkileyen faktörlerden birinin de aile-çocuk iletişimi olduğunu ailelere hatırlatmalıdırlar.
Çocukların farklı ilgi ve yetenekleri olduğunun bilinciyle onları kendi ilgi duydukları ve becerilerinin olduğu alanda araştırmaya ve öğrenmeye teşvik etmelidirler. Tüm sınıfa ortak bir ödev vermek yerine örneğin hayvanlara meraklı olan bir çocuğun hayvanlarla ilgili araştırma yapmasını ve bu konuda dergilerden, gazetelerden yazılar kesip getirmesini, seyrettiği belgeseller hakkında sınıfa bilgi getirmesini istemek bu çocuk için iyi ve yararlı bir tatil ödevi olacaktır.
Bazı çocukların ödev yapmakla ilgili hep sıkıntıları olduğu bilinmektedir. Henüz bu sorumluluğu tam olarak geliştirememişlerdir. Böyle çocuklara daha fazla ödev vermek yerine ödev miktarını azaltmak ve yine ilgisini çeken bir konuda araştırma yapmasını istemek yerinde olacaktır. Yapmadığı ödevleri vurgulamak yerine de yaptığı ödev miktarı için onu ödüllendirmek yeniden ödev yapmak konusunda onu isteklendirecektir.
Anne-babalar tatilde nelere dikkat etmeli?
Tatilin öncelikle çocuğunuzla keyifli zaman geçirmek için bir fırsat olduğunu unutmamalısınız. Onun okul başarısında etkili faktörlerin başında anne-babasıyla kurduğu yakın, sıcak ve olumlu bir iletişim tarzı yer almaktadır. Bu nedenle çocuğunuzun tatil zamanını sizinle bol iletişim içinde geçirmesine özen göstermelisiniz.
Çocuğunuzun okul başarısızlığı varsa tatilde daha az eleştirici olmalı, bunun yerine yeni okul döneminde onun daha çok çaba sarf edeceğine ve böylece istediği başarıyı elde edeceğine inandığınızı söyleyerek onu motive etmelisiniz.
Eğer çocuğunuz birinci sınıfa gidiyorsa, okuma ve yazmaya heveslendirmek ve bu becerilerini günlük hayatta da kullanarak okuma-yazmanın keyfini fark etmesini sağlamak için destek vermelisiniz. Örneğin günlük gazetelerin başlığını ona okutabilir veya mağazaların vitrinlerindeki yazıları okumasını isteyebilirsiniz. Ayrıca onunla birlikte hikayeler okumak (örneğin bir sayfasını siz, bir sayfasını çocuğunuz okuyabilir) okumaya heveslendirebilir. Okumayı gülük hayatta kullanan çocuk tatil sonrasında sınıfta okuma-yazma çalışmalarında daha hevesli olacaktır.
Tatilde de evde bazı sorumlulukları olmasına dikkat etmelisiniz. Evde sorumlulukları olan çocuklar okuldaki kurallara uymakta ve ödev sorumluluklarını yerine getirmekte daha az zorlanmaktadırlar. Ama tatil boyunca kendisinden hiçbir şey beklenmeyen çocuklar tatil sonrasında birden bire sorumluluklarla ve okuldaki kurallarla karşılaştıklarında bocalayabilmektedirler.
Tatili Nasıl Değerlendirelim? Okulların yarıyıl tatiline girmesi; bir dönem boyunca yeni bilgi ve beceriler kazanmış ve bir çok alanda belirli bir performans sergilemiş olan öğrenciler için bir soluk alma, dinlenme fırsatıdır. Birçok öğrenci bu fırsatı, tatil boyunca kitap ve defterlerini bir köşeye atarak ve okulların açılış gününe kadar bütün gün televizyon seyredip geceleri geç saatlerde yatarak ya da odasına kapanıp bilgisayar başında saatlerini harcayarak değerlendirme eğilimindedir. Anne-babalar, ""Televizyon seyretmiyor, bilgisayarla oynaması daha iyi"" diye düşünebilir. Bazı ebeveynler de ""Oğlum tatil zaten, geç yatabilirsin"" toleransını çoktan vermiştir. Peki yarıyıl tatili, her şeyin bir köşeye itildiği, bütün gün televizyon seyredip bilgisayarla oynadığı, dışarı çıkıp gezip tozduğu bir dönem mi olmalıdır? Böyle bir tatil anlayışı öğrenciyi dinlenmekten çok yorar. Bu düzene alışık olmayan fizyolojik yapı önceleri zorlanır, daha sonrasında ise yavaş yavaş fizyolojik bir tembellik ortaya çıkar. Tatil bitiminde de olanlar olur, tatil boyunca tembelliğe alışan bünye okul açıldığında eski düzenine dönebilmek için zorlanacağı gibi uzun bir süre kendini toparlayamaz. Tatilini bu şekilde bir tembellikle geçiren öğrencilerin birçoğu ilk günlerde derslerde ve okul düzenine adapte olmakta zorlandığı gibi yavaş yavaş derslerden ve okuldan uzaklaşır. Bunun sonucunda ikinci döneme iyi bir başlangıç yapmak amacıyla verilen tatil tam tersi bir durumla sonuçlanır. Peki nasıl bir tatil yapmalı, tatilde nelere dikkat edilmeli, iyi bir tatil nasıl gerçekleşir? Yarıyıl tatilini verimli ve güzel geçirmek için öğrencilerin kendilerine mutlaka bir tatil programı hazırlaması gerekir. Bu programda dinlenmeye, eğlenmeye ağırlık verildiği gibi zayıf derslerin telafisi ya da kendini eksik bulduğu konuların tekrarı için de zaman olmalıdır. Özellikle okuldaki akademik başarısı düşük ve eksikleri fazla olan öğrencilerin diğer arkadaşlarına yetişmesi için tatil bulunmaz bir fırsattır. Konu yetiştirmede problemi olmayan, akademik başarısı iyi öğrenciler için ise tatilde öğrendikleri konuların tekrarını yapmaları yerinde olacaktır. Tatilde Ders Çalışma Her öğrenci kendi durumuna göre bir çalışma stratejisi belirlemelidir. Günün, haftanın ve yarıyıl tatilinin sonunda ulaşılması düşünülen yeni hedefler belirlenmelidir. Bu hedefler öğrencinin çalışma isteğini kamçılayacak nitelikte olmalıdır. Hayali ve gerçekleşmesi imkansız hedefler, belli bir süre sonra öğrencinin ümidinin kırılmasına ve çalışma isteğinin azalmasına neden olabilir. Bu dönem içinde uygulanabilecek 4 temel strateji vardır. Her öğrenci kendi durumunu gözden geçirip buna göre bu uygulamalardan birini yapmalıdır. 1. Konu tekrarı yapmak: İnsan öğrendiklerinin % 75’ini bir hafta içerisinde, % 66’sını bir gün içerisinde, % 54’ünü de bir saat içerisinde unutur. Unutmayı önlemenin en iyi yolu yapılan tekrarlardır. Özellikle geçmiş konulardan çok fazla hatası çıkan öğrenciler genel tekrara ağırlık vermelidir. 2. Eksik kalan konuları tamamlamak: Konu eksiği fazla olan, konuları sınava kadar yetiştirememe korkusu yaşayan öğrenciler, bu tatilde önceliği eksik konularını tamamlamaya ayırmalıdır. Çünkü ikinci dönem hem zamanın daha kısa olması hem de bahar mevsiminin gelmesi ve sıcakların başlamasıyla birlikte ev dışının daha cazip olması nedeniyle öğrenci için güçlük yaratabilecektir. 3. Çalışılmış olunmasına rağmen zayıf hissedilen derslere ya da konulara yoğunlaşmak: Örneğin öğrencinin matematikten çok fazla eksiği varsa, öğrenci tatil döneminde bu derslere daha fazla vakit ayırarak bu zayıflığını gidermelidir. 4. Yeni konular çalışmak: Konu eksikleri olmayan ve çalıştığı konulardan çok az soru kaçıran öğrenciler bu stratejiyi kullanabilirler. Kitap Okuma Öğrenciler için tatil, kendilerini geliştirmek için de çok iyi fırsattır. Bireyin kendini geliştirmesini sağlayacak en önemli etkinlik kitap okumaktır. Öğrenciler tatil boyunca bol bol kitap okuyacak vakte sahip olurlar. Kitap okumaya karşı ilgisi olmayan öğrencilerin kalıcı başarıları yakalaması çok zordur. Ayrıca tatilde kitap okumaya başlamak böyle bir alışkanlığa sahip olmayan öğrenciler için bu alışkanlığı kazanmaları, kitap okumanın keyfini yaşamaları açısından bulunmaz bir fırsattır. Bundan dolayı kitap okumak, iyi bir tatil programının olmazsa olmazlarındandır. Peki tatil demek yoğunluklu olarak ders çalışmak, tekrar yapmak ve kitap okumak mı demek? Tabii ki hayır. İlk dönemin yorgunluğunun atılması, bedenin ve zihnin bir nebze olsun dinlenmesi ve rahatlaması da gerekir. Zaten okul olmadığından bunlara ayıracak bol bol vakit olacaktır. Bundan dolayı hazırlanılacak tatil programına zevk alınacak bir takım aktiviteleri de eklemek önemlidir. Bu aktiviteler sevilen ve zararsız televizyon programlarının izlenmesi, arkadaşlarla bir araya gelip ortak bir takım aktiviteler yapılması, yakınların ziyareti, hobilere daha çok zaman ayrılması şeklinde olabilir. Ancak, tüm bunları yaparken ölçülü olmak, ipin ucunu kaçırmamak da önemlidir. Tatilde öğrencinin sağlığına da dikkat etmesi oldukça önemlidir. Tatil boyunca alınan besinlere dikkat etmek, özellikle kış aylarına denk gelen yarıyıl tatilinde mevsim şartlarına göre giyinmek, öğünleri düzenli ve zamanında yemek, kalkış ve yatış saatlerinin düzenli olmasına çalışmak ve riskli aktivitelerden sakınmak sağlık için oldukça önemlidir. Anne Babalara Öneriler * Öncelikle çocuğun düşük not almasının nedenlerini birlikte tartışarak çözümler üzerinde odaklaşılmalıdır. Aile içerisinde yapılabilecek toplantılarda çocukların da bu karar içerisinde yer almasını sağlayarak sorumluluk bilincinin gelişmesine katkıda bulunulabilir. * Okul zamanında belli rutinlere (kalkış saati, çalışma saati vb.) alışmış çocuklar için, tatil zamanları kimi zaman yapacak bir şeyin bulunamadığı, sıkıcı geçen ""boş zamanlar"" halini alabilir. Tatilin başlangıcında görülen heyecan, heves geçmeye başlayınca, yeni uğraş ve aktivitelerle vakitlerini eğlendirici ve eğitici geçirmelerine yardımcı olunmalıdır. * Ara dönem, ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte vakit geçirmeleri için çok iyi bir fırsattır. Bu zaman diliminde mümkün olduğu kadar birlikte zaman geçirilmeli, tatil birbirlerini daha iyi tanımak, anlamak ve birbirlerinin arkadaşlığından zevk almak için değerlendirilmelidir. * Çocuğun dönem boyunca sergilediği performans diğer çocuklarla karşılaştırılıp kıyaslanmamalıdır. Yetenek,ilgi ve beceri olarak bakıldığında her çocuğun kendine özgü özellikleri olduğu unutulmamalıdır. * Çocukları ikinci döneme motive etmek için kaygı ve tehdit yolu kullanılmamalıdır. ""Sen bu gidişle 2. dönem de sınıfı geçemezsin, bu kadar çalışmayla başarılı olamazsın"" türündeki ifadeler kaygıyı arttırır, çocuğun özgüvenini azaltır. * Karnesinde beklenilen performansı gösteremeyen çocuk, bunun ""ara karne"" olduğu ve ""telafi şansı""nın bulunduğu yönünde desteklenmelidir. Aksi bir tutum, çocuğun içe kapanmasına, agrasif davranışlar sergilemesine, kendisine zarar verebilecek davranışlar göstermesine neden olabilir. * Çocuk, her şeye rağmen koşulsuz sevildiğini ve ona güvenildiğini hissetmelidir
Sömestr Tatili ( Çocuk ve Aile Dergisi, Şubat 2003 )
Okul dönemi boyunca belli bir düzende yaşayan, erken yatıp erken kalkan, her gün düzenli ders çalışan, sınav, ödev gibi zorunluluklarla uğraşan öğrenciler için sömestr tatili heyecanla beklenen bir dönemdir. Öğrenciler daimi ve düzenli sorumluluklara bir ara vermek ve kelimenin tam anlamıyla bir “tatil” yapmak ihtiyacında olurlar. Sömestr tatili aileler tarafından iyi planlandığında çocuklar için gerçekten dinlendirici ve yeni dönem için motivasyon sağlayıcı olmaktadır.
Sömestr tatili nasıl geçirilmeli?
Okul dönemi boyunca derslerinde başarılı olsa da olmasa da her çocuk yoğun bir sorumluluk taşımaktadır. Sürekli kendisinden bazı görevleri yerine getirmesi beklenmekte ve bu sorumluluklarla ilgili sürekli uyarı almaktadır. Okulda geçirdiği tüm zamanlarda bir şeyler öğrenmesi beklenmekte ve öğrenip öğrenilmediği de test edilmektedir. Ayrıca evde de ailenin kontrolü ve uyarısı söz konusu olmaktadır. Doğal olarak her çocuk böyle bir yoğunluğun ardından tatile ihtiyaç duyar. Tatil sürecinde ailelerin dikkatli olmaları gerekmektedir. Özellikle ders başarısızlığı olan ya da ödev yapmakta, ders çalışmakta zorlanan çocuklar aileleri tarafından tatil boyunca daha fazla baskı altında tutulabilmektedirler. Oysa bu çocukların da tatile ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Tatil boyunca çocuklara keyif alacakları, ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda aktiviteler sağlanmalıdır. Özellikle okul döneminde yeterince çocuklarıyla ilgilenemeyen, onlarla oyun oynayamayan, birlikte keyifli vakit geçiremeyen anne babalar için tatil dönemi bir fırsattır. Bu dönemde mümkün olduğunca çocukla bir arada olmak, birlikte oyunlar oynamak, onu dinlemek, duygu ve düşüncelerini öğrenmeye çalışmak ve kendi duygu-düşüncelerinizi onunla paylaşmak yararlı olacaktır. Eğer çocuğun derslerle ilgili sorunları varsa bunu vurgulamak ve eleştirmek yerine bir süre için onun bu sıkıntıdan uzaklaşmasını sağlayacak şekilde ve anne-baba çocuk ilişkisinin kalitesini artırmaya dönük olarak birlikte zaman geçirmeye çalışmak gerekmektedir.
Tatil bazı çocuklar için öğrenilmemiş ve anlaşılamamış konuların pekiştirilmesi için de bir fırsat olabilir. Ama bu sağlanırken de tüm günü dersle doldurmak yerine günün belli saatlerini çocuğa destek vererek, sıkmadan ve hırpalamadan eksiklerini tamamlamaya yönelik olarak kullanmak gerekmektedir. Özellikle okuma-yazmayı yeni öğrenmiş ya da henüz tam çözememiş olan birinci sınıf çocukların için günün bir kısmında düzenli okuma ve yazma yaptırmak önemlidir. Bu hem arkadaşlarıyla aralarındaki açığı kapamak konusunda yardımcı olacaktır hem de yeni döneme hazırlıklı başlamasını sağlayacaktır. Yine buradaki temel prensip çocuğu sıkmadan, keyifli ve eğlenceli bir şekilde çalıştırmaktır. Birlikte kitap alışverişi yapmak, çocuk dergileri almak ve böylece okumaya heveslendirmek etkili olabilir. Çocuğa tatil programı hazırlarken onun da desteğini ve onayını almak önemlidir. Örneğin günde bir saat çalışmasını hedefliyorsak bu bir saatin günün hangi saatinde olacağı konusunda çocuğun da fikrini almak uygun olacaktır. Ve program yapılırken sadece çalışma zamanının vurgulanması değil, bunun yanı sıra onun oyun ve eğlenceli aktiviteler içinde de olmasına önem vermek ve onunla birlikte geçireceğiniz zamanların da bu program içinde bulunmasına dikkat edilmelidir.
Tatil için yeni ödev verilmeli mi?
Tatil için ödev vermek bu zamanın da yeni bir öğrenme zamanı olarak kullanılması anlamına gelecektir ki bu tatilin amacına ters düşmektedir. Bazı durumlarda ise çocukların bazı konuları tekrar etmeleri gerekli olmaktadır. Bu çocuklar için pekiştirme mahiyetinde günün bir saatini geçmeyecek şekilde tekrar yaptırılabilir. Sınıf öğretmeniyle bilgi alışverişinde bulunarak çocuğun eksiklerini ve yetersiz olduğu konuları saptamak ve bu konuları çocuk için eğlenceli hale getirerek, görsel malzemelerle zenginleştirerek bu açığını kapamasına yardımcı olacak bir çalışma programı hazırlanabilir. Burada da çocukla ilişkisi daha iyi olan birinin ona destek vermesi önemlidir. Kızgın bir şekilde çalıştırılan ve sürekli yapamadıkları, öğrenemedikleri konular hatırlatılan çocuklar böyle bir çalışma zamanından hiçbir verim alamadıkları gibi kendilerini çalıştıran kişiye de öfkelenmektedirler. Bu da o kişiyle ilişkilerinin bozulması anlamına gelecektir. Oysa tatilin bir amacı da anne-baba ile ilişkilerin yeniden düzenlenmesi, anne-baba-çocuk iletişiminin kalitesinin artırılmasıdır.
Tamamen serbest bırakmak…
Bazı aileler çocukların okul döneminde çok sıkıldığını ve yorulduğunu düşünerek tatil zamanlarında çocukları tamamen serbest bırakmaktadırlar. Bu da hiç müdahale etmeden çocuğun tüm tatil boyunca istediği gibi davranmasına izin vermek anlamına gelmektedir. Bazı çocuklar günlerini kendi başlarına planlayabilmekte, okumaya, eğlenceye, oyuna, arkadaşlarıyla olmaya zaman ayırabilmektedirler. Ama genellikle çocuklar kendi başlarına tüm günü kendileri için hem keyifli hem de verimli geçirebilecekleri şekilde planlamada yetersiz kalabilmektedirler. Örneğin bazı çocuklar tüm gün televizyon seyretmeyi veya kendi başlarına bilgisayar oyunu oynamayı tercih edebilmektedirler. Arkadaş ilişkilerinde problem yaşayıp ya da içedönük olan çocuklar daha çok evde zaman geçirmeyi tercih edebilmektedirler. Oysa böyle bir çocuğun tatilde daha fazla sosyal aktivite içinde olması gerekmektedir ve televizyon-bilgisayar gibi bireysel aktivitelere yönelmesi onun içekapanıklığını artıran bir faktör olabilmektedir. Böyle çocukların anne-babalarıyla ya da diğer aile bireyleriyle interaktif, duygularını ve düşüncelerini ifade etmeye yönelik oyunlar oynaması daha faydalı olacaktır.
Okul döneminde düzenli uyumaya ve uyanmaya alıştırılan çocukların tatil döneminde çok geç saatlere kadar oturmaları da sakıncalı olabilmektedir. Okul zamanına göre biraz daha fazla oturmasına izin verilebilir ancak uyku düzeni tamamen bozulursa –örneğin gece 12 ya da 1’e kadar uyumamasına izin verilirse- okul açıldığında yeni uyku düzenine uyum sağlamakta ciddi sorunlar yaşanabilmektedir. Vücudun yeni uyku düzenine uyum sağlaması biraz zaman alacağından, özellikle ilk haftalarda çocukların derse katılımını, dikkatlerini ve motivasyonlarını olumsuz etkileyebilmektedir.
Öğretmenler çocuğu ve aileyi nasıl yönlendirmeli?
Aslında çocukların akademik ve psikolojik gelişimlerini en yakından takip edebilecek kişiler öğretmenlerdir. Bu nedenle hangi çocuğun nasıl bir desteğe ve programa ihtiyaç duyduğunu da bilirler. Burada öğretmenin dikkat etmesi gereken konu çocukların var olan eksikliklerinin nasıl tamamlanacağını kestirmektir.
Bazı durumlarda çocuğun eksiğini aileye bildirmek çocuk üzerindeki baskıyı çok artırmakta ve çocuğun tatilden yararlanamamasına neden olmaktadır. Bu nedenle ailenin yapısı ve çocuğun özellikleri göz önünde bulundurularak her çocuk için tatilde bireyselleştirilmiş bir program önerilmesi gerekmektedir.
Verilecek ödevler çocukların yeni bilgi öğrenmesini hedeflememeli, bunun yerine öğrendiği bilgiyi pekiştirici nitelikte olmalıdır. Ödev miktarı çocuğun gün içinde başka aktivitelere katılmasını engelleyecek yoğunlukta olmamalıdır.
Ailelerin çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmelerinin önemini vurgulamaları, ders başarısını etkileyen faktörlerden birinin de aile-çocuk iletişimi olduğunu ailelere hatırlatmalıdırlar.
Çocukların farklı ilgi ve yetenekleri olduğunun bilinciyle onları kendi ilgi duydukları ve becerilerinin olduğu alanda araştırmaya ve öğrenmeye teşvik etmelidirler. Tüm sınıfa ortak bir ödev vermek yerine örneğin hayvanlara meraklı olan bir çocuğun hayvanlarla ilgili araştırma yapmasını ve bu konuda dergilerden, gazetelerden yazılar kesip getirmesini, seyrettiği belgeseller hakkında sınıfa bilgi getirmesini istemek bu çocuk için iyi ve yararlı bir tatil ödevi olacaktır.
Bazı çocukların ödev yapmakla ilgili hep sıkıntıları olduğu bilinmektedir. Henüz bu sorumluluğu tam olarak geliştirememişlerdir. Böyle çocuklara daha fazla ödev vermek yerine ödev miktarını azaltmak ve yine ilgisini çeken bir konuda araştırma yapmasını istemek yerinde olacaktır. Yapmadığı ödevleri vurgulamak yerine de yaptığı ödev miktarı için onu ödüllendirmek yeniden ödev yapmak konusunda onu isteklendirecektir.
Anne-babalar tatilde nelere dikkat etmeli?
Tatilin öncelikle çocuğunuzla keyifli zaman geçirmek için bir fırsat olduğunu unutmamalısınız. Onun okul başarısında etkili faktörlerin başında anne-babasıyla kurduğu yakın, sıcak ve olumlu bir iletişim tarzı yer almaktadır. Bu nedenle çocuğunuzun tatil zamanını sizinle bol iletişim içinde geçirmesine özen göstermelisiniz.
Çocuğunuzun okul başarısızlığı varsa tatilde daha az eleştirici olmalı, bunun yerine yeni okul döneminde onun daha çok çaba sarf edeceğine ve böylece istediği başarıyı elde edeceğine inandığınızı söyleyerek onu motive etmelisiniz.
Eğer çocuğunuz birinci sınıfa gidiyorsa, okuma ve yazmaya heveslendirmek ve bu becerilerini günlük hayatta da kullanarak okuma-yazmanın keyfini fark etmesini sağlamak için destek vermelisiniz. Örneğin günlük gazetelerin başlığını ona okutabilir veya mağazaların vitrinlerindeki yazıları okumasını isteyebilirsiniz. Ayrıca onunla birlikte hikayeler okumak (örneğin bir sayfasını siz, bir sayfasını çocuğunuz okuyabilir) okumaya heveslendirebilir. Okumayı gülük hayatta kullanan çocuk tatil sonrasında sınıfta okuma-yazma çalışmalarında daha hevesli olacaktır.
Tatilde de evde bazı sorumlulukları olmasına dikkat etmelisiniz. Evde sorumlulukları olan çocuklar okuldaki kurallara uymakta ve ödev sorumluluklarını yerine getirmekte daha az zorlanmaktadırlar. Ama tatil boyunca kendisinden hiçbir şey beklenmeyen çocuklar tatil sonrasında birden bire sorumluluklarla ve okuldaki kurallarla karşılaştıklarında bocalayabilmektedirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder