Sayfalar

24 Mart 2010 Çarşamba

Ağaç Şiirleri - Orman Şiirleri

Orman Haftası Şiirleri ve Ağaç Konulu Şiirler

Orman Haftası


Ormanlar yurdumuzun yemyeşil bir tacıdır
Sele, kaymaya karşı en etkin ilacıdır
Birçok işte yardımcı ormanın ağacıdır
Ağaç dik, orman koru budur uygarlık yolu.


Binbir türlü eşyamız yapılıyor ağaçtan
Her iş böyle sürüyor nasıl giderse baştan
Yeşile beze yurdu, hayır gelmezki taştan
Ağaç dik, orman koru budur uygarlık yolu.


Gölgesinde insanlar, dalında kuş dinlenir
Tüm orman yangınları dikkat ile önlenir
Tek ağaç kesenin ocağı tütmez denir
Ağaç dik, orman koru budur uygarlık yolu.


Bu ağaç haftasında çocukların dileği
Çoban amca, olmasın havyanın yiyeceği
Fidanlar çocuk gibi, toplumun geleceği
Ağaç dik, ormanı koru budur uygarlık yolu.

Ali Hallaç

Yurdumun Ormanları



Yemyeşil hayat taşır,
Yurdumun ormanları.
Ufuklara ulaşır,
Yurdumun ormanları.


Yaş kesmek zulüm size,
Hak değil ölüm size,
Varmıyor elim size,
Yurdumun ormanları.


Sizi kesen kalır aç,
Ölümde bile muhtaç,
Kefenden önce ağaç,
Yurdumun ormanları.


Küçükse de yaşımız,
Yolundadır başımız,
Yarın can yoldaşımız,
Yurdumun ormanları.


Mehmet İhsan BULUR

Var



Ağacı kıskanırım
Yemiş yüklü dalı var;
Bahar olsun, güz olsun,
Ne güzel masalı var.


İmrenirim arıya,
Petek petek balı var;
Konduğu çiçeklerin
Pembesi var, alı var.


Cahit Sıtkı TARANCI

Ormanlar



Kuşlar öter dallarında,
Çiçekler açar,
Kaynaşır bağrında bin bir renk;
Güzelliğimizdir ormanlar.
Konuk eder yıldızları,
Bulutları sağar,
Temiz hava, bol güneş,
Soluğumuzdur ormanlar.
Okuruz ya masalları, şiirleri,
Yazarız ya ak kağıtlara,
İçimizde bir ırmak akar;
Kitabımızdır ormanlar.
Kuş, geyik, ceylan
Ve yedisinden yetmişine dek
Tüm insanlar
Paylaşırız meyvelerini;
Besinimizdir ormanlar;


M.Güner DEMİRAY

Ormanı Hatırlamak



Yine bir burukluk sardı tenimi,
Ağacı kurumuş, sararmış gördüm.
Çiçeğin, yaprağı inmiş yerlere,
Onu da yerinde kararmış gördüm.


Düşündüm de kim kurutmuş yeşili,
Aynaya bakınca kendimi gördüm.
Sarmaşığı dolaşırken düşündüm.
Onun da halini perişan gördüm.


Kayalara tırmanıyor söğütler,
Laleyi sümbüle bakarken gördüm.
Kar yağmış ta tepelerin üstüne,
Köknarları göğe uzanmış gördüm.


Çaba harcamadan bir nebze bile,
Yine de etrafında yeşili gördüm.
Söğüt doldururken ovada çile,
Kavağı sulayan insanı gördüm.


Hakkı ÇEBİ


Ormancılar Marşı



Ağaçların kökleri,
Kardeş gibi toprakla.
Senin bizce farkın yok,
Dalgalanan bayrakla.


Ormancıyız, keseriz,
Seni kesen her eli.
Vatanını sevenler,
Ormanı da sevmeli.


Seni candan sevmeyen
Duygusuzdur, utansın.
Toprak eğer vatansa,
Sen de bize vatansın.


İ.Hakkı SUNAT

Orman Diyor ki

"Bu şiir Ağustos-1997 'de Antalya'da çıkan yangını üzerine yazılmıştır."


Adıma cilalı nutuk atanlar,
Beni sevdiğiniz doğru değil ki...
Her katliam sonu atıp tutanlar,
Beni sevdiğiniz doğru değil ki...


Tarla, bahçe, bağ dediniz kestiniz,
Odun deyip, tomruk deyip biçtiniz,
Çıkar için kendimizden geçtiniz,
Beni sevdiğiniz doğru değil ki...


Güya bizlerin de bakanı var ya,
Hayat hakkımızı görür angarya,
Düşmanı efendi, dostlarım parya,
Beni sevdiğiniz doğru değil ki...


Vurguncu emirle tayin yaptırır,
Rüşvetçi buyurur, köküm söktürür,
Gelen kestiriyor, giden yaktırır,
Beni sevdiğiniz doğru değil ki...


Terör yakar, ihmâl yakar bakarsın,
Aptallığın cezasını çekersin,
Beni değil, sen kendini yakarsın,
Beni sevdiğiniz doğru değil ki...


Katillere idam çok diyorsunuz,
İdam etmemekle yak diyorsunuz,
Üstelik “can kaybı yok diyorsunuz,
Beni sevdiğiniz doğru değil ki...


Duy bu sesi, belki bu son feryadım,
Bir zamanlar hayat, servetti adım,
Dalı koruyacak Sultan ararım,
Beni sevdiğiniz doğru değil ki...


Bağır Köylü Ozan sağırlar duysun,
Lafta hızlı, işte ağırlar duysun,
Çakallar, baykuşlar, sığırlar duysun,
Beni sevdiğiniz doğru değil ki...


Anamur, 14.08.1997
Yazar Hüseyin Gümüş

Orman



Gölgesi serindir, havası taze,
Yeşil yaprakları zümrüt yelpaze.
Yazın ortasında istersen bahar.
Bir gün ormanda kal aksama kadar.


Tertemiz bir hava dolar içine.
Her yer ne hoş kokar: çiçek, reçine.
Cıvıldaşır türlü kuşlar bir yanda
Buz gibi kaynaklar var ormanda.


Ağaçlar uğuldar, estikçe rüzgar.
Gönlümüze hayat verir ormanlar...
Ormandır dağlara zümrüt bir örtü,
Ormandır kırların en güzel süsü!...


Orman güzellik ve zenginlik demek,
Ormanları sevmek, korumak gerek.
Ormansız memleket çöldür, çoraktır,
Orman bulutlara yeşil konaktır.
Bulutlar burada gelir oturur,
Burada boşanır sağanaklı yağmur...


Ormandır sulara söyleyen ninni,
Ormandır, sulara öz anne gibi.
Gölgelikte doğup büyür dereler,
Yazın suyu, orman korur ve besler...


Ormanlar yapraktan bir engin deniz,
Burada yıkanır hava tertemiz.
Orman sağlık, hayat dolu bir kaynak,
Herkese bir ödev onu korumak...


Zeki TUNABOYLU


Orman



Kestane, gürgen, palamut
Altı yaprak, üstü bulut.
Gel burda sen, derdi unut.
Orman ne iyi, ne iyi,
Aman ne iyi, ne iyi !


Dallar kol kola görünür,
Yaprak yaprağa sürünür,
Kışın karlara bürünür
Orman ne güzel, ne güzel,
Aman ne güzel, ne güzel !


Ormanda kuşlar, böcekler,
Yavru ceylanlar emekler,
Açar yedi renk çiçekler,
Orman ne büyük, ne büyük,
Aman ne büyük, ne büyük !


Çamın, yaprağı dökülmez,
Gürgenin kolu bükülmez,
Ağaç dibinden sökülmez.
Orman ne canlı, ne canlı,
Aman ne canlı, ne canlı !


İzin vermeyiz kırmana,
Dayanamayız vurmana,
Baltayı sokma ormana,
Orman ne mutlu, ne mutlu,
Aman ne mutlu, ne mutlu !


Git, git sona varamazsın,
Kuşak olsan saramazsın,
Dalını koparamazsın,
Orman ne sonsuz, ne sonsuz,
Aman ne sonsuz, ne sonsuz !


İlhami Bekir TEZ

Orman



Sen insansın, o ağaçtır,
Suya, ışığa, sevgiye
Bir insan kadar muhtaçtır;
Ağaçların şehri orman.


Onu ne yak, ne sök, ne kır.
Bir dal kopardığın zaman.
Gizli bir sesle hıçkır..
Her orman yurda bir ordu
Ormanı iyi koru...


Hüseyin KALABA

Orman



Orman yurdun temelidir,
Nesillerin evvelidir,
Her sanatın ilk elidir,
Ormandaki varlığa bak.


Orman memleketin süsü,
Hem ufağı, hem irisi,
Her dalında bir kuş sesi,
Ormandaki varlığa bak.


Çiçekler açar renk renk,
Dağları süsler gülerek,
Selleri önler emerek,
Ormandaki varlığa bak.


Gemi olur, suda yüzer,
Uçak olur, gökte gezer,
Kalem, kağıt neler yazar,
Ormandaki varlığa bak.


Âşık Veysel ŞATIROĞLU


Kır Şarkısı



Tam otların sarardığı zamanlar...
Yere yüzükoyun uzanıyorum.
Toprakta bir telaş, bir telaş...
Karıncalar öteden beri dostum.


Ellerime hamamböcekleri konuyor,
Ne şeker şey onlar.
Uç böcek, uç böcek diyorum,
Uçuyorlar...


Pan’ın teneffüsü bile
Ilık okşamakta yüzü.
Devedikenleri, çalılık vesaire,
Bir âlem bu toprakların üstü...


Behçet NECATİGİL

Habibat



Ağaç dargın
Dal yorgun
Tomurcuk küs bize
İlkyazın canı sıkılıyor
Dal kirli
Yaprak kirli
Çiçek kirli
Kuşun canı sıkılıyor


Bulut hasta
Yağmur hasta
Toprak hasta
Tohumun canı sıkılıyor


Yaprak ölü
Çiçek ölü
Kuş ölü
Doğa hıçkırıp ağlıyor


Ateş deli
Top deli tüfek deli
Atom bombası zır deli
İnsan kafası düşünmüş
Yapmış onu insan eli


Ne pisboğaz bu savaş
Can almaya doymuyor
Barış ölüm döşeğinde
Kendi çalıp oynuyor


Ali YÜCE

Fidan Dikme Zamanı


Bak sevgiden bülbül güle naz etmiş,
Çiçek değil mi ki kışı yaz etmiş.
Hazan gelmiş, bak onu da tüketmiş,
Durma artık fidan dikme zamanı.


Bağa gül gelmiş de bağı şen etmiş,
Yağmur olup toprağını ten etmiş,
O gül, artık kalbimizde yer etmiş
Durma artık fidan dikme zamanı.


Köknar yana yatmış, cama yer etmiş.
Kurumaya inat etmiş, diretmiş.
Yaşı bilmem, altmış veya da yetmiş,
Durma artık fidan dikme zamanı.


Kimler gelip ağaçları katletmiş,
Selvi vardı, bak onu da yok etmiş,
Fidanlar kesilmiş, dağı çöl etmiş,
Durma artık fidan dikme zamanı.


Hakkı ÇEBİ

Elma Ağaçları



Bir gün gelir, çiçeklenir,
Yine elma ağaçları,
“Artık bahar geldi!” denir,
Dallar öter yamaçları.


Kelebekler üşer üşer,
O mavili çiçeklere;
Sonra yağmur gibi düşer
O çiçekler bütün yere.


Güzel ağaç! derim, yazık!
Yetim kaldın bir tarafta.
Dallar iner yere artık,
Geçer geçmez birkaç hafta.


Kapılırım bir sevince
Sonu gelmez hülyalarla;
Zümrüt dallar süslenince
Kıpkırmızı elmalarla.


Emin Recep GÜREL

Elma Ağacı



Yine başladı soğuklar,
Boyuna yağıp duruyor yağmur.
Esiyor rüzgar acı acı.
Nasıl geçireceksin bu kışı
Elma Ağacı?


Gölgen de yok ki sana arkadaş olsun;
Tek başına kaldın bu kış kıyamette;
Artık kimse bakmaz oldu yüzüne;
Dallarına tırmanıyor çocuklar,
Kuşlar uğramıyor semtine.


Üzülme bu günler çabuk geçer,
Bir bakarsın bahar geliverir.
Yeniden allanıp süslenirsin,
Bizim için yine çiçek açar,
Meyve verirsin.


Şükrü Enis REGÜ

Doğa Adında Bir Ermiş


Toprak ana kız doğurmuş
Adını da ağaç koymuş
Yazın giydirmiş onu
Kış gelince soymuş


Nere gitsin nasıl etsin
Şaşırıp kalmış ağaçcık
Hem üşümüş hem ağlamış
Her bir yerleri apaçık


Doğa adında bir ermiş
Ağaçları çok severmiş
Kurmuş gizli tezgahını
Renkler kokular eğirmiş


Kumaş dokumuş ışıktan
Gelinlik kıza giydirmiş
Alıp götürmüş sarayına
Oğlu ile evlendirmiş


Ali YÜCE

Dağ Hırsızı



Çok eski zamanlarda
Dünyanın bir ucunda
Bir dağ hırsızı varmış
Başı dumanlı bir dağı
Kaşla göz arasında
Çalıp ağzına atar
Çiğnemeden yutarmış


Gel zaman git zaman
Ne dağ kalmış ne orman
Bulutlar küsüp gitmiş
Yağmaz olmuş yağmurlar
Yok olmuş çiçekler kuşlar
Ülke bir çöle dönmüş
Başlamış salgın hastalık
Önce dağ hırsızı ölmüş


Ali YÜCE

Bu Ağaç Başka


Ağaç!
Ne kadar güzelsin
Ne kadar başka
Yaşamak isterdim dallarında


Adarsam,
Sana adarım kendimi
Büyürüm meyvalarında.


Ağaç!
Ne kadar güzelsin
Ne kadar başka!


Orhon Murat ARIBURNU

Ağaçlarımız

Ağaçlar da insanlar gibi
Seveni olur,sevmeyeni...
Keserseniz ağlarlar
Tıpkı dövülen insanlar gibi.


Ağaçlar da insanlar gibidir,
Onlar da çalışır,durmadan.
Ve hepsi de yararlıdır,
Örnek bir insan gibi.


Türküler söyler gelince bahar,
Yaza,kışa hazırlık yaparlar,
Ağaçların da var yürekleri,
Ağaçlar da tıpkı bizler gibi.


Korumalı ağaçları,
Ormanlar yetiştirmeli,
Yakmadan,kesmeden çoğaltmalı.
İnsanları sever gibi,ağaçları da sevmeli.


Behçet NECATİGİL

Ağaçlar Yalan Söylemez


Ağaçlar da insanlar gibi
Yalan söylerler mi birbirlerine
Hırsızlık yaparlar mı
Kavga ederler mi hiç
Hapse girerler mi anne


Ağaçlar da insanlar gibi
Askere giderler mi
Savaş çıkarırlar mı anne
Topla tüfekle bombayla
Saldırırlar mı birbirlerine


Ağaçlar yalan söylemez çocuğum
Kandırmazlar birbirlerini
Savaş çıkarmazlar hiç
Barış içinde yaşarlar
Öldürmezler birbirlerini


Ali YÜCE

Ağaçlar da Birer Yurttaş


Ağaçlar da birer canlı
Benim gibi senin gibi
Hem görür hem işitir
Benim gibi senin gibi


Ağaçlar da birer usta
Berber gibi terzi gibi
Saçlarını kendi tarar
Kendi diker giysisini


Ağaçlar da mevsim mevsim
Kimi bahar kimi yazdır
Giyinmiş düğüne gider
Kimi gelin kimi kızdır


Ağaçlar da birer yurttaş
Benim gibi senin gibi
Çiçek açar meyve verir
Her yıl öder vergisini


Ali YÜCE

Ağaç Sevgisi


Kucak açarsın herkese
Bu dost, şu düşman demeden
İyilik yaparsın herkese
Bir karşılık beklemeden.


Güzel yurdumun süsüsün
Bulutlara dal uzatan
Kuru, yeşil örtüsüsün
Gölge veren, dal uzatan,


Ne kadar çok çeşidin var
Elma, armut, meşe, kavak
Tatsız geçer sensiz bahar
Sensiz toprak olur kurak.


M. Necati ÖNGAY

Ağaç Diyor ki


Ben küçücük bir ağacım,
Yurdumun bir bahçesinde,
Topraklar tüterken görün,
Dallar da çiçeklensin de.


Her şeyimle yararlıyım,
İnsanoğluna dünyada,
Çiçeğim, yaprağım, gölgem
İri dallı zerdalimle.


Kuşlar mutlu şarkısını
Hep dalımda söylerler,
Şen arılar vızır vızır,
Kokuma koşup gelirler.


Sakın sakın dalımızı,
Çocuklar çekip kırmayın.
Çakınızla gövdemizde
Derin yaralar açmayın.


Halim YAĞCIOĞLU

Ağaç Dikiniz


Ağaçsız ilerleme, gerileme sayılır,
Göklere ermek için yerde yeşil yapmalı.
İlerleme güneşi ağaçlıktan hız alır,
Bir başıma demektir, en ufak söğüt dalı.
Ne yokluktan iz kalır, ne sıkıntı duyulur,
Sularımız çoğalır, tarlamız bitek olur.
Öz yurdumun bağrında fışkırınca ağaçlar,
Sevinçlidir işçiler, gürbüzleşir her çocuk
Ülkenin her yerinde bir yeniliktir başlar,
Zenginimiz çoğalır, yurttan kaçar yoksulluk.
Ne yoksulluktan iz kalır, ne sıkıntı duyulur,
Sularımız çoğalır, tarlamız bitek olur.


Kerim YUND

Ağacım


Mahallemizde
Senden başka ağaç olsaydı
Seni bu kadar sevmezdim.
Fakat eğer sen
Bizimle beraber
Kaydırak oynamasını bilseydin
Seni daha çok severdim.


Güzel ağacım!
Sen kuruduğun zaman
Biz de inşallah
Başka mahalleye taşınmış oluruz.


Orhan Veli KANIK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder