3 Mart 2010 Çarşamba

VOLKANLAR VE VOLKAN ÇEŞİTLERİ

volkanlar



Volkanlar Hakkında Bilgi
Magmanın yeryüzünde veya yeryüzüne yakın derinliklerdeki faaliyetine volkanizma denir. Bu sırada sıvı katı ve gaz hallerinde yeryüzüne çıkan magma değişik biçimde volkanları (yanardağlari) meydana getirir. Her volkan yer içinin (özellikle üst mantonun)yeryüzüne çıkmıs bir parçası sayılır. Volkanın şekli ve yapısı onu oluşturan magmanın fiziko kimyasal özelliğinin taşlaşmıs bir örnegidir.Volkanik faaliyetin en önemli nedeni, gazların magmadan ayrılısıdır. Normal olarak , yüksek basınç altında magma içerisinde erimiş halde bulunan çeşitli gazlar basıncın azalması ile magmadan ayrılır ve büyük bir güçle yeryüzüne çıkmak ister.Basıncın azalması veya kalkması ile magma köpürür ,hafifler, daha akıcı bir hal alır,daha kolay püskürme özelliği kazanır.
Volkan Türleri
Tabla Şeklinde Volkanlar:
Fazla akıcı bazaltik lavların yer kabuğunun yarık ve çatlaklarından çıkarak geniş alanlara yayılmalari ile meydana gelen volkan şekilleridir. Bazı ülkeler gibi lav akıntıları ile örtülmüştür. Bunların kalınlıkları binlerce metre olabilir.

Kalkan Volkanlar:
Koyu bazaltik lavların dar kanallardan yavaş yavaş çıkması ile meydana gelen az eğimli – hafif kubbemsi yapılardır. Bunların yatay kesitleri genellikle daireseldir. Yamaçların eğimi en çok 10o olup volkanların şekli böylece kalkana benzemektedir.

Patlama veya çökelme nedeniyle lav kubbesinin ortasında çoğu kez geniş bir kazan, bir kaldera ortaya çıkar.

Strato Volkanlar:
Büyük ,uzun süre aktif ve bileşimi daha çok andezitik, dasitik ve riyolitik olan lav akıntiları ile birlikte piroklastik döküntüler çıkaran volkanlardır. Piroklastik malzemeler genellikle lav miktarından fazladır. Böylece ,büyük volkanik konilerin yamaçları piroklastik koniler gibi dik ve binlerce metre yükseklikte olabilir. Strato volkanlar (karma volkanlar) parçalı malzeme ile birlikte viskoz lav çıkaran ve çok dik konik tepeler olusturan bir volkan olarak tanımlanır. Andezit ve riyolit kitalarda yaygın bulunduğundan karma volkanlarda kıtalarda okyanuslardan daha yaygın bulunurlar.


Volkan Yapıları
MAAR:
Bir veya birkaç kez patlamalarla meydana gelen ve yalnızca (tüflerden) küllerden olusan krater biçimindeki volkanlara maar denir. Bunların çogunluğu dairesel göller şeklinde bulunurlar. Kuru olanlarıda vardır.Türkiye’de Nevşehir ve Karapınar çevresinde yer alan Acı göl, Tuzla gölü ,Mekke gölü maar şeklinde kraterlerdir. Maarlar yeryüzü seviyesine kadar aşındıklarında alttan içerisi tüfle dolu bir baca ortaya çıkar bunlara volkan embriyoları da denir.

KÜL VOLKANI:
Bazı volkan konileri yanlızca küllerden oluşmuştur.Bunların şekilleri düz ve muntazamdır. Genellikle birleşik volkan bölgelerinde diğer büyük yapılar arasında yer alır.

LAV:
Püskürme sırasında yüzeye çıkan magma Lav adını alır. Yanardağın yamaçlarından ,lavdan oluşan bir nehir gibi akan lav akıntısının zamanla soğuyup katılaşmasıyla volkanik kayalar oluşur. Bir yanardağı püskürmesi sırasında sıkışmış gazların patlama biçiminde kurtulması sonucu havaya fırlayan lav kütlelerine piroklastlar denir. En iri piroklastlar bomba ve bloklardır.

SÖNMÜŞ VOLKANLAR:
Son 10.000 yıl içinde hiçbir etkinlik göstermemiş yanardağlar sönmüş olarak tanımlanır. Bunların yeniden etkin duruma gelme olasılığı yok gibidir. Ancak çok enderde olsa sönmüş yanardağın püskürdüğü olur. Sönmüş olduğuna inanıan Meksika’da ki El Chichon yanardağı 1982 yılında beklenmedik biçimde tekrar püskürmüştü.

UYUYAN VOLKANLAR:
Herhangi bir etkinlik belirtisi göstermemesine karşılık ,günün birinde yeniden püskürme olasılığı olan yanardağlar için bu terim kullanılr. Bunun yanı sıra günümüzde püskürmeyen ve güncelleştirilmiş etkinlik sınıfına giren yanardağlar da aynı biçimde tanımlanır. Bazı uyuyan yanardağlar kükürt ve karbondioksit gibi volkanik gazlar çıkarır.


Volkan Ortamları
YAYILMA SIRTLARI
Okyanus dibinde,iki levhanin birbirinden uzaklaşmakta olduğu sınırda,okyanus ortası sırtları ya da yayılma sırtları adı verilen,yanardağlardan oluşan sıradağlar vardır.Levhalar birbirlerinden ayrıldıklarında astenosfer üzerindeki basınç azalır.Bunun sonucunda,levha sınırının altında bulunan katı durumdaki mineral tanecikleri ergiyerek magmaya dönüşür.Yükselmeye başlayan yeni magmanın çogu levha kenarlarında katılaşip kalır,yüzeye ulaşan bölümü ise okyanus tabanında yanardağlar olusturur.

DALMA-BATMA BÖLGESİ YANARDAĞLARI
Yanardağlar,iki levhanın çarpışması sonucu birinin diğerinin altına daldığı levha sınırlarında da oluşur.Dalan levha,100-200 km. derinlikte bulunan ve dalma-batma bölgesi adı verilen bölgede ergimeye başlar ve magmaya dönüşür.Bu magma,levhanın üzerinde biriken tortullar ve ergimiş durumdaki okyanusal litosferden oluşur.Magma,ayrıca tortullarla birlikte yerin derinliklerine çekilen su içerir.Oluşan yeni magma,çatlaklardan geçerek yüzeyde püskürür ve üstteki levhanın üzerinde yanardağın oluşmasına yol açar.Bu çatlaklar,levhaların hareketi sonucunda oluşur.

Üstteki levhanın okyanusal litosfer levhası olması durumunda,yanardağların su yüzeyinin üzerinde kalan bölümleri bir dizi volkanik ada oluşturur.



SICAK NOKTALAR
Birçok yanardağın oluşumunun levha sınırlarındaki hareketle bağlantılı olmasına karşın bazıları bu sınırlara uzak yerlerde ortaya çıkabilir.Bu yanardağların “sıcak noktalar” olarak adlandırılan olağanüstü sıcak bölgelerin varlığı sonucunda oluştukları düşünülüyor.

Bilim adamları,sıcak noktaların astenosfer ve alt mantoda bulunduğunu varsayıyorlar.Sıcak noktalarda,ısı akımlarının mantonun içinden geçerek yükseldigi tahmin ediliyor.Bu olağanüstü ısınınn basıncın etkisini ortadan kaldırması sonucunda da magma olusur.

Yüzeye doğru çıkan magma,litosferden geçisi sırasında,yolunun üzerindeki kaya kütlelerini ergiterek kendisine yol açar.Magmanın yüzeye çıktığı yerlerde zamanla yanardağlar oluşur.

Hiç yorum yok: