1-Anne adayı beslenmesine dikkat etmelidir.Dengeli beslenme.
2-Anne adayı sigara ,alkol ve kafein içeren maddeler almamalıdır.
3-Anne adayı sık sık bir kadın doğum uzmanına gitmeli ve gerekli kontrolleri yaptırmalıdır.Röntgen ve radyasyon yayan aletlerden uzak durmalıdır.
4-Gebelikte su ve sıvı içecekler bol tüketilmeli, taze sıkılmış meyve suları hazır meyve sularına tercih edilmelidir. Açık çay içilmeli, kahve az tüketilmelidir. Özellikle demir ihtiyacı bakımından zengin olan kırmızı et ihmal edilmemeli, ancak çiğ et yenilmemelidir"
5-Gebelik oluştuğu andan itibaren anne adayının yeterli protein ve kalsiyum alması, bol sebze ve meyve yemesi, su ve sıvı içecekleri bol tüketmesi büyük önem taşıyor.
6-Gebelikte su ve sıvı içecekler bol tüketilmeli, taze sıkılmış meyve suları hazır meyve sularına tercih edilmelidir. Açık çay içilmeli, kahve az tüketilmelidir. Özellikle demir ihtiyacı bakımından zengin olan kırmızı et ihmal edilmemeli, ancak çiğ et yenilmemelidir
7-Ağır yük taşıma, ağırlık kaldırma gibi davranışlar gebelere tavsiye edilemez. Gebelerin cep telefonuyla uzun süre konuşmamaları, cep telefonlarını üzerlerinde değil, çantalarında taşımaları tavsiye edilir. Alışveriş merkezlerinin, havaalanlarının, güvenlik amaçlı kullandıkları manyetik alanlardan tedbir amaçlı geçmemelidir. Gebe kadın, naylon ve sıkı giysi kullanmamalıdır. Araba ve uçak yolculuğu gebeliği olumsuz etkilemez. Kanama, ağrı gibi bir engel yoksa yolculuğa izin verilebilir.
8-Anne adayı, bebeğin gelişimi için yeterli protein almalıdır. Protein; et, süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinlerden sağlanır. Günlük protein ihtiyacı ortalama 80 gramdır
9-Genellikle tüm gebelik süresince toplam 9 ila 13 kilogram alınması uygun bulunmaktadır. Zayıf kadınların 1-2 kilogram daha fazla, kiloluların ise biraz az almaları yeterli görülmektedir. Gebelerde aylık kilo alımı ortalama 1-1.5 kilogram olmalıdır.
10-Bebeğin gelişimiyle annenin rahat ve problemsiz geçireceği hamilelik dönemi birbirine bağlıdır. Gergin olduğumuz dönemlerde tedavi ve rahatlama amacıyla başvurulan yöntemlerden biri de masajdır. Özellikle gebeliğin 6. ayından itibaren kalça, bel, omuz kaslarında kasılma ve gevşeme olabilir. Bu değişiklikler bel, sırt ve bir çok bölgede ağrıya, uyuşmaya ve kramplara neden olabilir. Erkeklerin, hamile eşlerinin, baş, boyun, saç dipleri, el, kol, ayak ve bacaklarına uygulayacakları masaj, hem anneyi, hem bebeği mutlu eder.
7-Ağır yük taşıma, ağırlık kaldırma gibi davranışlar gebelere tavsiye edilemez. Gebelerin cep telefonuyla uzun süre konuşmamaları, cep telefonlarını üzerlerinde değil, çantalarında taşımaları tavsiye edilir. Alışveriş merkezlerinin, havaalanlarının, güvenlik amaçlı kullandıkları manyetik alanlardan tedbir amaçlı geçmemelidir. Gebe kadın, naylon ve sıkı giysi kullanmamalıdır. Araba ve uçak yolculuğu gebeliği olumsuz etkilemez. Kanama, ağrı gibi bir engel yoksa yolculuğa izin verilebilir.
8-Anne adayı, bebeğin gelişimi için yeterli protein almalıdır. Protein; et, süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinlerden sağlanır. Günlük protein ihtiyacı ortalama 80 gramdır
9-Genellikle tüm gebelik süresince toplam 9 ila 13 kilogram alınması uygun bulunmaktadır. Zayıf kadınların 1-2 kilogram daha fazla, kiloluların ise biraz az almaları yeterli görülmektedir. Gebelerde aylık kilo alımı ortalama 1-1.5 kilogram olmalıdır.
10-Bebeğin gelişimiyle annenin rahat ve problemsiz geçireceği hamilelik dönemi birbirine bağlıdır. Gergin olduğumuz dönemlerde tedavi ve rahatlama amacıyla başvurulan yöntemlerden biri de masajdır. Özellikle gebeliğin 6. ayından itibaren kalça, bel, omuz kaslarında kasılma ve gevşeme olabilir. Bu değişiklikler bel, sırt ve bir çok bölgede ağrıya, uyuşmaya ve kramplara neden olabilir. Erkeklerin, hamile eşlerinin, baş, boyun, saç dipleri, el, kol, ayak ve bacaklarına uygulayacakları masaj, hem anneyi, hem bebeği mutlu eder.
Anne Adayları Lütfen Dikkat!
Hamile kadınlar her zaman birşeyleri dert ederler.Soluduğumuz hava kirli mi?İçtiğimiz su temiz mi? Eşimin içtiği sigara yada bu sabahiçtiğim kahve bebeğimin sağlığına zarar verebilir mi? Ya dişçide çektirdiğim röntgen?Bu tür kaygılar hamileliği gereksiz yere sinir bozucuhale getirebilir. Ama bilgi; hem bunlardan kurtulmanızı sağlar hem de sağlıklı bir bebeğiniz olma olasılığını arttırır.Hamileliğiniz sırasındabebeğinize zarar vermemek istiyorsanız lütfen aşağıdakilere bir göz atın:
ALKOL
Hamileliğimizin ikinci ayına kadar genellikle hamile kalındığından habersiz olduğumuz için;bunu bilmemiz halinde asla yapmayacağımızşeyleri, bilmeden yaparız. Hamilelik süresince fazla içki içmenin bebekte birçok soruna yol açtığı gösterilmiştir.Bebeğin kan dolaşımına giren alkol miktarının annekanındaki alkol yoğunluğuna yaklaşık olduğu ve annenin aldığı alkolü bebeğinde paylaştığı göz önüne alınırsa bu pekde şaşırtıcısayılmaz. Alkolü bedenden atmak için gereken süre bebekte annenin iki katıdır.Yani anne hafif çakırkeyifken, bebek sarhoştur.
Hamilelik boyunca ağır alkol alımı (günde 5-6 kadeh şarap,bira, rakı) ciddi doğum koplikasyonlarının yanı sıra bebekle ilgili alkolsendromunada yol açar. Bu durumda bebek normalden küçüktür ve genellikle zihinsel özürlüdür.Baş, yüz, kollar, bacaklar ve merkezi sinir sisteminde(beyin ve omurilik) bir çok yapı bozukluğu vardır.Ayrıca bu bebeklerde yenidoğan döneminde(doğum sonrası ilk 28 gün) ölüm oranı yüksektir.Bebekte daha sonra çocukluk dönemindede öğrenimsel, davranışsal ve toplumsal uyumla ilgili sorunlar oluşur.
İçki içmeyi sürdürmenin riski doza bağlıdır,ne kadar çok içerseniz ,bebeğinize vereceğiniz zarar o kadar çokolur. Hamilelikte orta derece alkol tüketimi bile(günde 1-2 kadeh) düşük riskinin artması,düşük doığum ağırlığı ve doğum sırasında komplikasyonlar gibi çeşitliciddi sorunlara yol açabilir. Çocuklar büyüdüğündede davranışlarını,öğrenme yeteneklerini ve çevrelerine gösterecekleri uyumuetkilemektedir.
Bazı kadınlar hamilelikleri süresince hafif örneğin geceleri bir kadeh içmelerine karşın sağlıklı bebekleri olabilir.Ancak bunun hiçbirgarantisi yoktur. Hamilelikte güvenli alkol dozu, eğer varsa bilebilinmemektedir. Eğer gün sonunda yorgunluğunuzu atmak için bir kokteyl almayı veya akşam yemeğinde bir kadeh şarap içmeyi adet halinegetirdiyseniz, belkide şimdi bu yaşam biçiminizi değiştirmenin tam sırasıdır.Gevşemek içim içki alıyorsanız müzik, masaj, ılık banyo,spor, okuma gibi başka yöntemleri seçebilirsiniz.
SİGARA
Hamilelikten önce içtiğiniz süre ne kadar olursa olsun sigaranın gelişmekte oln bebeğe zarar verdiği konusunda kesin bir kanıtyoktur. Ama hamilelik sirasında içilen sigara kesin ve belgelenmiş hasarlarvermektedir. Sigara hamilelikte düşük ve ölü doğuma sebepolduğu gibi çeştli komplikasyonlarda sigara içen annelerde çok daha sık gözlenmektedir.Bunlar arasında vajinalkanama, anormal plasenta yerleşimi,plasentanın erken ayrılması,erken kese yırtılması ve erken doğumdur.
Sigaranın en sık rastlanan etkisi ise düşük doğum ağırlığıdır.Sanayileşmiş ülkelerde küçük doğan bebeklerin üçte birinden sigara sorumlututulmaktadır.Düşük doğum ağırlığı ise bereberinde artan hastalık ve bebek ölüm riskini getirir.
Sigaranın başka potansiyel riskleride vardır.Anneleri sigara içen bebeklerde apne (ani soluk almanın durması)olasılığı fazladır. Sigara içmeyen annelerin bebeklerine göre Ani Bebek Ölüm Sendromu iki kat fazladır.Ayrıca genelde sigara içen annelerin bebekleri içmeyenlerinki kadar sağlıklı değildir.
Bu bebeklerin büyümelerinin sigara içmeyen annelerin bebeklerinin büyümelerine yetişemediğine, uzundönemde bedensel ve zihinsel kusurları olduğuna ve hiperaktif olduklarına dair kanıtlar vardır.
Bir çalışmada hamilelik sırasında ve sonrasında sigara içen annelerin çocuklarının solunum sistemi hastalıklarına daha yatkın olduğu,diğer çocuklara göre daha kısa boylu oldukları ve okul başarılarının daha az olduğu gösterilmiştir.Bütün bu yan etkilere sebep olan karbonmonoksitzehirlenmesi; annenin kanındaki yüksek oranda karbonmonoksitin plasenta yolu ilebebeğe geçmesi ve bebeğin daha az oksijen almasıdır.Sigara içtiğinizde bebeğiniz duman dolu bir rahmin içine hapsedilmişolur, kalp atışları hızlanır. Hepsinden kötüsü büyüyemez ve gelişemez.
Haberler hep kötü değildir. Bazı çalışmalar hamileliğin erken döneminde sigara içmeyi bırakan kadınların(4.aydan önce olmalı) bebeğe zarar verme riskini sigara içmeyen annelerle aynı düzeye indirdiğini göstermektedir.
Daha erken olması çok daha iyidir ama son ayda bile sigarayı bırakmak, doğum sırasında bebeğe giden oksijen akımını korumaya yardımcı olur.Bazı kadınlar için sigarayı bırakmak hamileliğinerken döneminde ani bir tiksinti geliştiğinden çok kolaydır.Eğer bu kadar şanslı değilseniz, başka yöntemleri hatta hipnozu biledeneyebilirsiniz.
İnsanların çoğu sigarayı bıraktıklarında yoksunluk belirtileri yaşarlar.Bu belirtiler ve yoğunlukları kişiden kişiye değişir.En sık görülenler sigara için çok şiddetli özlemduymak, sinirlilik, kaygı, huzursuzluk, eller ve ayaklarda uyuşma,baş dönmesi, yorgunluk, uyku ve mide bağırsak bozukluklarıdır. Bazı insanlar ise başlangıçta hem bedensel,hemde zihinsel güçlerinde azalma hissederler.Bütün bunlar geçici durumlardır ve bunları azaltmak için birşeyleryapabilirsiniz.
Kahveden kaçının, çünkü sinirliliğinizi arttırabilir.Dinlenin, alıştırma yapın (nikotinden aldığınız uyarının yerini doldurmak için).Zihninizi bir kaç gün dinlenmeye bırakın, zihinsel çaba gerektirmeyen işler yapın,sinemaya yada sigara içmenin yasak olduğu yerlere gidin.Sigarayı bırakmanın kötü etkileri birkaç gün ile birkaçhafta arasında sürer,ama yararı siz ve bebeğiniz için yaşam boyu devam edecektir.
Sigara içmek yalnız içen kişiyi değil,çevresindeki herkesi etkiler.Buna karnında gelişmekte olan bebeği ile anne adayıdadahildir. Bu nedenle eşiniz,evinizde yaşayanlar yada yan masada çalışan iş arkadaşınız sigara içtiğinde neredeyse sizin içmeniz kadar etkilenecektir.Eğer eşiniz sigarayı bırakmayacağını söylüyorsa,ona en azından evin dışında yadasizden ve bebeğinizden uzakta içmesinisöyleyebilirsiniz.
Sigarayı bırakması elbette hem kendi sağlığı hemde bebeğin doğduktan sonraki uzun dönem sağlığı için çok dahaiyidir. Çalışmalar, annenin yada babanın sigara içmesinin çocuklarında solunum sorunlarına ve akciğer gelişiminde bozulmaya neden olduğunu göstermiştir.
KAFEİN
Kafein kahve, çay, kola gibi içeceklerde bulunur ve annenin aldığı kafein plasentadan geçerek bebek kan dolaşımına girer.İnsanlar üzerinde ve gelişen bebeğe kafeinin nasıl bir etki yaptığı yada zararı olup olmadığı henüz tam açıklığa kavuşmuş değildir.Ama en son çalışmalardan biri günde 2 fincan kahve eşdeğeri kafeinin düşük riskini iki katına çıkardığını göstermiştir.Anne adaylarının eldeki bilgilerartana kadar kahve içmemeleri daha akıllıca olur.
Kafeinli kahve, çay yada kolayı bırakmanız için başka ek nedenlerde vardır.Hepsinden önce bunların idrar söktürücü etkiside vardır,anne ve bebek sağlığı için gerekli olan sıvı ve kalsiyumu bedenden uzaklaştırır.Sık idrara çıkma sorununuz varsa, kahve bunu arttıracaktır.
İkinci olarak, kahve ve çay özellikle krema ve tatlandırıcılarla kullanılıyorsa tıkayıcıdır ve gereksiniminiz olan besinlere karşı iştahınızıtıkayabilir.Kola yalnız tıkayıcı değildir,aynı zamanda bazı kimyasal maddeler ve gereksiz şeker içerir.
Üçüncüsü kafein hamilelikte normal duygu durumu dalgalanmalarını arttırıp,yeterince dinlenmenizi engelleyebilir.
Dördüncü olarak kafein sizin ve bebeğinizin ihtiyacı olan demirin emilmesini engelleyebilir. Yapılan bazı araştırmalar göstermiştir ki,aşırı kafein tüketimi anormal kalp atımı,hızlı solukalma, yenidoğanda titremeler ve ileriki yaşamında şeker hastalığı gelişimi ile sonuçlanabilir.
Kafein alışkanlığınızdan nasıl kurtulursunuz?
İlk adım bırakmak için bir motivasyonunuz olmasıdır.Bu hamilelikte kolaydır,çünkü amaç sağlıklı bir bebeğiniz olmasıdır.İkinci olarak kafeine niçin düşkün olduğunuzu belirlemeli ve bu ihtiyacınızı gidermek için yerine neler koyabileceğinizi bulmaktır.Eğer kahvenin yadaçayın tadını seviyorsanız ve sıcak bir içecek sizi çekiyorsa,kafeini alınmış olanları seçebilirsiniz.
Ama en sağlıklısı tüm bunların yerine%100 saf meyve sularını tüketmenizdir.Eğer kafeinin uyarıcılığına gereksiniminizvarsa, daha doğal ve daha uzun etkili uyarıyı alıştırma veiyi besinlerden,sizi canlandıracak birşey yapmaktan (dansetmek, koşmak, yürüyüş) alabilirsiniz. Kafeini bıraktıktan sonra kuşkusuz bir kaç günkendinizi kötü hissedeceksiniz ama daha sonra herzamankinden iyi hissedeceksiniz.
Kafein tiryakilik yapan bir maddedir ve aniden bırakanlardabaş ağrısı, sinirlilik, yorgunluk, uyuşukluk gibi yoksunluk belirtileriolur. Bu nedenle kafeini yavaş yavaş bırakmak daha akıllıcaolur. Fincanınızı her gün biraz daha azaltarak,en sonunda hiç içmemeyi başarabilirsiniz.
Şu önerilere dikkat edin
• Kan şekerinizin ve enerji düzeyinizin düşmesine fırsat vermeyin.Protein ve karışık karbonhidratlardan zengin besinleri küçük porsiyonlar halinde ve sık yiyin.
• Her gün bol egzersiz yapın.
• Uykunuzu alın.Bu kafeinsiz daha kolay olacaktır.
X IŞINLARI (RÖNTGEN)
Hamilelik sırasında çekilen röntgenlerin güvenli olup olmadığı karmaşık bir konudur,ama tanısal amaçlı çekilen bu filmlerin bebeğe zarar vermesi çok nadirdir.Röntgen ışınlarından yayılan radyasyonun zarar verip vermeyeceğini üç etken belirler.Birincisi;radyasyon miktarıdır.Cenin ve bebekte ciddi hasar yalnızca çok yüksek dozlarda (50-250 rad)oluşur.Çağdaş röntgen araçları çok nadir olarak 5 rad dan fazla ışın yaydıkları içingenellikle bir sorun oluşmaz.
İkinci etken, ışının ne zaman alındığıdır. Çok yüksek dozlarda bile yumurtanın rahme yerleşmesinden önce dokunun etkilenme riski yoktur.Bebeğin organlarının gelişiminin erken dönemlerinde (döllenme sonrası 3-4.haftalar) ve hamilelik boyunca merkezi sinir sisteminin zarar görme riski vardır. Ama bu yalnızca yüksek dozlarda gerçekleşir.
Üçüncü etken ise, rahmin gerçekten ışına maruz kalmasıdır.Günümüzün röntgen cihazları,görmek istenen alanı iyi belirlemekte ve diğer bölgeleri ışından korumaktadır.Röntgen filmlerinin çoğu anenin karın ve kalça bölümüne böylece rahme gelecek ışınları önlemek için kurşun bir levha ile çekilir.Ama karın röntgeninin bile zararlı olma olasılığı 10 rad dan fazla ışık yaymadığı için yoktur.
Ama tabiki ne kadar küçük olursa olsun gereksiz risk almanında bir mantığı yoktur.Bu nedenle genellikle acil önemi olmayan röntgen çekimlerinin doğumdan sonraya ertelenmesiönerilir. Bebeğin röntgen ışınlarından zarar görme olasılığı düşük olduğu için,anne adayının sağlığı açısından gereken bir röntgeninde çekilmesinden vazgeçilip anne tehlikeye atılmamalıdır.
Hamilelik sırasında röntgen ışınlarının küçük zararı aşağıdaki kurallara uyularak en aza indirilebilir:
• Sizden röntgen çektirmenizi isteyen doktora hamile olduğunuzu mutlaka söyleyin.
• Hamilelik sırasında çok gerekli olmadıkça röntgen çektirmeyin.
• Yerine daha güvenli bir tanısal işlem kullanılabiliyorsa röntgen çektirmeyin.
• Eğer röntgen şartsa,ehliyetli ve güvenilir bir merkezde çekilmesine özen gösterin.
• Teknisyenin uyarılarını dikkatle dinleyip,özellikle çekim sırasında kımıldamamaya dikkat ederek,çekimin yinelenmemesini sağlayın.
• Hepsinden önemlisi röntgen çektirmeniz gerekiyorsa,zamanınızı olası zararları hakkında kaygılanıp durarak geçirmeyin.Unutmayın ki, emniyet kemerinizi bağlamayı unuttuğunuz durumda bile bebek daha büyük bir tehlike altındadır.
ŞEKER YERİNE KULLANILAN TATLANDIRICILAR
Rejimciler için tatsız bir süpriz olacak ama şeker yerine kullanılan tatlandırıcılar kilonun korunmasında nadiren faydalıolurlar. Bu tatlandırıcılarla kilo kontrolü sağlansa bile anne adaylarının bunları kullanırken dikkatli olmaları önerilir.Ne yazık ki, hamilelikte sakkarin kullanımı ile ilgili yeterince araştırma bulunmamaktadır.Hayvan deneyleri, hamilelerin bu maddeyi almalarının, yavrularda kanser gelişimine yol açtığını göstermiştir.Tatlandırıcılar insanda plasentayı geçtiği ve bebekteki dokulardan çok yavaş atıldığı için,hamilelik öncesi ve hamilelik süresince sakkarin kullanılmaması akıllıca olur.
Öte yandan çalışmalar,hamilelik sırasında tatlandırıcı olarak aspartamın(nutrasweet) kullanılmasının zararlı etkisi olmadığını göstermiştir.Hekimlerin çoğu hamilelik sırasında bu tatlandırıcının ılımlı miktarda kullanılmasına izinverebilir. Ama aspartamlı tatlandırıcıların katıldığı pek çok ürünün besin değeri olmadığından hamile kadınların bunları alırken seçici olmasında fayda vardır.
Hamilelik sırasında en güvenilir tatlılar doğal meyve ve meyve sularıdır. Daha besleyici tatlı ve içecekler yerine midenizi diyet içeceklerle doldurmak size bir fayda sağlamayacaktır.
--------------------------------------------------------------------------------
EV İÇİ TEHLİKELER
Ev temizleme ürünleri:
Bir çok temizlik ürünü yıllardır kullanımda ve temiz evler ile doğumsal kusurlar arasında birbağlantı henüz kurulamadı.Temizlik maddelerini ara sıra tesadüfen solumanın gelişmekte olan bebeğe zararlı bir etkisi olduğunu henüz hiçbir çalışma gösteremedi.Eğer temizlik ürünlerine maruz kaldıysanız bunun için kaygılanmayın ama hamileliğin kalan süresi boyunca makul ölçüde temizlik yapın.
Aşağıdaki uyarılara dikkat edin
• Ürünün kuvvetli bir kokusu ve dumanı varsa doğrudan solumayın.Havalandırması iyi olan bir yerde kullanın yada hiç kullanmayın.
• Aerosoller yerine pompalı spreyler kullanın.
• Hiç bir zaman(hamile değilken bile) klorlu ürünleri amonyaklı olanlarla birleştirmeyin,bu karışım öldürücü dumanlar çıkarabilir.
• Etiketlerinde zehirli olduğuna ilşkin uyarı bulunan fırın temizleyici ve leke çıkarıcı ürünleri kullanmaktan kaçının.
• Temizlik yaparken lastik eldivenler kullanın,Bu yalnızca ellerinizi korumakla kalmaz,deriden zehirli kimyasal maddelerin emiliminide engeller.
• Temizlik yaparken her zaman bulunduğunuz ortamı havalandırmaya özen gösterin.
Kurşun:
Son yıllarda kurşunun uzun yıllardır boya parçalarını yutan çocuklarda zeka geriliği yaptığıbilinmektedir. Hamile kadınları ve bebeğide etkilediği keşfedilmiştir.Bu metale fazla miktarda maruz kalmak hamilelerde yüksek tansiyon riskini arttırmakta ve hatta düşük nedeni olmaktadır.Bebekte ciddi davranış sorunları ve nörolojik sorunlardan,küçük doğumsal kusurlara kadar değişen zararlara neden olur.
Neyse ki kurşuna maruz kalmaktan korunmak, yol açtığı sorunların yanında çok kolaydır.İçme suyu,kurşunun ana kaynağı olduğu için,suyunuzun kurşunsuz olduğundan emin olun.Evinizin boyasıda kurşun içerebileceğinden,herhangi sebeple evinizin boyası kazınıyorsa evden uzakdurun. Başka bir kaynak da çini porselen yada çanak çömlekteki kurşunun bulaştığıyiyeceklerdir. Eğer kuşku duyduğunuz antika yada eski bir tabak yada sürahiniz varsa içinde gıda saklamayın.
Böcek öldürücüler:
Bazı böcekler sizin için bir tehdit gibi görünsede aslında hamilelik açısından tehlike oluşturmazlar.Ama onları yok etmek için kullandığınız ilaçlar bebeğiniz için daha büyük bir tehlikedir.Bulunduğunuz bölge yeni ilaçlandıysa,koku kaybolana kadar dışarıçıkmayın.
Pencerelerinizi kapayın. Eğer apartmanınız ilaçlanıyorsa ve siz bunuerteletemezseniz, kendi evinizin kapı ve pencerelerini sıkıca kapayın.Mutfak dolaplarını sıkıca kapatın ve yemek hazırlanan bölümünün üzerini örtün.Apartmandan bir iki gün uzak durun ve eve döndüğünüzde sık sık pencerelerini açıp havalandırın.
Mümkünse böceklerle doğal yolla mücadele edin.Kazara böcek ilacına maruz kaldıysanız hemen paniğe kapılmayın.Kısa süre ve dolaylı maruz kalma bebeğinize hemen zarar vermez.Açık havaya çıkın ve derin nefes alıp verin
--------------------------------------------------------------------------------
Hamilelikte Tatil ve Seyahat
Hamilelik sırasında bir mola vermek harika bir fikir,bulunduğunuz yerden uzakta geçireceğiniz birkaç gün sizi çok rahatlatacaktır.Tek yapmanız gereken bu seyahate çıkmadan önce doktorunuz ile görüşüp güvenliğiniz için neler yapmanız gerektiğini öğrenmek.Seyahate karar verdiğinizde bulunduğunuz yere en yakın hastanenin nerede olduğunu öğrenin.Ayrıca tıbbi dosyanızın bir fotokopisini yanınızda bulundurmak iyi bir fikirdir.
Uzun turlar ve farklı bölgeler(çok sıcak veya soğuk) sizi yorabilir. Hamileliğin zaten fiziksel aktivitenizi azaltacağını düşünerek,sizi daha az yoracak daha dinlendirici yerler seçin. Bazı hekimler hamileliğin erken dönemlerinde düşük tehlikesi olabileceğinden,ve hamileliğin son haftalarında doğum yaklaştığından seyahati önermeyebilirler.
Araba veya uçak seyahati
Araba seyahatlerinizde sık mola vererek, tren seyahatlerinizde oturduğunuz yerden sık kalkıp kısa bir yürüyüş yaparak kan dolaşımınızındüzenlenmesine yardımcı olmalısınız.Yolculuklarınızda sık tuvalet ihtiyacınızı hatırlayarak tuvalete yakın yerleri tercih edin.Bu yolculuklarda emniyet kemerinizi takmayı unutmayın.Bu sarsıntılarda bebeğinize gelebilecek zararları önleyecektir.
Uçak ile seyahat
Eğer uçak yolculuğu yapacaksanız, uçak şirketinin hamile yolcular için olan tüm uygulamalarını öğrenin. Hamileliğinizin 28-36 haftalarında bu yolculuk için doktorunuzdan bir sakınca olmadığına dair belge almanızgerekecektir.
36. haftadan sonra ise muhtemelen uçuşunuza izinverilmeyecektir. Hamile kadınlar için basıçsız kabinleri olan küçük uçaklarla uçmak uygun değildir.Çünkü basınç değişiklikleri su keselerinin erken patlamasına neden olabilir.Uçak yolculuklarında bol sıvı alın. Uçarken vücudunuz daha kolay su kaybedip dehidrate olabilir.
Tropik bölgelere seyahat
Genelde malarya (sıtma) açısından risk taşıyan tropik bölgelere gidilmesine izinverilmez. Bu hem anne hem çocuk için riskli olur. Annenin ölü doğum yapma riski artar.Ayrıca hamilelikte sıtma ilaçları zararlıdır.
Aşılama
Hamilelere özellikle canlı virus aşıları önerilmez.Ağızdan alınan ölü polyo (çocuk felci) aşısıuygulanabilir. Duktorunuz ile aşılamanın tüm ayrıntılarını konuşmalısınız.
Anne adaylarının tatile çıkmasında herhangi bir sakınca var mı?
Doğumdan sonraki yorucu ve bir süre için de olsa anneyi eve kapatan dönem düşünülürse, hamilelik dönemi güzel bir tatil için gerçekten de son şans diyebiliriz. Ancak, gebeliğin son iki ayında anne adaylarının uzun süreli yolculuklardan kaçınması gerekiyor. Bunun dışındaki zamanlar için anne adayının öncelikle doktoruyla konuşarak onay alması gerekiyor.
Tatil mekanının seçiminde anne adayının dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?
Bu konuda oldukça dikkatli olmak gerekir. Aşırı sıcak ve yüksek rakımlı bölgeler anne adayları için uygun değildir. Yurt dışına gitmeyi planlıyorsanız, az gelişmiş ülkelere seyahat etmekten kaçınmalısınız. Çünkü hem bu ülkekerdeki tıbbi imkanların yetersizliği hem de bu ülkekerde yaygın olarak görülen malarya ( sıtma ) gibi mikrobik hastalıklar gebeliği olumsuz etkiler.
Tatile çıkan anne adaylarının karşılaşabileceği sorunlar ve önlemleri nelerdir?
Seyahate çıkan kişilerde en sık görülen problemlerin başında mikrobik ishal gelir. İshal aşırı sıvı kaybına yol açar. Bu durum anne adayının sağlığını ve anne adayından bebeğe olan kan akımını bozarak, gelişmekte olan bebeği olumsuz etkiler. Seyahate çıkarken ishali önlemek için önerilen antibiyotikleri hamilelerin kullanması sakıncalıdır. Anne adaylarında ishal görüldüğünde bol sıvı almak ve hekime danışarak antibiyotik kullanmak gereklidir.
Bu risk nedeniyle tatilde beslenme konusunda dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?
Özellikle gezi sırasında içilen suya çok dikkat edilmesi, sadece kapalı kutularda satılan içeceklerin içilmesi, içeceklere kesinlikle buz eklenmemesi gerekmektedir. Dışarıda hazırlanmış salata, az pişmiş et ve mayonezli ürünlerin tüketilmesinden kaçınılmalıdır. Kendiniz ve bebeğiniz açısından düzenli beslenmelisiniz. Özellikle sıcak bölgelere giderseniz bol bol sıvı almaya özen gösterin. Buz kalıpları birçok yerde şebeke suyundan yapıldığı için içecekleri buzsuz tüketin. Lifli besinlerden zengin beslenmeniz ise kabızlığı önler.
Tatil sırasında üzerinde durulması gereken başka önemli noktalar nelerdir? Öncelikle gidilecek yerdeki sağlık kurumları ve kapasiteleri belirlenmelidir. Acil durumlarda başvurabileceğiniz telefon numaralarını belirlemeniz gerekir.
Ayrıca kan grubunuz, kullandığınız ilaçlar, alerjik reaksiyonlar ve gebeliğinizle ilgili tıbbi bilgilerin ve hekiminize ulaşılabilecek telefon numaralarının yanınızda bulundurmanız gerekir.
Tatile çıkmak hangi anne adayları için riskli olabilir?
Düşük öyküsü, rahim ağzı yetmezliği, dış gebelik öyküsü, erken doğum öyküsü, vajinal kanama, düşük riski, çoğul gebelik, hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı, diğer organ sistemlerine ağit kronik hastalığı olan gebelerin özellikle yurt dışı ve uzak yerlere seyahat etmekten kaçınmaları gerekir.
Araba ve uçak yolculukları anne adayı için herhangi bir risk taşır mı?
Araba ile yolculuk sırasında rahat edebileceğiniz koltuğu seçin gerekirse sırtınızı ve boynunuzu yastıkla destekleyin ve mutlaka emminiyet kemerinizi bağlayın. Emminiyet kemeriniz karnınızı sıkmayacak şekilde yeterince gevşek olmalıdır.
Uzun sürecek yolculuklada saatte bir durarak biraz dolaşın. Yanınızda açıktığınızda atıştırabileceğiniz hafif ve besleyici yiyecekler ile su, meyve suyu gibi içecekler bulundurun. Yolculuk süresince tuvalete gitmeyi ertelemeyin bu idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabilir.
Uçak yolculuğuna birçok havayolu şirketi 36. haftasına dek uçuşlara izin verir. Ancak gebeliğin son 3 ayında özellikle 4 saatten fazla sürecek uçak yolculuğu zorunlu olmadıkça önerilmez. Özellikle uzun sürecek uçak yolculuklarında mutlaka bol sıvı alın, her yarım saatte bir kalkarak dolaşın ve bacakalrınızı sık sık hareket ettirin.
Mümkünse uçağın kanat hizsındaki bölümde ve kalkarken rahat edebileceğiniz koridor kenerında bir koltuğa oturun. Tüm uçuş boyunca mutlaka kemerinizi bağlı tutun.
Yolculuk sırasında hemen doktora başvurulması gereken durumlar var mıdır?
Vajinal kanama, şiddetli karın ağrısı, aşırı kusma, vücutta şişlik, şiddetli baş ağrısı, ishal, ateş, ve bebeğin hareketlerinde azalma durumlarında doktora başvurmak gereklidir.
6 yorum:
çok teşekkür ederim
Buneyya
Gryffindor
hj
Hakan
I like cucumber
Yorum Gönder