Sayfalar

13 Mart 2010 Cumartesi

Mani Nedir?

Mani Nedir?


--------------------------------------------------------------------------------

Anonim halk edebiyatının çok yaygın bir ürünüdür. Çoğunlukla sevda konularını işler. Ekseriya dört mısradan meydana gelir. Birinci, ikinci ve dördüncü mısraları kafiyeli olur. Bunlar hazırlık mısralarıdır. Asıl mânâ son iki mısrada ifade edilir.

Bazı Türk topluluklarında, "hoyrat, mane, mâna, mahni, bayatı, me'âni" gibi kelimelerle de karşılaşılan mânilerin konuları, Şükrü Elçin'in ifadesiyle, her türlü hayat olaylarıdır. Köy, kasaba ve şehirlerimizde okumuş, okumamış kimslerin ve bilhassa kadınların irticâlen meydana getirdikleri ürünlerdir. "Aşk/sevgi" ön plandadır. Öte yandan "gurbete giden eşe duyulan hasret, güzellik-çirkinlik, kıskançlık, ölüm, evlenme düşüncesi, verilen sözde durmama, vefasızlık, kadere isyan, ana-baba şefkatini arama ihtiyacı, gelin-kaynana çatışması" gibi konular, âdet ve ananelerimizle iç-içe, eğrisiyle-doğrusuyla mânilerle ortaya konur.

Çoklukla kadınların söylediği; mısralarda ay, güneş ve yıldızların parladığı; dağlar, denizler ve nehirlerin dile geldiği; toprağın suya, çiçeğin arıya, kuşun yemişe karıştığı; bülbüllerin güllere edebî aşk türküsünü terennüm ettiği; bekçilerin satıcılara, niyetçilerin davulculara ses yetiştirdiği mâniler, eski geleneğin izlerini taşıyarak günümüze kadar gelmiştir.

Aşağıda manilerimizden seçmeler verilmiştir.

Maniye melez derler

Dillerde çerez derler

Eşinden ayrılana

Yana yana gez derler

*****

Defi çalın biriniz

Yıldızdan çok sürünüz

Siz de mani söyleyin

Tutuldu mu diliniz?

*****

Adam aman kuzusu

Çay kuru, çeşme kuru

Nerden içsin kuzu su

Beni yakıp bitiren

Bir ananın kuzusu

*****

Su gelir deste gider

Ayrılır dosta gider

Gurbet yansın, yıkılsın

Sağ gelen hasta gider

*****

Ekin ektim, ot bitti

Dalında bülbül öttü

Ötmez olaydın bülbül

Yarim gurbete gitti.

*****

Pamuk içinde çiğit

Belinde altın divit

Hem sararmış, hem solmuş

Bir kız için bir yiğit.

*****

Denizden alabalık

Yüreğim ona yanık

İsterim konuşayım

Mahalle kalabalık

*****

Aya baktım; ayaklı

Kapıları dayaklı

Su Sındırgı kızları

Hepsi elma yanaklı

*****

Ağrı dağından uçtum

Çayır çimene düştüm

Ne belalı başım var

Vefasız yare düştüm

*****

İşte ben gidiyorum,

Ya İstanbul, ya Tonya

Sevdum da alamadım

Ey gidi yalan dünya

*****

Şu dağlar olmasaydı

Lalesi solmasaydı

Ölüm Allah'ın emri

Ayrılık olmasaydı

*****

Gidiyom, gidemiyom

Al yeşil giyemiyom

Seni candan seviyom

Yüzüne diyemiyom

*****

Kekliğim seker ağlar

Tüyünü döker ağlar

Anasız gelen olan

İçini çeker ağlar

*****

Dip odanın kilimi

Tut kaynana dilini

Tutmaz isen dilini

Neye aldın gelini

*****

Kaya dibi kar imiş

Yağmur yağmış, erimiş

Otuz iki meyvenin

En tatlısı yar imiş

*****

Şu dereler gün tutar

İki gelin mum tutar

Güzelleri sevdikçe

Çirkinleri kin tutar

*****

Ben bu armudu dişlerim

Sapını gümüşlerim

Sevdiğimin ismini

Mendilimi işlerim

*****

Cezvenin sapı yeşil

İçinde kahve pişir

Kurban olduğum Allah

Beni dengime düşür

*****

Derede değirmenim

Taşı var da bendi yok

Benim sevgili yarim

Adı var da kendi yok

*****

Kaleden indirdiler

Kır ata bindirdiler

Üç günlük güveyken

Yemen'e gönderdiler

*****

Elbisesi filizi

Kim bilir kalbimizi

Esti hafif rüzgar

Ayırdı ikimizi

*****

Al eline kalemi

Yaz başına geleni

Acep nere gömerler

Yar yoluna öleni

*****
Evimizin önü marul

Sular akar harıl harıl

N'olur anam gel bir daha

Kızım diye bana sarıl

*****

Hoş geldiniz akın akın

Düğünümüz pek de yakın

Kızımızın ellerine

Sevinerek kına yakın

*****

Gül ağacı değilem

Her gelene eğilem

Çek elinin elimden

Ben bildigen değilem

*****

Antalya dağlarına

Su saldım bağlarına

Altın düğme olsaydım

Sevdiğim kollarına

*****

Hisarın bedenleri

Çevirin gidenleri

Ne güzel baş bağlıyor

İstanbul fidanları

*****

Ay doğar gediğinden

Tanırım giydiğinden

Canım ol yare kurban

Dönmese dediğinden



Ay doğar, ayazlanır

Gün doğar, beyazlanır

Şu Bolu'nun kızları

Hem gelir, hem nazlanır.



Ay doğar, batar şimdi

Işığı tutar şimdi

Yarimin kölesiyim

Dilerse satar şimdi



Ay doğar minareden

Ölürüm bu yareden

Benim yarimi gönder

Yeri göğü yaradan



Ay doğar sini gibi

Sallanır servi gibi

Yarin kokusu gelir

İlkbahar gülü gibi



Ay doğar aşmak ister

Al yanak yaşmak ister

Şu benim deli gönlüm

Yare kavuşmak ister

*****

Fabrikanın önünde

Bir yığın kömür müsün?

Dolmakalem elinde

Bankada müdür müsün?

*****

Hey karayı karayı

Gel süpüreğ sarayı

Sen al giyin, men yeşil

Düşman geysin karayı

*****

Vur hançeri kalbime

Kalbim kana bulansın

Fazla derine inme

Çünkü orda sen varsın

*****

Altın yüzük yaptırdım

Parmağıma dar benim

Şu Zile'nin içinde

Selvi boylu yar benim

*****

Ak buğdayım, buğdayım

Süreyim, kurutayım

Geçme kapım önünden

Ben seni unutayım

*****

Almaya al olaydım

Selviye dal olaydım

Ela gözlü yarimin

Atına nal olaydım

*****

Kahve piştiği yere

Telve taştığı yere

Güzel çirkin aranmaz

Gönül düştüğü yere

*****

Mendilim dalda kaldı

Gözlerim yolda kaldı

Yıkılasın İstanbul

Yarim nerede kaldı

*****

Akardım çağlamazdım

Gülerdim ağlamazdım

Bileydim ayrılık var

Sana bel bağlamazdım

*****

Karşıdan görünürsün

Çarşafa bürünürsün

İpek çarşaf içinde

Ne güzel görünürsün

*****

Mani yazdım vardı mı?

Kimse bilmez derdimi

İçerimden yanıyorum

Mevla'm etsin yardımı

*****




kaynak anonim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder