11 Aralık 2013 Çarşamba

Buğday nasıl ekmek olur?

EKMEK BİZE NEREDEN VE NASIL GELİYOR?Tiyatro oyunu okul öncesi

 Oyunda Gerekli Olanlar: Birkaç buğday tanesi / Bir kaşık un / Bir dilim ekmek OKUL ÖNCESİ çocuklarımıza oyunla nimetin kıymetini anlatabilir, duygusal ve zihinsel yönden nimeti israf etmeyecek bir hassasiyet kazandırabiliriz. Oyunun adı: “Bu bize nereden ve nasıl geliyor?” olsun. Oyuna temel gıdamız olduğu halde en çok israf edilen ekmekten başlayabiliriz. Oyun için, yukarıda belirttiğimiz gibi, birkaç buğday tanesi, bir kaşık un ve bir dilim ekmek gerekecektir. Aynı oyunu başka günlerde sebze ve meyve türü yiyecekler için oynayabiliriz. Bütün aile üyeleri sofra başında toplandığı için yemek saatleri sohbet için iyi bir fırsattır. Özellikle akşam yemekleri sohbet için oldukça uygundur. Bismillah diyerek yemeğe başladıktan sonra anne veya baba (tercihen anne) çocuğa: “Yemeğini yerken benimle bir oyun oynamak ister misin?” diyerek dikkatini çeker. Oyun çocukların en sevdiği işlerden biri olduğu için kabul edecektir. Anne eline aldığı bir dilim ekmeği çocuğa göstererek: “Söyle bakalım bu ekmek bize nereden ve nasıl geliyor?” diye oyunu başlatır. Çocuğun aklına gelen ilk cevap bakkal veya fırın olacaktır. Anne: “Oraya nereden geliyor?” diyerek çocuğa yardımcı olur. Sonra birkaç buğday tanesini gösterir. “Ekmeğin temel maddesi bu gördüğün buğday taneleridir,” der ve sorar: “Buğday nereden geliyor?” Çocuğa ip uçları vererek oyunu yönlendirir ve şu sonuca varılmasını sağlar: “Buğday taneleri çiftçi tarafından toprağa ekilir. Toprak olmadan buğday taneleri filiz verip büyüyemez, başak veremez. Buğday tanesini de toprağı da yaratan Allah’tır. Çiftçinin görevi sadece buğdayı toprağa ekmektir. Ondan sonra elinden bir şey gelmez. Toprağa ekilen buğday tanesinin büyümesi için su (yağmur) gerekir, ısı ve ışık (güneş) gerekir, hava gerekir. Yağmuru, güneşi ve havayı yaratan Allah’tır. Buğday taneleri toprakla beslenerek büyür, başak verir. Bir başakta 20-30 adet buğday vardır. Çiftçinin ektiği bir buğday tanesine karşılık Allah 30 buğday tanesi verir.” “Çiftçi buğday başaklarını toplar, harmana getirir. Buğday tanelerini başaktan ayırır, çuvallara doldurur. Çuvalları değirmene götürür. Değirmende buğdaylar öğütülür, un haline getirilir. Un çuvallara doldurulur. Çuvallardaki unlar fırınlara götürülür. Fırıncı bir kazana un doldurur. Üzerine su döker. İyice yoğurarak hamur yapar. Hamuru küçük parçalara ayırarak içinde ateş yanan fırına koyar. Fırında pişen hamurlar ekmek olur. Fırıncı pişen ekmeklerin bir kısmını raflara dizer, bir kısmını bakkala satar. Biz de gider, en yakın bakkaldan veya fırından ihtiyacımız kadar ekmek alırız. “Ekmek, temel beslenme gıdamız olduğu için, Allah’ın bize verdiği büyük nimetlerden biridir. Bu büyük nimetin kıymetini bilmeli, çöpe atmamalıyız. Ekmeği çöpe attığımız zaman başta buğdayı yaratan Allah’a, sonra ekmek oluncaya kadar emeği geçen çiftçiye, değirmenciye, fırıncıya ve ekmeği satın almamız için gereken parayı kazanan babamıza saygısızlık yapmış oluruz.”

Ali Çankırılı



Buğday Şiiri


Buğdayın Öyküsü

Bir küçük
Buğday tanesi
Toprağın altında
Ekine…
Ekin yeşerir
Başağa…
Başak hasatta
Danelere…
Daneler değirmende
Una dönüşür…
Un su ile karışır
Mayalanır
Hamura…
Hamur ateş ile birleşir
Ekmeğe dönüşür…
Ekmek..
Dişlenir…ezilir…
Midemizde
Kana dönüşür…
Kan ise damarlarda
Can’a dönüşür…
Biz…
Cana can verene
Canan olalım ki…
Canlar hep yeşersin…

Yazarı: Fikret Turhan

***

Ekmek Şiiri

Ekmek

Çiftçi sürer tarlayı,

Sonra eker buğdayı,

Boy verir azar azar,

Saplar gittikçe uzar.

Başaklar olgunlaşır,

İçleri dolgunlaşır.

Yazın artınca sıcak,

Sararır her bir başak.

Biçerler ekinleri,

Şenlenir harman yeri.

Olup bitince harman,

Ayrılır buğday saptan.

Bitmedi işler gene,

Oradan değirmene,

Buğdayı götürürler.

Değirmen taşı döner,

Ezer un yapar bunu.

Fırınlar alır unu,

Su, maya kor yoğurur,

Yapar bir güzel hamur,

Sonra fırına atar,

Pişirir, bize satar.

Güzel kokulu ekmek,

Olmaz seni sevmemek,

Sensin yemeklere baş,

Her yemeğe arkadaş.

Yazarı: Hasan Ali Yücel

1 yorum:

Adsız dedi ki...

cok fazla yazı yokmu bıraz azaltın ya bız bunumu yazacaz gıder başkasını yazarım arkadaş)