26 Ekim 2009 Pazartesi

Atatürk ün demokrasi ve hürriyet hakkındaki söylediği sözler

Unutulmamalıdır ki, milletin hâkimiyetini bir şahısta veyahut
mahdut eşhasın elinde bulundurmakta menfaat bekleyen cahil
ve gafil insanlar vardır.

Ocak 1923

Bizim dünya nazarında en büyük kuvvet ve kudretimiz, yeni
şekil ve mahiyetimizdir.

1922

Korku üzerine hâkimiyet bina edilemez. Toplara istinad eden
hâkimiyet pâyidar olmaz. Böyle bir hâkimiyet ve diktatörlük
ancak ihtilâl zuhurunda muvakkat bir zaman için lâzım olur.
Mart 1930

Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine
mahsus siyasî bir fikre malik olmak, seçtiği bir dinin icaplarını
yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetlerine maliktir. Kimsenin
fikrine ve vicdanına hâkim olunamaz.

1930

Vicdan hürriyeti, mutlak ve taarruz edilemez, ferdin tabiî
haklarının en mühimlerinden tanınmalıdır.

1930

Hürriyet, insanın, düşündüğünü ve dilediğini mutlak olarak
yapabilmesidir.

1930

Bu tarif, hürriyet kelimesinin en geniş mânasıdır. İnsanlar,
bu mânada hürriyete, hiçbir zaman sahip olamamışlardır ve
olamazlar. Çünkü malûmdur ki insan, tabiatın mahlûkudur.
Tabiatın kendisi dahi, mutlak hür değildir; kâinatın kanunlarına
tabidir. Bu sebeple, insan ilk önce, tabiat içinde, tabiatın
kanunlarına, şartlarına, sebeplerine, âmillerine bağlıdır.
Meselâ, dünyaya gelmek veya gelmemek insanın elinde olmamıştır
ve değildir. İnsan, dünyaya geldikten sonra da, daha ilk
anda, tabiatın ve birçok mahlûkların zebunudur. Himaye edilmeye,
beslenmeye, bakılmaya, büyütülmeye muhtaçtır.

1930

Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir.
1906

Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküntü vardır.
Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.

1906

Hürriyetten doğan buhranlar ne kadar büyük olursa olsun,
hiçbir zaman fazla tazyikin temin ettiği sahte güvenlikten
daha tehlikeli değildir.

1930

Hürriyet, Türk'ün hayatıdır.
1930

Asrî demokraside ferdî hürriyetler, hususî bir kıymet ve
ehemmiyet almıştır; artık ferdî hürriyetlere devletin ve
hiç kimsenin müdahalesi söz konusu değildir. Ancak, bu kadar
yüksek ve kıymetli olan ferdî hürriyetin, medeni ve demokrat
bir millette, neyi ifade ettiği, hürriyet kelimesinin mutlak
surette, düşünülebilen mânasiyle anlaşılmaz. Söz konusu
olan hürriyet toplumsal ve medeni insan hürriyetidir. Bu
sebeple ferdî hürriyeti düşünürken, her ferdin ve nihayet
bütün milletin müşterek menfaati ve devlet mevcudiyeti gözönünde
bulundurulmak lâzımdır. Diğerinin hak ve hürriyeti ve milletin
müşterek menfaati ferdî hürriyeti sınırlar.

1930

Hiç yorum yok: