1 Kasım 2009 Pazar

Bilimsel araştırma nasıl yapılır?

BİLİMSEL ARAŞTIRMA NASIL YAPILIR ?

O. GİRİŞ

Araştırma, doğrudan yapılacak bir faaliyettir. Her işte olduğu gibi, çoğunlukla araştırmada da az çok farklı yollar izlenebilir. Uygulamada görülen bazı farklılıklara karşın, her araştırmada belirli yöntemler, süreçler ve aşamalar vardır.

Bilimsel araştırma aynı zamanda bir öğrenme ve kendini geliştirme faaliyetidir. İnsanın görüş açısını genişleten etkenlerin başında araştırma yer almaktadır.

1. KONU SEÇME VE KONUYU SINIRLANDIRMA

1.1. Konu Seçme

Araştırmanın ilk aşaması konu seçimidir.Konu seçiminde uyulması gereken bazı kurallar bulunmaktadır. Bu nedenle konuyu seçmeden önce olabildiğince fazla kaynağa başvurarak olası konular hakkında belirli bir düşünme süreci geçirmek gerekir.

Araştırmacı öncelikle araştırmayı düşündüğü konu hakkında yazılmış yeterli sayıda kaynağı bulup okumalıdır.Bu amaçla örneğin ansiklopedilerden,genel ve mesleki dergilerde yayınlanan makalelerden,yeni basılmış kitaplardan ve okunulan kaynakların sonundaki bibliyografyalarda bulunan kaynaklardan da yararlanabilir.

İlk okuma olabildiğince genel olmalıdır.Böylece konunun kapsamı, boyutları,önemi ve o alandaki belli başlı kaynaklar hakkında bir ön bilgi elde edilir.

Bu bilgiler araştırma tezinin oluşturulması ve konunun daraltılması için gereklidir.

Konu seçiminde diğer yapılması gereken işlerden biri de araştırılacak konu üzerinde daha önceden yapılan çalışmaları gözden geçirerek, bu konunun hangi yönleriyle ilgilenilmiş olduğu, ne aşamaya kadar geliştirildiği, sorunun çözümü için hangi yönde ve ne gibi yeni çalışmalara gerek olduğu anlaşılır.

Konu seçiminde uyulması gereken noktaları şöyle sıralayabiliriz:

1.1.1. İlgi


Araştırmacı çalışmayı düşündüğü konuya karşı ilgili olmalıdır. Araştırmanın uzun zaman alması, araştırmacının konuya bağlılığını azaltabilir.Bu yüzden sevilen bir konu seçilmelidir.

1.1.2. Orijinallik


Araştırma bilinenleri yinelemekle kalmayıp bir yenilik getirmeli veya bir görüşü kanıtlamalıdır. Bunun yanında toparlayıcı,bilinmeyenleri açıklayıcı,bilinenleri ise geliştirici nitelikte olmalıdır.


1.1.3. Önem

Konu araştırmaya değecek bir öneme sahip olmalıdır.Bunun için o daldaki uzman kişilerin görüşlerine başvurmak gerekli olabilir.Genellikle, sentez yapan,tartışmalı bir görüşü çözüme bağlayan, bilgilerimizi geliştiren, kişi veya toplum refahını yükseltmeye yönelik araştırmalar “önemli” sayılır .

1.1.4. Bilimsel Yeterlilik

Araştırmacının bilgi düzeyi seçtiği konuyu araştırabilecek nitelikte olmalı, konuyla ilgili kaynaklara kolayca ulaşabilmelidir . Konunun niteliğine göre anket,gözlem, mülakat,istatistik yöntemler,yabancı dil,eski yazı vs. gibi kullanılabilir.

1.1.5. Birincil ve İkincil Kaynaklar

Birincil kaynaklar gözlem,anket,mülakat,yayınlanmamış belgeler vs. gibi doğrudan doğruya araştırmacı tarafından elde edilen çalışmalardır.Bazı çalışmacılar bu kaynaklardan yararlanırken bazılara da kütüphane çalışmasını tercih ederler.Bunlar, kaynak olarak başkası tarafından konu ile ilgili söylenmiş ve yayınlanmış düşünce, görüş ve incelemelere dayanır.

1.1.6. Kaynak Yeterliliği

Araştırmanın yürütülebilmesi, güvenilir ve yeteri sayıda kaynak bulunabilmesine bağlıdır. Bir görüşü kanıtlamak üzere yapılan çalışmalar hemen hemen tümüyle kütüphane kaynaklarına dayanırlar. Deney, anket, mülakat ve köy araştırması gibi yöntemlerle kaynakların doğrudan derlenmesi de kütüphane kaynaklarına olan ihtiyacı ortadan kaldırmaz.

Araştırılacak konuda yeterli sayıda ve düzeyde kaynak bulunamaması,araştırmanın yürütülmesini güçleştirir.Fazla kaynak bulmakta çeşitli güçlükler yaratabilir.Çünkü konuyla ilgili olanları seçmek güç ve zaman alıcı olabilir.Bu sorun İnternet üzerinden yapılan araştırmalarda sık yaşanır.Bu durumda anahtar kelimeleri olabildiğince daraltıp konuya en uygun düşenlerle aramanın sürdürülmesine çalışılmalıdır.

1.1.7. Zaman

Seçilen konu, bilimsel çalışmanın işleneceği zaman, çalışmayı yapacak kişinin ayırabileceği süre açısından uygun olmalıdır .

Araştırmanın belli bir süre içinde tamamlanması zorunluluğu, seçilecek konunun ve onun incelenecek yönünün belirlenmesinde de etkili olur .

1.2. Konuyu Sınırlandırma

1.2.1. Konunun Uzun ya da Dar Olması

Konu ne kadar daraltılırsa, onu o ölçüde derinlemesine inceleme olanağı elde edilmiş olur.Ancak konunun, içinden çıkılamayacak kadar uzun, araştırmayı anlamsız kılacak kadar da dar tutulmaması gerekir .

1.2.2. Konuyu Sınırlamada İlk Okuma

Konuyu sınırlandırmada ilk okumadan elde edilen bilgiler araştırmacıya yardım eder ve yapılan gözlemler, geçirilen düşünme süreci sonunda araştırmacının kafasında oluşan sorunun ve o soruna karşı önereceği bir çözüm meydana gelir.Bu da araştırmanın tezini oluşturur.

2. HİPOTEZ KURMA VE ARAŞTIRMA METODUNUN BELİRLENMESİ

2.1. Hipotez Kurma (Araştırmanın Tezi)

Hipotez, belli bir kurumsal temele dayalı olarak geliştirilen ve değişkenler arasında varlığı öne sürülen belli ilişkilerin sınanmasını sağlar . Her araştırmanın bir tezi olmalıdır.

Başlangıçta oluşturulan tez, soruna karşı getirilen geçici bir çözümlemedir.Araştırma geliştikçe tez değiştirilebilir veya sonuca uygun olarak geliştirilebilir.

Tez doğruluğu sınanmamış bir öneridir.Ön çalışmalara, deneyim, gözlem ve akıl yürütmelere dayanılarak oluşturulur ve çalışma sonucunda doğru çıkacağına duyulan bir güven vardır.

Tez cümlesi ilgi çekici nitelikte ve sağlam olmalıdır.Düz ya da soru cümlesi olarak ifade edilebilir.Önerinin basit, anlaşılır ve merak uyandıran nitelikte olması gerekir.

2.2. Araştırma Metodunun (Tekniğinin ) Belirlenmesi


Bilimsel çalışmalarda yöntemin büyük önemi vardır.Konunun özelliğine ve araştırmacının ilgisine göre kütüphane araştırması, anket, gözlem, mülakat, istatistik bilgiler, deney, vs. gibi yöntemlerden yararlanılabilir. Birincil kaynaklarla çalışma yönteminin belirlenmesi kütüphane araştırmasına olan gereği ortadan kaldırmaz.

Günümüzde araştırmacılar geleneksel kütüphane kaynaklarının yanı sıra İnternet’te Web kaynaklarından da yararlanmak zorundadırlar.Çünkü bu kaynakların bir bölümü kütüphanelerde basılı olarak bulunurken bazıları sadece elektronik ortamda yer almaktadır.

Yöntem aşamasında ayrıca tutulacak notların ve ulaşılan kaynakların nasıl kaydedileceğine de karar vermek gerekir. Bu yöntemlerden birisi klasik kart yöntemidir.Burada kaynak ve kaynaklardan elde edilen bilgiler bu iş için hazırlanmış kartlara yazılır. Kaynakların yazıldığına bibliyografya kartları, alınan notların yazıldığı kartlara da not alma kartları denir.

Bazen de kaynaklar ve bilgiler özel olarak tutulan bir bloknot veya deftere kaydedilir. Tüm bilgiler bir araya toplanmış olur.

Diğer bir yöntem de kaynak ve notları bilgisayarda bir klasör içinde yer alan dosyalara kaydetmektir.Bu yöntem daha fazla tercih edilmektedir.
TASLAK PLAN VE GEÇİCİ BİBLİYOGRAFYA HAZIRLAMAK


3.1. Taslak Plan Hazırlamak
3.

Geçici plan, araştırmacının henüz konu ile ilgili olarak okuduğu birkaç çalışmadan yararlanarak, nasıl bir çalışma yapmak istediğini gösteren bir taslaktır.Bu taslak, araştırmacının çalışması sırasında izleyeceği yolu gösterir. Başlangıçta geçici plan hazırlanması zamandan tasarruf sağlar. Geçici plan okumalar sırasında edinilen bilgiye göre hazırlanır. Araştırmanın ayrıntıların inildikçe geçici planda değişiklik yapılır .

Araştırmacının taslak plan hazırlanmasında ve onda değişiklikler yapılmasında tez cümlesini kağıdın başına yazması yararlı olabilir. Böylece konunun kapsamı ve sınırlandırmaları her an göz önünde bulundurulmuş olur.

Taslak plan ana fikirlerle destekleyici bilgilerin akış sırasını ve bunlar arasındaki ilişkileri ortaya koyar. Başlıklar ve alt başlıkların her birine, izlenen sisteme göre bir numara veya harf verilir. Alt başlıkların yazımına belirli miktar boşluklar verilerek içeriden başlanır. Alt başlıkların üst başlıklara göre bu şekilde daha içeriden yazılması, fikirlerin birbirine nasıl bağlandığını daha açıklıkla göstermek içindir.

3.2. Geçici Bibliyografya Hazırlamak


Araştırmacı konuyu belirledikten sonra kaynak araştırmasına başlar ve bulduğu kaynakları kaydederek bir kaynak listesi ya da bibliyografya oluşturur. Başlangıçta ki bibliyografya zorunlu olarak geçicidir. Çünkü ilk hazırlanan kaynak listesine yenileri eklenir, bazıları da gereksiz görülerek listeden çıkartılır.

Bir araştırmada yararlanılan kaynaklar çok ve çeşitlidir. Kitaplar, bültenler, genel ve mesleki makaleler, gazeteler, istatistikler, raporlar, yıllıklar, seminer bildirileri, arşivler, özel mektuplar v.s. bunlardan bazılarıdır. Araştırmacı ayrım yapmadan, konuyla ilgili gördüğü tüm kaynakları toplamalıdır.



3.2.1. Kaynak Araştırmasına Başlama

Araştırmaya büyük ve genel bir kütüphaneden başlamakta yarar vardır. Bu, örneğin bulunulan ildeki üniversite kütüphanesi olabilir .

Araştırmacının ilk yapacağı şey ilgili kitap ve makaleleri bulabileceği kaynaklara başvurmaktır.

3.2.1.1. Kütüphane Katalogları


Kataloglar yazar, başlık ve konuya göre düzenlenirler.Ancak katalog araştırmasına konu ile başlamak daha doğru olur.

Kütüphaneciler kitap ve öteki malzemeleri sınıflandırırken standart bir konu başlığı kullanırlar. Kütüphaneler arasında ufak tefek bazı farklılıklar olsa da bunun için genellikle Amerikan Kongre Kitaplığı’nın (Library of Congress) Konu Başlıkları Sınıflandırması (Subject Heading Classification) esas alınır.Dört cilt olan bu yayın, kütüphanenin referans kitaplığında veya katalog dolaplarının yakınında bulunur .

Kütüphanedeki her kitabın üzerinde onun raflardaki yerini belirten bir başvuru numarası vardır. Bu numara genellikle kitabın sırtında yazılıdır. Kaynağın kolaylıkla bulunulabilmesi için bu numarayı doğru kopya etmek gerekir.

3.2.1.2. Makale İndeksleri

Araştırmacının başvurabileceği diğer bir kaynak da makale indeksleridir. İndeksler,periyodiklerde yayınlanan makalelerle bazen kitapların içinde yer alan bölümleri, konularına göre düzenli olarak içeren kaynaklardır.çeşitli konularda yayımlanmış makalelerin ve öteki yazıların yazar, başlık, tarih ve içinde yer aldıkları periyodikleri gösterirler.Makale indeksleri daha çok kütüphanelerin referans bölümlerinde bulundurulur.

Makale indeksleri genel veya özel nitelikte olabilir. Genel indeksler değişik konulardaki makale ve yazıları içerirler. Oysa özel indeksler belirli konulara göre düzenlenmişlerdir.

3.2.1.3. Bibliyografyalar


Kütüphane katalogları ve makale indekslerinin yanında aranılan kitapların bulunabileceği bir diğer kaynak da bibliyografyalardır.bibliyografyalar, yayınlanmış kitapların listesini içeren kaynaklardır, genel ve özel nitelikte olabilirler.

Ayrıca ticari amaçlı bibliyografyalarda vardır. Bunlar da konuyla ilgili hangi kitapların bulunduğunu belirlemede yararlı olur. Örneğin Books in Print (New York: Bowker ) ve Cumulative Book Indeks ( New York : Wilson ) bu tür ticari kataloglardır .

Araştırmacı ayrıca kitap ve makalelerin sonlarında bulunan kaynakçalardan da başka kaynaklara ulaşabilir. Bu nedenle incelediği konuyla ilgili yakın tarihlerde yayınlanmış birkaç kitap ve makale bulunarak bunların kaynakçalarının incelenmesi daha birçok kaynağın belirlenmesine olanak sağlar.

3.2.2. Diğer Kütüphaneler

Araştırmacılar çalışmalarına öncelikle bağlı oldukları üniversite kitaplıklarından başlayabilirler. Ancak tüm kaynaklar üniversite kütüphanelerinde olmayabilir. Bu yüzden onların dışındaki kütüphanelerde de kaynak araştırması yapmakta yarar vardır.

a. İl Halk Kütüphaneleri : Bunlar daha çok genel nitelik taşırlar. Fakat o yöre ile ilgili başka yerlerde bulunmayan bazı kaynakların il halk kütüphanelerinde bulunma olasılığı çok yüksektir.

b. Meslek Odaları,Dernek, Cemiyet veya Birlik Kütüphaneleri : Aynı meslekleri yapan veya aynı konularla ilgilenen kimselerin oluşturdukları kuruluşlardır. Bunların araştırmacıyı ilgilendirebilecek kendi özel koleksiyonları veya kitaplıkları bulunabilir. Örneğin ticaret ve sanayi odaları ile meslek odalarının kitaplıkları, yayınladıkları istatistikler, yıllıklar, raporlar vs. araştırmacılar için önemli kaynaklar durumundadır.

c. Diğer Kaynaklar : Bunlar arasında elçilikler, gazeteler, büyük işletmeler, belediyelerle öteki resmi veya özel kuruluşların kitaplıkları, araştırma ve özel kayıtları, vs. yer almaktadır.

Özellikle bazı elçiliklerin çok zengin kütüphaneleri vardır. Örneğin ülkemizde Amerikan Büyükelçiliği ’ ne bağlı olarak faaliyet gösteren Amerikan Kütüphaneleri araştırmacılar açısından oldukça zengin bir kaynaktır.

Türkiye‘de birçok kamu kuruluşu ve benzerlerinin de oldukça zengin kitaplıkları bulunmaktadır. Bunlar arasında Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet İstatistik Enstitüsü, Türk Standartları Enstitüsü, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile çeşitli bakanlıkların kitaplıklarını özellikle belirtebiliriz.

3.2.3. Geçici Bibliyografyanın Düzenlenmesi


Araştırmacının, kaynak araştırması ile belirlediği malzemeyi uygulanacak bir sisteme göre kayda geçirmesi gerekir.böylece araştırmanın geçici bibliyografyası ortaya çıkar.bir kaynağın arandığında tekrar bulunabilmesi, ya da onun dipnotunda veya sondaki Kaynakça ’da gösterilebilmesi için o kaynakla ilgili tüm bilgileri eksiksiz olarak kaydetmek gerekir.

Bilinen bir yönteme göre kaynaklar bu amaç için özel olarak yapılan bibliyografya kartlarına kaydedilirler. Kaynaklar az olduğunda özel bir deftere de kaydedilebilir.

Bilgisayarla çalışanlar ise kaynaklarını bilgisayarda açtıkları klasördeki dosyalara kaydederler.Böylece hata yapma olasılıklarını azaltmış olurlar.

3.2.4. Bibliyografya Kartları


Bibliyografya kartları, 7.5 x 12.5 cm. ebadında kartondan kesilmiş standart kağıt parçalarıdır.her biri ayrı bir kart üzerine işlenmiş kaynakları alfabetik sıraya koymak ve sınıflandırmak oldukça kolaydır. Bibliyografya kartları bir kutu veya fiş dolabında saklanırlar. Daha sonraki aşamalarda metnin sonunda bibliyografya listesi yazılırken ve dipnotlu kaynak gösterme sisteminde ilk kez başvuru yapıldığında kaynaklar tanıtılırken, yalnızca ilgili kartları yerinden çıkartıp bakmak yeterli olacaktır.

Bibliyografya Kartı Örneği :

330.9 DPT Kütüphanesi
KAZ

Kazgan, Gülten
İktisadi Düşünce veya Politik İktisadın Evrimi. 4. Baskı
İstanbul : Remzi Kitabevi, 1989.

İktisadi düşüncenin başından veri geçirdiği aşamaları inceliyor. İktisat Teorisinin evrensel geçerliliği olmadığı tezini savunuyor.

Kitaplar için şu bilgileri geçici bibliyografyaya kaydetmek gerekir :

Yazarla ilgili bilgiler (Yazar ve varsa çeviren, derleyen, hazırlayan, v.s. gibi emeği geçenler), kitabın başlığı (varsa alt başlıkları ile birlikte), baskı sayısı ve kitabın yayın bilgileri (yayım yeri, yayın evi, yayım tarihi)

Diğer bilgilerden ayırt edilmesi için kitap başlığı altı çizilmiş olarak, italik veya koyu punto ile yazılır. Kitap kartının sol üst köşesine ayrıca kitabın katalogdaki başvuru numarasını ve birden fazla kütüphanede çalışılması durumunda bulunduğu kütüphaneyi de kaydetmek gerekir.

Periyodikler belirli zaman aralıkları ile yayınlanan kaynaklardır. Bir periyodik makalesi için gerekli bibliyografya bilgileri kitaplar için gerekli olanlardan biraz farklıdır. Bu kaynaklar için şu bilgilere gerek vardır :

Yazar, makalenin başlığı, periyodiğin ismi, cilt ve sayı numarası (ve tarihi) ile makalenin sayfa numaraları. Makalenin adı da kitaplardaki gibi altı çizilmiş olarak italik ya da koyu punto ile yazılır.

Makale Bibliyografya Kart Örneği :

Seyidoğlu, Halil

“Elektronik Ticarete Hazır mıyız?”
Bilgi ve Toplum, Cilt I, Sayı 2 (Haziran 1999), ss. 59-62.

Yeni bir ticaret yöntemi olarak elektronik ticaretin sağladığı kolaylıkları inceliyor. Türkiye’de elektronik ticaretin gelişmesi için gerekli koşulları tartışıyor.

3.2.5. İnternet Üzerinde Adres İşaretleme (Bookmarks)


İnternet üzerinde araştırma yapılarak kaynak listeleri belirlendikten sonra istenen kaynaklar işaretlenip bir dosyaya kaydedilebilir . Bunun için tüm yapılacak işlem programdaki adres işaretleme dosyasının açılması ve seçilen kitabın üzerinde tıklatmadır. Kitap işaretleme fonksiyonu sayesinde uzun adresleri her defasında ayrı ayrı yazmanın güçlükleri ve bu işlemler yapılırken yanlış kopyalama olasılığı ortadan kalkar.

Böylece araştırmacı İnternet’te yararlı kaynakları belirleyip bunlara aldığı notları ekleyerek bir tür elektronik bibliyografya düzenlemiş olur. Daha sonra işaretlediği kaynaklara dönerek bunları okuyup değerlendirme yoluna gider .


4. OKUMA VE NOT ALMA

4.1. Özetleme ve Aktarma

Okuma ve not alma çalışmaları belirlenen hipotez ve geçici çalışma planı doğrultusunda yapılır. Okuma sırasında tez konusu ile ilgili önemli görülen kısımlar not alınır. Çünkü bir kimse, yararlandığı her kaynağı, sürekli olarak yanında tutamayacağı gibi, bir an için akla gelen güzel bir fikrin yeniden anımsanması da kolay olmayabilir. Kaynak toplama aşaması gibi okuma ve not alma aşamasında da seçici davranılmalıdır. İncelenen kaynaktan not alırken şu hususlara dikkat etmek gerekir :

a. Hemen not alınmaya başlamamalı, kaynak iyice incelenmelidir.
b. Araştırmacıda aynı konuda birden fazla kaynak varsa, en uygun olanını daha ayrıntılı incelemek için seçmelidir.
c. Konu hakkında araştırmacının temel bilgisi zayıfsa önce genel kaynakları, daha sonra ileri düzeydeki kaynakları incelemelidir.
d. Herşey not edilmeye çalışılmamalı, işe yarar not alınmalıdır

Araştırmacı, yararlandığı kaynaklardan 2 çeşit not alır :

1) Özetleme: Ana kaynaktaki bilgilerin araştırmacının kendi ifadeleriyle ve kısaltılmış olarak yazıya geçirilmesidir. Özetleme sırasında araştırma ile ilgili bilgiler kısaltılarak not edilirken, önemsiz veya ilgisiz bilgiler de atılır.

2) Aktarma: Ana kaynaktaki bilgilerde kısaltma yapılmaz. Bu da 2 şekilde yapılır:

a. Değiştirerek Aktarma: Ana kaynaktaki bilgiler kısaltma yapmadan, araştırmacının kendi ifadeleriyle notlara kaydedilir. Araştırmacının kendi ifadeleriyle yapılsa da özetlemeden ayrılır. Çünkü ana kaynaktaki bilgiler kısaltılmaz; yalnızca açıklık sağlamak üzere kelime ve ifadelerde değişiklik yapılır.

b. Aynen Aktarma: Aktarılan yazı gerek kelimeler, gerek noktalama işaretleri yönünden ana kaynaktakinin aynısıdır. Alıntıda bir değişiklik yapılmadığı için değiştirerek aktarmadan ayrılır.

Bilimsel, teknik ve yasal kaynaklardaki bilgilerin tam anlamını verebilmek ve doğru anlaşıldığını göstermek üzere, bu bilgilerin aynen aktarılması gerekir. Yine görüşe canlılık ve güvenilirlik katmak amacıyla ünlü kişi veya otoritelerin sözlerinden doğrudan alıntı yapma yoluna gidilebilir.

4.2. Not Alma İlkeleri


Bir kaynaktan not alırken, alınan notun şu temel ilkelere uygun olması sağlanmalıdır:

1) Amaca Uygunluk: Not alırken, araştırmacı, sürekli olarak, bir seçme ve ayırma işlemini yürütmektedir. Bu, gerekliyi gereksizden ayırma ve yalnızca gerekeni alama işlemidir.
2) Kaynağa Uygunluk: Alınan her not, alındığı kaynaktaki anlamının yansıtabilmektedir. Bir kimseyi, yazmadığı ya da söylemediği bir şeyi yazmış ya da söylemiş gibi göstermek, bağışlanması güç bir yanlışlıktır.
3) Gerçeğe Uygunluk: Araştırmada toplanan verilerin geçerli ve güvenilir olması, onlara verilecek bilimsel değerin değişmeyen ölçütleridir.

4.3. Notların Kaydedilmesi

a) Not alma Kartları: Alınan notlar hepsi aynı ölçüde kesilmiş kartlar yazılır. Kartların ölçüsü not edilen bilgilerin uzunluğuna göre değişik olabilir. Fakat genellikle yarım sayfa boyundaki kartlar en uygundur.

Her bilgi için alınan not ayrı bir karta işlenmelidir. Aynı kartta birden fazla değişik bilgiye yer vermek güçlükler doğurur.

Bir not, kaydedildiği karta sığmıyorsa yazı kartın arkasında sürdürülmemeli, yeni bir karta geçilerek ikisi birbirine iliştirilmelidir.

Notların kart üzerine nasıl yazılacağı konusunda aşağıda bir örnek gösterilmiştir:

Not alma Kartı Örneği :

Araştırma Modeli Karasar, s. 36
( AYNEN AKTARMA )
‘’ ... araştırma amacına uygun ve ekonomik bir süreçle, verilerin toplanarak çözümlenmesi için gerekli koşulların düzenlenmesidir. ‘’


Kartın sağ üst köşesine kaynağı tanıtıcı bir kısaltma ile ana kaynaktaki bilgilerin sayfa numarası (numaraları) gösterilir. Kaynak hakkındaki tüm bilgiler, bibliyografya listesinde işlenmiş bulunduğundan, bunların notalma kartı üzerinde yinelenmesi gerekli değildir; yalnızca yazarın soyadını yazmak yeterli olabilir. Eğer bir yazarın birden çok eseri bulunuyor veya iki yazarın soyadı aynı ise o takdirde yazar soyadı ile birlikte birinci ad veya kısaltılmış olarak kitap başlığı da belirtilir. Yazarın bulunmadığı durumlarda da bunun yerine kitap veya makalenin başlığını (kısaltılmış biçimde) koymak gerekir.
Yazar soyadı (veya başlık) bir virgülle ayrılıp sayfa numarası yazılır.
Eğer yararlanılan bilgiler tek sayfa yerine birbirini izleyen birkaç sayfadan alınırsa, ana kaynaktaki başlama ve bitiş sayfalarının aralarına bir ( - ) işareti konularak, yazar soyadından sonra gösterilirler. Bilgilerin birbirini izlemeyen sayfalardan gelmeleri durumunda, not alınan bir bilginin ilk kelimesinden önce o bilginin ana kaynaktaki sayfa numarasını yazmak gerekir.
Kartın sol üst köşesinde ise not alınan bilgilerin konusu kısa ve özlü biçimde belirtilir.
Not alma işlemi belirli ölçüde ilerleme gösterdiğinde, kartlar geçici plandaki başlıklara göre düzene konur.
Kartlar düzene konduktan sonra araştırmanın ulaştığı durum daha iyi görülür; eksik veya zayıf bölümlerin yanında tekrarlar ve şüpheli noktalar açığa çıkar. Zayıf kalan bölümlerde araştırma derinleştirilir, fazlalıklar çıkartılır, tekrarlanan noktalar birleştirilir.
Okuma ve not alma işlemleri sırasında araştırma da sürekli biçimde denetlenir. Eğer edinilen bilgiler ve yapılan yorumlamalar araştırmayı tam olarak destekleyici sonuçlar vermiyorsa, onu gerçeklere uyacak biçimde değiştirmek gerekir
b) Not Defteri Tutmak: Bazen alınan notlar tek bir not defterine kaydedilirler. Bloknot sayfaları uzun notların veya geniş tabloların yazılması bakımından uygundur.

Notların ilgisiz yazı ya da notlarla karıştırılması güçlükler doğurur. Bu yüzden tek bir not defteri tutulmalıdır. Not defterine yazılan her bilginin not edildiği tarihi de belirtmekte fayda vardır. Böylece araştırmanın gelişme seyri de ortaya çıkmış olur.

Ayrıca bazen araştırmayla ilgili çok yararlı fikirler ani bir biçimde ortaya çıkabilirler. Bunları unutmamak için hemen not almak gerekir. Bu yüzden araştırmacı not defterini her zaman için yanında taşıma alışkanlığı edinmelidir.

c) Fotokopiler: Uzunluk, karmaşıklık, kolay elde edilememe veya not alırken hata yapma olasılığı gibi nedenlerden dolayı bu yola başvurulabilir.

Bu yolla elde edilen bilgiler daha sonra okunarak alınacak notların kaynağını oluşturmalıdır. Bu deyişle bu bilgiler doğrudan bir araştırma notu olarak düşünülmemelidir.

d) Notların Bilgisayarda Tutulması: Araştırmacı her bir araştırma için ayrı bir klasör tutup; bu klasör içinde ihtiyaç duyduğu sayıda ( örneğin alt bölüm, taslak metin, bibliyografya kaynakları, alınan notlar, Internet’ten kitap işaretleme için v.s. gibi ) dosyalar açabilir.

Bilgisayara aktarılan bilgiler üzerinde istenilen düzenlemeler yapılabilir. Örneğin bilgiler tekrar tekrar ekrana getirilerek gözden geçirilir, yeniden yazılır, birleştirilir, başka yere taşınabilirler. Ayrıca notlar bilgisayar hafızasında güvenli bir şekilde korunabilir, diskete kopyalanabilir ve başka yere kolayca taşınabilir.

4.4. Okuma Nasıl Olmalı


Okumada kesinlikle seçici davranılmalı; ele geçen herşey değil, yalnızca ilgili olanlar okunmalıdır. Böylelikle zaman ve emek kaybı da oluşmaz. Okumaya konuyla ilgili genel kaynaklardan başlanmalı, ayrıntılı olanlar daha sonra incelenmelidir.

Okuma, göz gezdirme veya ayrıntılı biçimde olur. Ayrıntılı olana göz gezdirerek okumadan sonra geçilir. Göz gezdirme ile bazı anahtar kelimeler, başlıklar, şekiller v.s. saptanır.

Ayrıntılı okumada araştırmayla ilgili kısım dikkatli okunup notlar alınır.

Ayrıca okuma eleştirisel biçimde yürütülmeli, kaynağın güvenilirliği ve yazarın tarafsızlığı daima göz önünde bulundurulmalıdır. Aslında eleştirisel değerlendirme sadece okuma sırasında değil, araştırma devam ettikçe yapılmalıdır. Çünkü bazı kaynaklar okumaya değer bile bulunmayabilir. Böylelikle okuyarak kaybedilen zaman da engellenmiş olur.


5. VERİ İŞLEME VE TEZİ GÖZDEN GEÇİRME


5.1. Verilerin İşlenmesi

Araştırma, gerekli verilerin toplanması ile bitmez. Toplanan verilerin, araştırma problemine, kuramsal ve/veya pratik yönden çözüm önerileri geliştirilmesine olanak sağlayacak şekilde, işlenerek çözümlenmesi, yorumlanması ve değerlendirilmesi gerekir. Araştırmanın özgünlüğü bu aşama ile belirginleşip bir bütünlük kazanır.

5.2. Verilerin Çözümü

Araştırma planı yapılırken, ne tür veri toplanacağı, bunların nasıl işlenip çözümleneceği, olası sonuçların nasıl yorumlanıp değerlendirilebileceği ara çizgilerle belirlenir. Araştırmacı, toplayacağı verileri nasıl değerlendireceğini önceden açıkça göremiyorsa, en iyisi veri toplamayı başlatmamaktır.

5.3. Verilerin Yorumlanması

Bir araştırmanın sonuçlandırılmış sayılabilmesi için derlenen kütüphane kaynakları okunup değerlendirilmiş, deney, gözlem, mülakat, istatistik analiz gibi yöntemler uygulanmış ve elde edilen sonuçların ışığında hipotezin değerlendirilmesi yapılmış olmalıdır. Tüm bu işlemler bitirilmeden araştırma tamamlanmış sayılmaz.

Verilerin işlenip, araştırma sonuçları alınmadan ve hipotezin doğruluğu konusunda kesin bir sonuca ulaşılmadan yazmaya başlamak hatalı bir uygulamadır.

Ayrıca bir araştırmada araştırmacı kendi yaratıcı fikirlerini katmadan, yalnızca incelenen kaynakları özetlemekle yapılan araştırmalar gerçekte bilimsel bir araştırma sayılmaz.


6. RAPORUN HAZIRLANMASI


Araştırmacı aldığı notları, topladığı bilgileri analiz ettikten ve kendi düşünce ve yorumlarını katarak belli bir sonuca ulaştıktan sonra, ilk taslağın yazılmasına geçebilir.

Bilimsel araştırma çalışması ne kadar iyi planlanmış ve amaca uygun geliştirilmiş olursa olsun, eğer başkalarının anlayabileceği ve uygulayabileceği şekilde kaleme alınmamış ise, eksik kalmış demektir. Böyle bir rapor, başkalarıyla iletişimde yetersiz kalmış sayılır. Araştırmacının bir diğer amacı da başkalarıyla bilgi alışverişinde bulunmak olduğu için. Şekil ve ifade kurallarına uymayan raporlardan, istenilen iletişim sağlanamaz. Bu yüzden, belirli kurallara uygun olarak hazırlanan araştırma raporları, konuyu daha iyi anlamayı, katkıda bulunmayı, denetimi ya da eleştiride bulunmayı kolaylaştıracağı için daha değerlidir. Bu nedenle, bilimsel yöntemlere uygun olarak gerçekleştirilmiş bir araştırmanın son halkası, bu araştırmanın rapor haline getirilmesidir. Rapor yazımı denilen olay da zaten budur.


6.1. İlk Taslak


Plan son şeklinin aldıktan sonra elde edilen bilgilerin bölüm bölüm yazılmasına başlanır. İlk taslağın yazılmasında asıl önemli olan, fikir akışının düzenli bir biçimde sürdürülmesidir; üslup güzelliği ve uygun kelimeler seçmek ikinci planda kalır. İlk taslakta cümle düzeltmeleriyle zaman kaybetmeden yazma işlemi yapılmalıdır.

Ayrıca ilk taslakta grafik, metin aktarma ve tabloları yerleştirmekle zaman kaybetmeyip, fikirleri yazıya geçirmek gerekir. Yalnızca tablo ve grafiklerin yerleri daha sonra yerleştirmek üzere belirlenmelidir.

Taslağın yazılmasına giriş ile başlamak doğru olmaz. Araştırmanın giriş ve sonuç bölümleri en son yazılmalıdır. Bunun nedeni neye giriş yapıldığına bağlı olmadan rapor hazırlamak araştırmacının daha serbest çalışmasını sağlar. Yine aynı şekilde nasıl bir sonuca varılacağı da rapor yazıldıktan sonra ortaya çıkar.

Bunun gibi, kaynak göstermede dipnot sistemi kullanılacaksa, ilk taslakta dipnotlar en son halleriyle yazılmamalıdır. İlk taslakta dipnotlar hangi kelimelerden sonra yazılacağı belirtilip; bu kelimelerden sonra bir parantez açılıp, içine yazarın soyadı, kaynağın sayfa numarası gibi kaynağı kısaca tanıtan bir bilgi yazılabilir.

6.2. İlk Taslağı Düzeltme

İlk taslak yazıldıktan sonra, sıra baştan sona okunup dilbilgisi ve üslup yönünden düzeltilmeye ve boş bırakılan yerleri doldurmaya gelmiştir.

İlk taslağı düzeltme işlemi; düzgün bir şekilde sıralanmayan fikirlerin düzeltilmesi ve gerekirse paragrafların yerlerinin değiştirilmesinden oluşur. Ayrıca ilk taslakta sonradan yerleştirileceği düşünülen tablo ve grafikler de bu aşamada yerleştirilir.

İlk taslakta yazılmamış olan giriş ve sonuç bölümlerini bu aşamada belirlemek gerekir. Bu bölümler, araştırma hakkında genel bir fikir edinmek isteyen kişiler açısından çok önemlidir. Bu nedenle giriş ve sonuç bölümlerine yeteri kadar geniş yer ayrılmalıdır.

Giriş bölümüne, araştırma konusunu açıkça belirtmekle başlanır. Konunun neden seçildiği, hipotezin ne olduğu, ne gibi yararlar umulduğu, uygulanan yöntemin ne olduğu, konunun hangi çerçevede sınırlandırıldığı gibi bilgiler verilmelidir.

Sonuç bölümünde ise araştırmanın bulguları belirtilir. Araştırmacının kişisel yorum ve önerileri ile birlikte orijinal katkılar burada ortaya konur ve ana noktalar yeniden vurgulanır.

Giriş ve sonuç yazıldıktan sonra dipnotlar belirlenen yerlere yazılır. Dipnotlu kaynak göstermede kaynak gösterilecek yerlere sırayla numaralar verilir ve kaynaklar aynı sayfanın altında belirtilir. Bir kaynak ilk kez tanıtılıyorsa dipnotta onunla ilgili bilgilerin tümü verilir.Aynı kaynağa ikinci veya daha sonraları da başvuruluyorsa yazar soyadı gibi kısa bir tanıtma ile sayfa numaralarını yazmak yeterli olur.

6.3. Üslubun İncelenmesi


Yazılı anlatım da üslup çok önemlidir. Her yazarın kendine ait bir üslubu vardır. Kullanılan kelimeler, estetiksel özellikler ve düşüncelerin sıralanışı üslubu belirleyen etkenlerdir. Üslubu seçerken hitap edilen kitle ve ulaştırılmak istenen mesaj da önemlidir. Bir metnin üslup yönünden şu özelliklere sahip olması istenir:

a) Açıklık: Düşünceler doğrudan ve açık bir şekilde ifade edilmelidir.

b) Sadelik: Süslü ifadeler yerine kısa ve öz cümleler kullanılmalıdır. Gereksiz kelimelerden kaçınılmalıdır.

c) Akıcılık: Bütün fikirler ana konu etrafında birleşmeli, aralarda kopukluklar olmamalıdır.

Her paragraf ayrı birer fikir açıklamalıdır. Ana fikir birinci cümlede verilmişse bu cümleyi izleyen cümleler önemliden önemsize doğru sıralanmalıdır. Eğer son cümlede verilirse o zaman cümleler önemsizden önemliye doğru sıralanır.

Yeni bir fikir aktarılırken ayrı bir başlık konur. Ancak fikirler arsındaki bağlılığın sürdürülmesine dikkat edilmelidir.
6.4. Son Okuma

Son okumada metin üslup yönünden düzeltilir. Daha düzgün kelimeler ve ifadeler seçilir, noktalama hataları ve cümle bozuklukları giderilir. Yapılan aktarmaların ana metinle uyumu gözden geçirilir. Üslubu kontrol etmek için de metni yüksek sesle okumak da yararlı olabilir.

6.5. Metnin Son Şekli

Düzeltmelerin yapılmasından sonra metin yazım aşamasına gelmiştir. Yazılar genellikle bilgisayarla yazılmaktadır.

Yazılan ya da yazdırılan metin baştan sona harf harf, sözcük sözcük yeniden okunmalıdır. Ayrıca bilgisayarla konulamayan işaretler ve yazılar siyah uçlu bir kalem yardımıyla elle yazılır. Bu arada metindeki tüm veriler orijinalleri ile karşılaştırılarak tüm yapı ve noktalama hataları düzeltilmeli; yabancı sözcük ile büyük ve küçük harflerin doğru yazılmasına dikkat edilmelidir.
7. TELİF HAKLARININ KORUNMASI

Yazar, sanatçı, bilim adamı gibi yaratıcı özellikteki insanların ortaya koydukları eserler fikir ürünü olarak kabul edilir. Bu kişilerin yarattıkları eserler üzerinde mülkiyet hakkına sahip olup bu haklara fikri mülkiyet hakkı denir.

Telif ya da fikri mülkiyet hakları her ülkede yasalarla korunmuştur. Bir başkası, bir yazarın yazdığı kitabı veya onun yaptığı araştırmayı izin almadan çoğaltamaz, ticari amaçlarla kullanamaz.

Ülkemizde bu konuda uluslararası sözleşmelerden yola çıkılarak hazırlanan “ Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu “ bulunmaktadır . Bu kanuna göre her türlü bilim ve edebiyat eserleri, bilgisayar programları, müzik eserleri, güzel sanat eserleri ile mimarlık ve sinema eserleri fikir ve sanat eseri olarak kabul edilip koruma kapsamına alınmıştır.

Telif hakları aynı zamanda basılı bir eserin başka bir dile çevrilerek izin almadan satış yapılmasını da engeller. Yine bir kişinin, yabancı bir yazara ait eserini izinsiz tercüme edip yayınlama hakkı da yoktur.

Telif hakkı yasaları ve mülkiyet haklarının korunması, bilim ve edebiyat alanındaki yaratıcı ürünlerin özendirilmesi ve haksızların önlenmesi gibi amaçlarla çıkarılmıştır. Bununla birlikte telif hakkı yasaları bilimsel amaçlarla yapılacak alıntıları engellemezler. Fakat bununla ilgili iki şartı yerine getirmek gerekir:

1) Bilimsel amacın gerektirdiği ölçüde alıntı yapılmalıdır.

2) Kesinlikle kaynak gösterilmelidir.


8. SONUÇ VE ÖNERİLER
Bir araştırma en başından en sonuna kadar bilimsel araştırma yöntem ve tekniklerine uygun olarak yapıldığında ve buna araştırmacının kendi özenli ve yaratıcı çalışması da katıldığında bir anlam taşıyacaktır. Yalnızca araştırma yöntem ve tekniklerinin dar bir görüş açısı ile tam tamına uygulanması yeterli değildir. Her şeyden önce araştırma bir takım çalışmasıdır. Bir takım çalışması, araştırmacının sayısal olarak fazla kişi ile çalışması olarak algılanmamalı; yapılacak çalışmalarda işbirliği ve eşgüdümün sağlanması olarak düşünülmelidir. Burada da iletişim, araştırmacının sürekli başvuracağı bir olgu ve süreçtir. İyi bir araştırmacı aynı zamanda iyi bir iletişimci olması da gerekir. Bu ise doğuştan bir yetenek değil; eğitimle kazanılan, hiç değilse geliştirilen ve disiplin altına alınan bir özelliktir.


9. YARARLANILAN KAYNAKLAR

 ARIKAN Rauf: Araştırma Teknikleri ve Rapor Yazma, 3. Basım, Gazi Kitabevi,
Ankara 2000.

 BELL Judith : Doing Your Research Project : A Guide for First Time Researchers in Education and Social Sciences, Second Edition, Open University Press, Buchingham 1993.


 DEES Robert : Writing The Modern Research Paper, Second Edition, Allyn and
Bacon, Boston 1997.


 DİNLER Zeynel : Bilimsel Araştırma ve İnternete Bağlı Bilgi Merkezleri, 2. Basım, Ekin Kitabevi, Bursa 2000.


 KARASAR Niyazi : Araştırmalarda Rapor Hazırlama, 8. Basım, Alkim Yayınları,
Ankara 1995.


 RODRİGUES Dawn : The Research Paper and The Web, Upper Saddle River, N.J. Prentice Hall, 1997.

 SEYİDOĞLU Halil : Bilimsel Araştırma ve Yazma El Kitabı, 8. Baskı, Güzem Yayınları, İstanbul 2000.

 YAZICI Mehmet : Bilimsel Çalışma ve Yazma Yöntemleri, M.Ü. Nihad Sayar Eğitim Vakfı Yayını, İstanbul 1993.

Hiç yorum yok: