8 Nisan 2013 Pazartesi

Geçmişten Günümüze Sofra Kültürü



Sofranın Tarihi


Sofra, Arapça “sufra”dan gelir. Sofra yerine geçen tepsi ve sini Çin kökenlidir.



Tepsi (Kaşgarlı Mahmud adlı alimin kitabında “tevsi” şeklindedir.

Pişmiş et konan büyük ahşap kap, ağaçtan oyulmuş sini, sofra anlamlarında bir kelimedir.

Moğolca’dan Balkan dillerine kadar yaygındır.. Türkçe’den Bulgarca, Sırpça’ya da geçmiştir.

Sofra kültürü, Osmanlı sarayının bütün teşrifatıyla kurumlaştığı dönemde de devam etmiştir.

İkinci Mahmud’un yetmiş iki kişilik, Abdülaziz’in kırk
kişilik sinileri varmış.

Osmanlı sarayının sandalye ve masaya tam anlamıyla geçişi Dolmabahçe Sarayı ile olmuştur.

Şehir halkının masaya geçişi ise daha yenidir. Yer sofrası
köylerde ve bazı ailelerde de hala devam etmektedir.

Nasıl Kurulur?

Sofra, ister ahşaptan olsun ister bakır sini kullanılsın, ister kumaştan olsun kurulup kaldırılan bir eşyadır.

Altına serilen örtü ile yiyenler elbiselerini korurlar.

Dökülecek artıkları ziyan ederek veya sonradan
üstüne basarak günaha girme tehlikesinden de kurtulurlar.



Sofra bezinde kalanlar, yenilen yemeğe göre,
tavukların, kuşların payına düşer.

Sonunda Dua Edilir

Sofra adabı konusunda en önemlisi, yemeğin Avrupa’da olduğu gibi duayla başlamamasıdır.

Her işte olduğu gibi besmele ile başlanacaktır. Ama esas
yemek duası, yemeğin sonuna doğru yapılır. Antropoglar bu hususta bir çalışma yapmışlar.

Geçmişten Günümüze “Sofra”


Avrupa âdeti dua, Afrika ve başka yerlerde tespit edildiği gibi, yemek bulunduğu zaman şükretmek
için yapılmazmış.

Yemeğin -avın kutsanması, yenmesini engelleyici
maddi manevi niteliklerinden arınması çabasından
kaynaklanırmış.

Rivayet edilir ki Sibirya’da ayı avcılarının, ayı
avlamadan ve ağaç kesmeden önce ayıya ve ağaca ondan ne istediklerini anlatmaları ve rızasını almaları
gerekirmiş.

Onun için yemekten önce dua ederlermiş.

Yemek eğlence değildir. Fakat hiç konuşmamak da mekruhtur.

En iyisi güzel ve fayda veren bilgilerden bir
miktar bahsetmektir.

“İnsan yemeğin pişmesini beklemiş, soğumasını bekleyememiş,” sözü doğru olsa gerek.

Çünkü birçok kitapta sıcak yemeğin zararları ayrı bir
konu olarak ele alınmıştır.

Hep Beraber Sofraya Oturmadan Önce...

* Yemekten önce ve sonra ellerinizi
yıkayın.

* Sofraya ailenizle beraber oturun.

* Yemekten önce besmele çekin.

* Tabağınıza yiyebileceğiniz kadar yemek
alın.

* Sağ elinizle yemeye dikkat edin.

* Herkesin beraber yediği yemeklerde
kendi önünüzden yiyin.

* Tabağınızda yemek bırakmayın.

* Tabağı ekmek parçasıyla sünnetleyin.

* Ekmek kırıntılarını toplayın.

* Yemek duası yaparak verdiği nimetler
için Allah’a şükredin.

* Ve hep beraber “Âmin” deyin.

Rüzgargülü Çocuk Dergisinden alınmıştır.

Hiç yorum yok: