HACİVAT - (Hacivat dükkânın önünde otururken Karagöz geçmektedir. Seslenir) Karagöz, Karagöz!...
KARAGÖZ -.........
HACİVAT - (Söylenir.) Allah Allah ? Başına kötü bir şey mi geldi acaba, dalgın dalgın geçiyor? (Seslenir.) Karagöz, Karagöz!...
KARAGÖZ - Merhaba Hacı Cavcav, sen burada mısın?
HACİVAT - Canım nerede olacağım ya? Burası benim
dükkanım değil mi! Hele gel bakalım yanıma!...
KARAGÖZ - Hayırlı işler!...
HACİVAT - Sağ olasın Karagöz’üm! Fakat sen böyle dalgın ve düşünceli şekilde nereye gidiyorsun?
KARAGÖZ - Nereye gittiğimi biliyor muyum?
HACİVAT - Vah vah vah!...
KARAGÖZ - Başıma bu da mı gelecekti.
HACİVAT - Efendim derdini söylemeyen dermanını bulamaz. Hele anlat bakalım, neden kara kara düşünüyor*sun?
KARAGÖZ - Beyaz beyaz düşünemiyorum da onun için...
HACİVAT - Saçmalamayı bırak da derdini anlat! Belki yardım*cı olurum.
KARAGÖZ - Aman Hacı Cavcav, sahiden yardım eder misin?
HACİVAT - Canım bundan şüphen mi var? Altı yüz yıllık dostluğumuz var. Tabii yardım ederim.
KARAGÖZ - Hay sağ olasın, gönlümü rahatlattın!...
HACİVAT - Anlat bakalım, mesele nedir?
KARAGÖZ - Yardım edecek misin Hacı Cavcav?
HACİVAT - Edeceğimi söyledim ya!
KARAGÖZ - Öyleyse bana hemen borç para ver!
HACİVAT - Karagöz'üm para istemeyi bırak da bana derdini söyle!
KARAGÖZ - Pataklarım ha! Söyledim ya!... Eğer borcumu ödemezsem hayatım tehlikede...
HACİVAT - Her neyse... Sen şu işi başından iyice anlat?
KARAGÖZ - Aaaah ah Hacı Cavcav, her şey bugün yemekten sonra başladı. Sora gidip iş ararım diye köşemde şöyle bir şekerleme yapıyordum.
HACİVAT - Eeeeee, sonra?...
KARAGÖZ - Kes sesini de dinle! Birden acı acı kapı çalındı. Kapıyı açmamla iki kişinin beni yaka paça dışarı çıkarmaları bir oldu.
HACİVAT - Vah vah vah!... Kimse görmedi mi, "Kurtarın!..." diye çağırmadın mı?
KARAGÖZ - Ağzımı da kapattılar. Derken kendimi suratsız bir adamın önünde buldum. "Bana olan borcunu neden vermiyorsun?" diye bağırdı.
HACİVAT - Borcun mu varmış?...
KARAGÖZ - Ne bileyim?... "Borcum yok!" dedim. "Oğlun oto*mobil kredisi aldı, hanımın on tane bilezik kredisi aldı." dedi.
HACİVAT - Sana neden haber vermemişler?
KARAGÖZ - Onları bırak, ben de kendime haber vermeden villa kredisi almışım Hacı Cavcav!
HACİVAT - Allah Allah? Adamlar haklı Karagöz'üm neden işin bile yokken böyle kredi alıp yersin? KARAGÖZ - Bilmiyorum ki ne zaman alıp yedik!
HACİVAT - Eeeee, sonra ne oldu?
KARAGÖZ - Ne olacak, "Ödeyemiyorsan, aldığın paraları geri ver!" dediler. "Veremem!..." dedim.
HACİVAT - Hiç olmazsa "Geri veririm!" deseydin de, ödeme gününü ileri alıp bir çare arardık. "Veremem!.." dersen orada başına neler gelir.
KARAGÖZ - Geldi zaten... Suratsız adam bana öyle kızdı ki, kel kafama bir yumruk indirdi. Ben yere yuvar*landım.
HACİVAT - Aaaa, Karagöz'üm senin suratında, efendim bur*nunda çürükler var?
KARAGÖZ - Köftehor, söyledim ya yere yuvarladılar diye!
HACİVAT - Büyük geçmiş olsun!...
KARAGÖZ - Gözümü bir açtım ki Hacı Cavcav, uyukladığım yerden düşmüşüm!
HACİVAT - Allah iyiliğini versin, bana rüya mı anlattın! (Gülerler, Karagöz gider.)
Kaynak:bilinmiyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder